Ali GÜNDOĞAN/MARMARİS TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, Marmaris'teki inceleme ve çalışmalarına bugün de devam edip, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimine tanıklık eden işadamı Serkan Yazıcı'nın yanı sıra Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, akademisyenler Prof. Dr. Bayram Akça ve Prof. Dr. Bayram Coşkun ile basın kuruluşlarının temsilcilerini dinledi. Bugünkü incelemeler sırasında ilk olarak Marmaris Kaymakamı Celalettin Yüksel ve Marmaris İlçe Emniyet Müdürü Ertan Sarıkaya, helikopterlerin FETÖ/PDY mensubu askerleri indirdiği alanları komisyon üyelerine göstererek yerinde bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'e ailesiyle tatile geldiği günden itibaren yanında bulunan Yazıcı Otelleri sahibi işadamı Serkan Yazıcı ilk olarak komisyon tarafından dinlenen isim oldu. Babasının vefatından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerini ara ara telefonla arayıp, hatırlarını sorduğunu belirten Yazıcı, komisyona, şunları anlattı:
"Kendisi beni aradığında bir çok kez görüşemedik. Telefonlara cevap veremediğim için üzüntü duydum. Koruma Müdürü Muhsin Köse'yi aradım. Çok üzgün olduğumu ve görüşme şansımın olup olmadığını sordum. Cumhurbaşkanı'nın Varşova dönüşü görüşebileceğimi söyledi. Geçen 9 Temmuz'da İstanbul'a dönüşünde kendisini karşılamaya gittim. Beni görünce serzenişte bulunup, şaka yollu, 'Arıyoruz, ulaşamıyoruz' diyerek, takıldı. Kendisine, yorgun gözüktüğünü biraz tatile ihtiyacı olduğunu, ağırlama imkanım olduğunu söyledim. Rahatsız etmek istemediğini söyledi. Daha sonra sekreteri Hasan Bey ile görüştüm. Kalabalık gittikleri için otelde kimseyi rahatsız edip, sıkıntı yaratmak istemediklerini söyledi. 11 Temmuz günü gelme kararı aldılar. Ardından sivil polisler otelde arama ve kontrole geldi. Cumhurbaşkanı tatilinin bilinmemesini, kimseye rahatsızlık vermek istemediğini bir çok kez söylemiştir. 41 yıllık otelci olarak devlet büyüklerinin nasıl ağırlandığını çok iyi biliyoruz. Otel personelime bir devlet başkanının geleceğini, ona göre hazırlık yapmalarını söyledim. Tüm hazırlıklar yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geleceğini ben dahil 4 kişi biliyordu. Eşime ve aileme dahi söylemedim. 11 Temmuz akşamı saat 18.00'de yola çıktılar. Biz kendilerini beklerken telefon geldi. Helikopterde arıza olduğunu bildirdiler. Ben de 'Ne olur ne olmaz' diyerek, kendi helikopterimi ve tüm araçlarımı hazır tuttum. Polisler beni otelden alarak, 'Cumhurbaşkanı seni bekliyor Dalaman'a gidiyoruz' dediler. Helikopterim de ardımdan Çıldır Havalimanı'na indi. Helikopter küçük olduğu için sıkışık şekilde Cumhurbaşkanı, bakan, genel sekreteri, Esra Albayrak ve torunları toplam 6 kişi bindi. Marmaris'e gelerek otele yerleştiler. Sağ salim geldiklerini öğrenince derin nefes aldım.1,5 saat sonra ben de karayoluyla Marmaris'e döndüm. Cumhurbaşkanı Marmaris'e geldiğini kimse görmedi, bilmedi. Hatta biz otel yönetimi olarak çeşitli araçlar kiraladık, hazır beklettik. Sadece sivil plakalı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın makam aracı burada idi. 14 Temmuz tarihine kadar otelimde dahil kimse Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesini görmedi. Özel villada hem kendisinin, hem ailesinin rahatsız edilmemesi için seferber olduk. 14 Temmuz günü Cumhurbaşkanlığı Konuk Evi'nin bulunduğu Marmaris'e 30 kilometre mesafedeki Okluk Mevkisi'ne gidileceğini, benim de gelmem istendi. Okluk Koyu'na giderek incelemede bulunuldu. Bir süre kaldıktan sonra otele geri dönüldü. 15 Temmuz günü sabah saatlerinde Bakan Berat Albayrak ve genel sekreterine, 'Hiçbir yere çıkmadınız yatı ayarladım gelin Marmaris gezdireyim' dedim. Yat ile dolaşırken saat 15.00'de telefon geldi. Genel Sekreter Hasan Bey, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı rahatsız edemeyeceğini bildirdi. O sırada Sözcü Gazetesi'nin internet sitesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te olduğu haberini cep telefonundan gördüler. Basın ordusunun ve bir çok kişinin otele gelerek diğer müşterilere rahatsızlık vereceğini düşünerek serzenişte bulundular. Marmaris'e geri dönerek kendilerine bir mekanda çay ikram ettim. Bu sırada çok sayıda telefon gelmeye başladı. Bir anda, 'Kalkın, acil gidiyoruz' dediler. 'Bir şey mi oldu?' diye sorduğumda 'Gaza bas acil bizi otele götür' dediler. Otel çevresinde ve villa önünde korumalar ve bazı kişilerle yoğun bir hareketlilik gördüm. Otelde müzik yayınlarını kestirdim. Personelin ortalıkta dolaşmamasını, odalarına çekilmesini talimatını verdim. Helikopter, yat ve tüm araçları hazır tutma talimatı geldi. Tüm hazırlıkları tamamlayarak endişeli şekilde beklemeye başladım."
