Kalabalık tatil bölgelerinden hoşlanmayanların sevdiği tatil lokasyonları arasına girmeyi başaran Datça, Muğla iline bağlı bir şehir. Bademi, balı, balığı, hurması, zeytini, zeytinyağı, badem ağaçlarının göz alıcı çiçekleri, akvaryuma benzeyen koyları, tertemiz havası, bitmeyen rüzgarları, festivalleriyle yaz kış keyifle vakit geçirebileceğiniz Datça'ya dair “Tanrı sevdiği kulunu uzun ömürlü olsun diye Knidos’a (Datça) gönderir'' sözünü de hatırlatalım. Söz Yunan filozof ve coğrafyacı Strabon'dan. "Datça nerede, Datça'da neler yenir ve içilir?" sorularının cevabı ise bizden.
Datça yarımadası ve kıvrımlı yolları Marmaris'i geçer geçmez başlar. Yol boyu bir yanınız deniz, bir yanınız orman ilerlersiniz. Akdeniz ve Ege'yi iki yanınıza alıp seyretmek isterseniz Marmaris'i geçer geçmez karşınıza çıkacak olan Balıkaşıran bölgesine dikkat edin, iki denizi sadece 800 metrelik bir kara parçası birbirinden ayırır. Merkeze ulaşmak için biraz daha ilerlemeniz gerekecek.
Datça'nın 235 kilometre sahil bandı boyunca 52 tane irili ufaklı koy vardır ve bunların birkaçı şimdiden ünlü olmayı başarmıştır. Datça'da nerede yüzülür diye merak ediyorsanız birçok mavi bayraklı koy olduğunu bilmelisiniz. Gerçek şu ki, gördüğünüz her su parçasında yüzülebilir, tabii insanların çok sık uğramadığı koylarda deniz kestanelerinin varlığını dikkate almalısınız.
En Ünlülerden Birisi: Taşlık Plajı ve Komşuları
Bilindik koyları tercih etmek isterseniz en ünlülerinden birisi Taşlık Plajı'dır. Datça taşlık plajı nerede diye soruyorsanız hemen ilçe merkezinde olduğunu söyleyebiliriz. Liman ile Ilıca Göl arasında kalan plajın zemini kum ve çakıl karışımıdır. Yine merkezde bulunan Hastanealtı Plajı'nda da rahatlıkla denize girebilirsiniz. Çocuklu aileler için ise Kumluk Plajı'nı önerebiliriz. Tamamen ince kumlarla kaplı bu plajda su oldukça sığ.
Görmeden Dönmek Olmaz: Palamutbükü
Sosyal mecralarda adını sıkça duyduğunuz Datça Palamutbükü nerede sorusunu da cevaplayalım. Palamutbükü, Betçe olarak bilinen Datça yarımadasının batı ucunda yer alır. Palamutbükü'nün uzun bir sahil şeridi vardır. Sahil taşlık olsa da denizinin rengi ile hemen sizi kendisine çeker.
Bu Kadarla Kalmıyor, Her Yer Deniz
Merkezden kalkan dolmuşlarla veya özel aracınızla Marmaris yönüne doğru hareket ederek ulaşabileceğiniz Karaincir Plajı da kumul ve deniz yine çocukların eğlenebileceği kadar sığ. İlçe merkezine 3 kilometre uzaklıkta olan Kargı Koyu'nun da denizine diyecek laf yok. Palamutbükü tarafına geçmişseniz Ova, Hayıt, Domuz bükleriyle Akvaryum koyuna uğramayı unutmayın.
Türkiye'nin badem ihtiyacının büyük bir kısmı Datça'dan karşılanır. Gitmişken birkaç kilo badem almadan dönmek olmaz. Hangi bademi seçeceğinizi bilmiyorsanız birkaç tadım yapın deriz; nurlu, akbadem, sıra badem, diş bademi gibi çeşitleri var. Datça köy ürünleri içinde balı ve zeytinyağını da sayabiliriz. Son yıllarsa birkaç mahareti olduğu söylenen Datça macunu ise kesinlikle ilçe ile alakalı değil. Hatta belediye bile Datça'da böyle bir ürün üretilmediği yönünde açıklama yaptı.
Datça'da henüz her şey dahil otel sistemi yok, bunların yerine aile işletmeleri, küçük oteller, pansiyonlar ve apartlar mevcut. İlçe merkezinde ve Palamutbükü tarafında yoğunlaşan konaklama tesislerine alternatif olarak uzun tatilleriniz için ev kiralama seçeneğini de değerlendirebilirsiniz. Kamp ve çadır alternatifleriniz de var.
Datça'da gündüz bol bol denize girebilirsiniz, geceleri sahilde oturup yıldızları izleyebilirsiniz. Mesela Datça'da balık nerede tutulur mu diyorsunuz, atın oltayı her yerden denize. Biraz daha uğraşasım var diyorsanız limandan küçük bir tekne kiralayıp kaptanınızla Datça koylarında balık tutabilirsiniz. Bitmeyen rüzgarlarla sörf de yapabilirsiniz. Ege otlarından hazırlanan yemekleri de tadabilirsiniz. Eski Datça'yı, Hızırşah'ı, Reşadiye'yi dolaşabilir, yel değirmenlerini görmeye gidebilirsiniz. Datça Yarımadası'nın en ucunda bulunan Knidos Antik Kenti'ne de uğrayın ve muhteşem manzara ile birleşen kalıntıları gezmeden dönmeyin.
Bölgenin endemik bitkilerinden olan Datça Hurması, tekil olarak birçok koyda bulunur fakat yoğun bir şekilde Balıkaşıran'ı hemen geçince sağ tarafta olan Eksera Vadisi'nde yoldan da görebilirsiniz. Vadiye iniş biraz çetrefilli olsa da yine de denenebilir, Zira kendisi Türkiye'de yetişen tek yerli palmiye türüdür. Bulunduğu koya da adını vermiş, Hurmalı Bük'e ya da tekne kaptanlarının tanımıyla Palmiye Koyu'na deniz yoluyla da ulaşabilirsiniz.