Darbe Komisyonu Gazetecileri Dinliyor

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma 28 Şubat Alt Komisyonu’nu, dönemin gazeteci ve köşe yazarlarını dinliyor. Komisyonun sabahki toplantısının konuğu Kadir Çelik ve Mehmet Altan oldu.

Gazeteci Kadir Çelik, komisyondaki konuşmasında 28 Şubat sürecinde Refah Partilileri en çok ekrana çıkartan isimlerden biri olduğunu, bu nedenle zaman zaman tepki aldığını söyledi. Askerden herhangi bir uyarı almadığını kaydeden Çelik, "Hayatımda ne MİT ile ne jandarma ile ne polis ile iç içe olmadım. Oğlum askere gidinceye kadar çavuş bile tanımıyordum. Hiçbir zaman ısmarlama elbise dikmedim." diye konuştu. Kendisinin de bazı mağduriyetler yaşadığını dile getiren Çelik, Kanal 6’da çalışırken, dönemin Başbakanı Tansu Çiller ile ilgili bir program nedeniyle işinden olduğunu söyledi. Yaklaşık 4 yıldır program yapmadığını aktaran Çelik, yaşadığı başka bir olayı ise "Kemal Kılıcdaroğlu ve Gürsel Tekin programını yaptım. O programdan sonra Fox TV’deki sözleşmem fes edildi.” ifadesi ile anlattı. Bir komisyon üyesinin, "1998’in sonuna kadar tarikat liderleri ile ilgili, irtica ile ilgili haberler, programlar yapılıyordu. Sonra hepsi sona erdi. Bu durum önceden kararlaştırılmış bir planın parçaları mıydı?" sorusuna karşılık Çelik, "Sorunuzun içinde, cevabı da yatıyor. Siz cevabı verdiniz." dedi. Çelik, Erbakan’ın tarikat liderlerine verdiği yemeğin büyük eleştiri toplarken, aradan geçen zaman sonunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dini temsilciler ve bazı cemaat liderleri ile bir araya gelmesinin demokratikleşme olarak algılandığını vurguladı.

ALTAN: ULUSLARARASI SİSTEMİN İZNİ OLMADAN BU İŞLERE KALKILIŞDIĞI ZAMAN TALAT AYDEMİR GİBİ OLUR, BALYOZ GİBİ OLUR

Komisyon, Kadir Çelik’ten sonra Gazeteci-Yazar Mehmet Altan’ı dinledi. Altan sözlerine, "28 Şubat’ta medyada yazı yazabilen biriydim. Bugün o imkandan mahrumum." sözleriyle başladı. Darbelerin ‘Allah’ın emri olmadığını’ söyleyen Altan, "Türkiye’nin kendi gücü ve menfaati ile dünya sistemi arasında ilişki kuramadığı zamanlarda oluyor." diye konuştu. Amerika’nın izni olmadan Türkiye’de darbe olmayacağını vurgulayan Altan, NATO ordusunun NATO sistemi dışında harekete geçirilemeyeceğini belirtti. Altan, belirleyici unsurun uluslar arası sistemin kimin arkasında durduğu ile ilgili olduğunu aktardı. 28 Şubat’ın ortaya çıkmasında ana sebeplerden birini de cami- kışla tartışmaları olarak gösteren Altan, "28 Şubat’ın nedeni Erbakan’ın dış politikasıdır." ifadesini kullandı.

"BENİ SÜNGÜLERE TAKIP CEPHELERİ DOLAŞTIRACAĞINI SÖYLEDİ"

Altan, çıkışta da gazetecilerin sorularını yanıtladı. "28 Şubat sürecinde tehdit edildiniz mi?" sorusuna karşılık Altan, "O basına yansıdı. O dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri’nin, gazetenin yönetimini arayıp, askeri personel ile öğretmenlerin maaşını kıyasladığımdan dolayı beni süngülere takıp cepheleri dolaştıracağını söyledi. Basına yansıdı, bir kere de bunu burada ifade ettim." diye konuştu. Başka bir soru üzerine Türkiye’deki tüm darbelerin temel nedeninin dış politikalardaki kaymalar olduğunu söyleyen Altan, "Türkiye hep içerden olayları değerlendirmeye yönelik bir reflekse sahiptir. Ama dünya ile ilişkilerde hem Türkiye’nin çıkarlarını hem dünyadaki gidişatı Türkiye’nin toplumsal menfaatlerine denk düşürecek biçimde ayarlayamadığı vakit darbe olur. Hepsinin nedenleri dış politikadaki dünyayı algılayamamadır. Dış dünyadaki siyaseti okuyamadığı vakit, bu içeri ekonomik kriz olarak gelir." dedi.

Türkiye’nin bir NATO ülkesi olduğunu, ordunun NATO ordusu olduğunu söyleyen Altan, "Uluslararası sistemin izni olmadan bu işlere kalkışıldığı vakit Talat Aydemir gibi olur, Balyoz gibi olur." ifadesini kullandı. Darbelerin olmaması için sistemin de demokratikleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Altan, "Ben darbe komisyonuna geldim ama 12 Eylül rejimi tüm mevzuatı ile zihniyeti ile hukuksal yapısı ile yürürlükte." şeklinde konuştu.