Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında konuşma yaptı.
Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"3 Kasım 2002'de AK Parti güneşi doğdu. Çevre ülkelerden başlayarak bütün dünyayı aydınlatmaya başladı.
Tam bugün, bu güneşin aldığı mesafenin muhasebesini yapmak zorundayız. Bu güneşin gittikçe yükselmesini hedefliyoruz.
Yeni Türkiye'de süreklilik içinde vizyon üreten bir hükümet ve siyasi iktidar var. Bahçeli Ermenek kazasının acısını bizimle paylaşmak yerine istismar etmeyi tercih etti.
Haber ulaşır ulaşmaz 3 bakanımız bölgeye intikal etti. Neler yapılabileceğinin planlaması yapıldı. Sayın Bahçeli acaba büyük deprem sonrası Sakarya'ya Kocaeli'ye ne zaman gitti, onun hesabını versin.
Kimse bu acıları istismar ederek siyaset yapmamalı. Eksiklikleri tanımlayarak üszerine gidiyoruz. Acılar üzerinden siyaset yapılması kısır siyasettir. Herkese bugünlerde bu acıyı paylaşmaya davet ediyorum.
Yeni Türkiye'den kastımız değil namerde merde dahi muhtaç olmayan bir ülkedir. Biz iktidar olmayı bir araç olarak görüyoruz. Biz bu ylda hizmetkarlarız. Milletin hakimleri değiliz. Hİçbir zaman tek vatandaşımızı dahi dışlamak geçmez. Eski Türkiye ekonomide faiz ödemelerini bile yapmaktan acizdi.
Eski Türkiye OHAL Türkiyesi'dir. 3 Kasım 2002'de iktidara gelen AK Parti kadrolarının attıkları ilk adım OHAL'i kaldırmak oldu. Kim ne yaparsa yapsın, kim hangi provokasyonu yaparsa yapsın, bu özgür ve demokratik ülke bir daha OHAL benzeri uygulamalarla karşı karşıya kalmayacaktır.
Yeni Türkiye GSMH'sini 3 katı büyütmüştür. Eki Türkiye dünya gündemine sadece terör ve depremle geliyordu. Yeni Türkiye, birileri eleştiriyor ama, insalık merhametine sahip çıkmasıyla uluslararası gündemin en önemli aktörüdür.
Bu coğrafya korkakların coğrafyası olamaz. Aksi takdirde ayakta duramayız. Türkiye'de çok sayıda siyasi parti var ama sadece 2 anlayış var; biri istikrara yürüyenler diğeri karanlık günlere dönmek isteyenler.
'MANTIKLARI AYNI'
CHP ve MHP'nin sloganları ayrı belki ama mantık ve mentaliteleri aynı. Hepsine buradan soruyorum; Türkiye'nin temel sorunlarına yönelik görüşleri nelerdir? Ekonomi politikalarımız yanlışsa sizin öneriniz nedir, dış politikamız yanlışsa sizin öneriniz nedir?
O beddualar, karamsarlıklar güneşin yükselmesini engelleyemeyecek. Güneş bir kez daha yükselmiş ve yükselmeye devam edecektir.
'KRİZ TEĞET GEÇTİ'
2000'li yıllardaki Küresel krizden sonra dünya ekonomisi daralmaya başladı. Gelişmekte olan ekonomiler dahi sıkıntılar yaşadı ama Türkiye ekonomisi büyümeye devam etti.
'Dünya piyasaları daralıyor Türkiye nasıl büyüyor' diye sorulursa, akıllıca oluşturulmuş stratejiler sayesinde büyüyor. Avrupa'da kriz başlayınca çevre ülkelere açıldık. Avrupa'daki piyasa daralmasının etkisini neredeyse hissetmedik.
Devlet ile iş dünyası entegre bir işbirliği yaptı ve Cumhurbaşkanımızın tabiriyle kriz bizi teğet geçti. Bu birlik ve bütünlük devam edecek.
'MUCİZELER GERÇEKLEŞTİRDİK'
Son yıllarda istihdam 1 milyon 187 bin arttı, bunu geçekleştirebilen başka bir Avrupa ülkesi yok. Gerçekten yolsuzluk olsa bu kalkınma sağlanabilir miydi? Ülkenin dar imkanlarından mucizeler gerçekleştirdik.
Bir tek AK Parti iktidarlarında bütçe disiplininden taviz verilmedi. Eski Türkiye'de iktidara gelenler bir daha iktidar olamayacaklarını bildiğinden ona göre hareket ederlerdi. Biz 2015 Haziran'ından sonra da AK Parti iktidarları devam edecek. AK Parti iktidarı bu ülkede söz sahibi ve güç sahibi olmaya devam edecek."
