HABER

Darbe girişimi ve referandum iddialarına hükümetten açıklama

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, anayasa referandumu, darbe girişimi iddiaları, Almanya'nın skandal miting kararı ve Suriye'deki operasyonlarla ilgili son dakika açıklamalar yaptı.

Darbe girişimi ve referandum iddialarına hükümetten açıklama

Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

"Yeni darbe girişimi olabilir" iddialarıyla ilgili soruyu yanıtlayan Başbakan Yardımcısı, "Böyle bir tehlike yok. Köprünün altından çok sular geçti. Hala kılıçlarını bilemekle meşgul olanlar olabilir ama 15 Temmuz son noktadır. Milletin sivil gücüyle darbeyi önlemesinin örneği 15 Temmuz'da verildi" diye konuştu.

16 NİSAN REFERANDUMU

Referandum süreciyle ilgili konuşan Kurtulmuş şunları kaydetti:

"Bir miktar kararsız seçmen gözüküyor. Evet diyecek olanlar henüz konsolide olmadı, hayır diyenler konsolide oldu. Büyük oranda evete kayacağını görüyorum. Başta uzak duran insanların biz de bunları anlatacağız dediğini görüyorum. Halkımız bu anayasa değişikliğine onay verecektir."

ALMANYA'NIN MİTİNG KARARI

Almanya'nın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın mitingini iptal ettiği haberini yorumlayan Kurtulmuş, "Almanya'da yapılacak olan mitingler onların iç siyasetini etkilemek üzerine yapılan mitingler değildir. Demokratik bir ülkede böyle bir yasaklama varsa prensip itibariyle asla kabul edilmesi mümkün değildir. Evetin de hayırın da önünü açmalı. Türk vatandaşlarının bilgilendirilmesini sağlayacak zemin hazırlanmalıdır. Bunlar demokrasinin gereğidir, eğer miting yapmayacaksanız nasıl oy verin diyeceksiniz. Yasaklama yoluna giderlerse bu kendi içinde de bir çelişkidir. Oy verin ama kampanya yapılmasın diyeceksiniz, asla demokrasiye uygun bir tavır değildir" dedi.

MENBİÇ OPERASYONU

Menbiç'teki gelişmelerle ilgili konuşan Kurtulmuş şunları söyledi: "Artık hiçbir ülke tek başına Suriye sorununu çözemez. Suriye'de nasıl barış sağlanacak? ABD kaç bin km uzakta. Türkiye kendi ulusal güvenliğini garanti altına almak için Fırat Kalkanı operasyonunu başlattı. Biz başından beri DEAŞ'ı çıkarırken oraya YPG'yi PYD'yi sokmayalım dedik. Menbiç konusu Obama'nın bizzat teyit ettiği konudur. Biz bekliyoruz. Rakka operasyonunun, Musul operasyonunun da meşru muhalefet güçleriyle o operasyonun yapılması ve uluslararası camia olarak destek vermemiz.

Bölge yeniden yapılanıyor. Trump yönetiminin bu konuya hassasiyetle eğileceğini tahmin ediyoruz. Burada ya bir takım terör örgütleriyle işbirliği yapacaklar ya da Türkiye ile işbirliği yapacaklar. YPG silahlandırılarak ciddi noktaya getirilmiş olabilir ama kuvvetli bir ordusu olan Türkiye var. Doğru partner Türkiye'dir. Suriye'deki vekalet savaşı devam edemez. ABD ile Rusya çatışma noktasına gelebilir. Türkiye ile işbirlikleri zorunludur. Sahada konuşuluyor. Menbiç operasyonunu da bu ülkelerle konuşarak yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Rakka'da başka terör örgütüyle işbirliği olacaksa Türkiye o senaryoda olmaz. Rakka Rakkalılarındır. Başka birilerini koymaya çalışırsak buradan sonuç alınmaz. Türkiye'nin herhangi bir şekilde başkasının toprağında gözü yok. Yapacağımız operasyonları da bunun için yapmayacağız. Her şehirde başka bir formül ortaya çıkabilir. Bütün ülkelerle anlaşarak sahada neler yapılabilir, bunların hepsi masadadır."

'KARARGAH RAHATSIZ' MANŞETİ

Kurtulmuş, "Karargah rahatsız" haberiyle ilgili olarak şunları kaydetti: "O eski Türkiye'ye ait manşetler. 28 Şubat'ta bunları gördük. Aynı filmi hiçbir şekilde Türkiye görmeyecektir. TSK da sivil otoritenin emrinde anayasal görevlerini yapıyor. Daha dün gibi yakın 15 Temmuz'da ders almadık mı? Eğer TSK içindeyi FETÖ'cü çeteyi ayıklayabilmiş olmasaydı Fırat Kalkanı'nı yapacak gücü bulamayacaktı. Son derece yanlış bir manşetti. Bu TSK sivil siyasetin emrinde olan bir kurum. İçeriğinin ne olduğundan uzak olarak böyle bir konunun gündeme taşınması fevkalade yanlıştır."

"SEÇİMİN YENİLENMESİ SİSTEMİN GARANTİSİ"

Kurtulmuş, tek adamlık tartışmasına da değindi: "Tek adamlıktan bahsedeceksek cumhurbaşkanının yetkilerini düzenleyen maddelere bakmak lazım. Yetkiler verilmiş ama sıfır sorumluluk. Cumhurbaşkanı sınırsız bir yetkiye sahip ama sorumluluğu yok. Bunu 12 Eylül darbecileri yaptı. Cumhurbaşkanı emniyet sübabı olarak dursun. Çift başlılıktan Türkiye zaman kaybetmiş. Sistemin doğası bu. Yönetimde çift başlılığı kaldıralım yürütmenin tek elden yürütülmesini sağlayalım. Tek adamlık değil. 12 Eylül öncesinde 124 tur cumhurbaşkanı seçilememiş. Kriz olduğunda sistemin krizini kim çözecek? Asker topunu tüfeğini çıkarsın o mu çözsün, tabii ki millet çözecek. Seçim yenilenmesi meselesi sistemin garantisidir. Kördüğüm olursa milletin oyuyla açalım maddesidir. Darbesavar maddedir."

En Çok Aranan Haberler