"ÖLECEKSEM BURADA ÖLÜRÜM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm basın mensuplarını arayarak otel önüne toplamasını isteyip, açıklama yapacağını da aktaran Yazıcı şöyle devam etti:
"Basın mensupları otel çevresinde bulunuyorlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bulunduğu odaya girdim. Orada ister istemez birçok telefon konuşmasına şahit oldum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yüz ifadesi endişeli ama sakindi. Çok sakin şekilde konuşmalarını yapıp, talimatlarını verdi. Kendisi villa önüne çıkıp, basın mensuplarına açıklama yaptı. O sırada iki polisin birbirine sarılıp, 'Şehit olacağız ama Cumhurbaşkanı'nı vermeyeceğiz' demelerine şahit oldum. Bu cümleler beni çok etkiledi. Hain odaklar ne zaman nereden gelecek diye düşünürken, bir yanda da Muğla Valisi Amir Çiçek çeşitli bilgiler veriyordu. Daha sonra, Cumhurbaşkanı oturduğumuz masada bana dönerek, 'Nereden gidebiliriz?' dedi. Yolların kapalı olabileceğini en yakında adalar olduğunu söyledim. 'Ne işim var adalarda, İstanbul'da olmam lazım' diye karşılık verdi. Kendisine Aksaz Deniz Üs Komutanlığı sınırlarından geçebileceğimizi ama çok riskli olduğunu söyledim. O vakit helikopter ile gitme kararı alındı. Otelin önündeki pist tamamen karartıldı, görüş imkanı yoktu. Koruma Müdürü Muhsin Bey, sürekli olarak acil gidilmesi gerektiğini, burada kalınamayacağını söyledi. Pilot, o alana nasıl indi anlayamadım, büyük başarı. Araç ile helikopter pistine gittik. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere orada bulunan herkesle helalleştik. Helikoptere bindiğinde 10 dakika telefon görüşmesi yaptı ve havalandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'a indiğini öğrenince derin bir nefes çekip, şükür ettim. Şu an düşündüğümde ülkemiz çok büyük bir bela atlattı. Çok ucuz kurtulduk. Belki bugün ne ben ne sizler burada olmayabilirdiniz."
Yazıcı ayrıca, medyada hakkında yer alan bazı haber ve yazılara itibar edilmemesini komisyonda anlattıklarının doğru olduğunu söyledi.
BASIN MENSUPLARI DA DİNLENDİ
Komisyon Yazıcı'nın ardından o gece ve sonrasında yaşanılanları kamuoyuna duyuran DHA muhabiri Ali Gündoğan ve basın mensuplarının ifadelerine başvurdu. O gece yaşadıklarını anlatan Gündoğan, komisyon üyelerine darbe gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk açıklamalarını DHA'nın saat 00.23'te Türkiye'ye ve dünyaya duyurduğunu söyledi. Komisyon üyeleri açıklamanın kayıtlara geçildiğini söyledi.
Anadolu Ajansı Muğla Marmaris Muhabiri Sabri Kesen, İhlas Haber Ajansı ve TRT Muhabiri Vural Efecik, Muğla A Haber Temsilcisi Kenan Gürbüz, Marmaris'te yerel yayımlanan Gündem Gazetesi sahibi Temel Irmak'ın da ifadelerine başvurdu. Muğla Valisi Amir Çiçek de ifadeler alınırken dinleyici olarak hazır bulundu.
"DOĞAN MEDYA'YA TEŞEKKÜR"
TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek de 15 Temmuz gecesi medyanın darbe kalkışmasını önlemesinde rolü çok büyük olduğunu belirti, "Gittiğimiz her yerde Doğan Medya ve diğer basın mensuplarının özverili çalışmalarını anlatıyoruz. Hakikatten ayrım yapmadan söylüyorum. Doğan Medya olarak hükümet arasında iyi olmayan, hatta AK Partili vekillerin yayınlarına gitmediği, yayın politikasını eleştirdiğimiz durumlar olmuştu. O gün Cumhurbaşkanımızı Facetime çıkaran ve Marmaris'te tüm Türkiye'ye ilk çağrısını duyuran Doğan Medya'ya teşekkür ederim. Ayrıca CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ı komisyonumuza çağırıp, dinledik ve kendisine teşekkür ettik. 15 Temmuz gecesinin bir ayrıntısı da özellikle kadınlarımızdır. Darbe kalkışmasının engellenmesinde kadınlarımızın rolü çok büyüktür. Marmaris'ten, İstanbul'dan Ankara'dan ve daha birçok şehrimizden kadınlarımız en ön saflarda ülkemizi korumak için yer aldı. O gece canını hiçe atarak ülke bütünlüğümüz için meydanlara inerek dünyaya örnek bir beraberlik sergiledikleri için halkımıza minnettarız" demişti.
Darbe komisyonu üyeleri, saat 15.40 uçağı ile Dalaman Havalimanı'ndan hareket etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz