Darbe mağduru Tarakçı:Referandumla 'darbeciler yargılanmaz' kanısı yıkıldı

Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaşayan 12 Eylül 1980 askeri darbesi mağduru emekli öğretmen referandumda evet çıkması rağmen darbecilerin yargılanmasına yönelik yeterli suç duyurusunun yapılmadığını söyledi. 12 Eylül anayasa değişikliği referandumunun Türk demokrasisi adına bir milat olduğunu belirten emekli öğretmen Mehmet Tarakçı, referandumla birlikte darbe yapanın yaptığı darbe yanına kar kalır düşüncesinin kırıldığını kaydetti. Referandumla birlikte darbecilerin yargılanması adına tarihi adım atılmasına karşı darbe mağduruyuz diyen bazı kişinin darbenin mimarı Kenan Evren ve hayatta olan kuvvet komutanlarının yargılanması için suç duyusunda bulunmadığına dikkat çeken Tarakçı, Şili, Portekiz, İspanya, Yunanistan ve Arjantin'in darbecilerini yargılayarak demokrasiyi kaldıranlara gerekli cezayı verdiğini söyledi. Tarakçı, "Referandumla birlikte ülkede demokrasiyi rafa kaldırma ve tuzak kurmaya çalışanlarında yargılanılabilmeğini gösterdi. Biz 12 Eylül askeri darbe mağduru 12 arkadaş anayasa değişikliği halk oylaması sonucu darbecilerin kendilerini korumaya yönelik geçici 15 maddenin kalması ile birlikte 12 Eylül cuntasının yargılanması için Manavgat Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Ülkede demokrasisi çıtasının en üst seviyeye çıkması darbeyi yapanların bir an önce hakim karşısına çıkmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Referandum öncesi bir kısım kişiler darbeciler yargılanamaz diye kamuoyunu yönlendirme çalıştı. Bu bilinçli bir yönlendirmeydi. Referandum sonrası halkımız darbe yapanların yaptığı zorbalıkların hiç kimsenin yanına kar kalmayacağını gördü. Referandumla birlikte darbecilerin yargılanmasına yönelik 1982 Anayasası'nın geçici 15 maddesinin değiştirilmesi Türk demokrasisi adına bir milat." diye konuştu.
12 Eylül askeri darbesi öncesi Manavgat'ta öğretmenlik yaparken Eylem Birliği davasından tutuklandığını belirten öğretmen Tarakçı, darbe ile birlikte 11 ay tutuklu kaldığını söyledi. Manavgat'ta, tutuklandıktan sonra Antalya, Isparta ve İstanbul Davutpaşa'da 11 ay tutuklu kaldığını hatırlatan Tarakçı, tutuklu kaldığı süre içinde başta Filistin askısı olmak üzere insanlık dışı her türlü işkenceyi gördüğünü kaydetti. İlk duruşmada suçsuz görülerek mahkeme tarafından serbest bırakıldığını belirten Tarakçı, serbest kaldıktan sonra öğretmenliğe yeniden başlamasına rağmen kolluk kuvvetlerinin sürekli evini baskın düzenlediğini ifade etti.
Askeri darbesinin üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen toplum üzerinde bıraktığı travmanın halen sürdüğünü belirten Tarakçı, darbelerin panzehirinin güçlü demokrasiden geçtiğini kaydetti. Tarakçı, "Bir öğretmen olarak 12 Eylül askeri darbesi ve sonrası dönemde çok sıkıntı çektim. O dönem Eylem Birliği davasından yakalanarak 11 değişik cezaevlerinde tutuklu kaldım. Cezaevinde kaldığım sürece içinde arkadaşlarımla birlikte işkence ve çok ağır hakaretlere uğradık. İlk duruşma sonunda serbest bırakıldım. Fakat bu seferde yakın akraba ve arkadaş çevrem bizde uzaklaştı. Bu solcu bundan uzak duralım anlayışından yakın çevremiz bizimle irtibatı kesti. Sürekli ev baskınları nedeniyle eşim ve çocukları çok korkulu günler geçirdi." dedi.
Öte yandan 12 Eylül askeri darbesinde Dev-Yol davasından 1,5 yıl tutuklu kalan ve Manavgat'ta ticaretle uğraşan Hıdır Aygören, askeri darbe sonrası 18 ay suçsuz yere cezaevinde yattığını söyledi. Darbe sonrası ülkede oluşan havaya göre İskenderun üzerinde Filistin'e gitmek isterken yakalandığını belirten Aygören, Dev-Yol davasında tutuklu kaldığı 18 aylık süre içinde cezaevinde insanlık dışı her türlü işkenceyi gördüğü kaydetti.