'AK PARTİ'YE SALDIRMAKLA MEŞGULLER'
AK Parti iktidarları bu ülkenin geleceğini şekillendirmeye devam edecek. Hükümet kurduktan sonra 9-10 ile ziyarette bulunduk. Bütün bu vilayetlerde CHP lideri, MHP lideri neredeydi, hiç halkın karşısına çıktılar mı? Kapalı salonlarda AK Parti'ye saldırmakla meşguldüler. Siyaset yapacaksanız alana inin.
Türkiye 2014 sonu itibariyle AB tanımlı borç stokunda dünyada en iyi durumda olan ülkedir. Borç anlamında en sağlıklı yapıya sahip olan ülke.
Kılıçdaroğlu'na sormak lazım. Muhtemelen ayna ile konuşuyor ama birileriyle konuştuğunu zannediyor. Bizim Asya ve Avrupa'da kiminle konuştuğumuz belli. Sizin onun Asya veya Avrupalı bir liderle konuştuğunu gördünüz mü?" Biz Brüksel'de Avrupalı gibi Ortadoğu'da Ortadoğulu gibi konuşuruz. Herkesle gönül diliyle konuşuruz.
CHP, MHP ve HDP'nin siyaseti şudur diye bir yazı okudunuz mu? Biz eleştirilerden de kınamalardan da korkmayız. Hiçbir düşman edinmeyeceğiz diye yola çıkarsanız, hiçbir iş yapamazsınız."
'PERŞEMBE GÜNÜ AÇIKLAYACAĞIZ'
"Ülkede yoksulluğa, yolsuzluğa karşı yola çıktık. Ekonomik hamle planını açıklayacağız. 25 öncelikli yapısal değişim programının 9 maddesini perşembe günü açıklayacağız.
Bu pakette ithalata olan bağımlılığın azaltılması var. Böylece reel sektörün üretim kapasitesi artacak cari açıkta azalacak. Sağlık endüstrilerinde yapısal dönüşüm programları olacak. Sağlık sektörünü cazibe merkezi haline getireceğiz.
'KÖTÜ BİR HABERİMİZ VAR'
Ülkede enflasyon tekrar çift haneli rakamlara çıkar diye bir felaket tellallığı yapanlar ve böyle bir karamsar tablo için neredeyse bütün enerjilerini sarf edenlere kötü bir haberimiz var; İnşallah bu ülke, bir daha onların dönemlerinde olduğu gibi iki, üç haneli enflasyonlarla yönetilmeyecek. Ve enflasyon da önümüzdeki dönemde gittikçe artan bir hızla düşecek.
KOBANİ EYLEMLERİ
Kobani eylemlerinden sonra herkes bir muhaseve yapmalıdır. Ne zaman Türkiye'de vatandaşlar kenetlense engellenmeye çalışıldı. Daha önceden darbe çağrıları yapılan cumhuriyet yürüyüşleri yapıldı, ardından e-muhtıra geldi. Ama biz yılmadık.
Kobani eylemlerinde hiç hisseleri yokmş gibi hükümete çağrıda bulunuyorlar. HDP'nin çağrılarının karşılık bulması için herkes dürüstçe muhasebe yapmalı. Terör unsurları mayıs ayında ilan etmelerine rağmen ülkeyi terk etmediler. Çözüm süreci ivme kazanmışken Gezi olayları yaşandı.
Biz birilerini memnun etmek için değil, bu milletin her bir ferdini kardeş kılmak için bu süreci ortaya koyduk. Haziran ayında yasa çıkardık. Biz hukuki çerçeve oluştururken, onlar şehirlerimizin etrafında eşkıyalık yapmaya kalktılar. Biz hepsini takip ettik, bekledik ki HDP ortaya çıkıp perspektifini ortaya koysun.
'EŞKIYALIKLARINI ZİRVEYE ÇIKARDILAR'
Yaptıklarımıza rağmen eşkıyalıklarını zirveye çıkardılar. Biz buna sessiz mi kalalım. Doğu'da kendileri dışında hiçbir siyasi yapıya izin vermeyen defakto bir durum ortaya çıkarmalarına izin vermeyiz.
HDP ve CHP zulümde beraberler, Esad'ı desteklemekte beraberler. Biz etnik fark gözetmeden her biriyle beraberiz. Şiddeti mazur görenler muhatap olma özelliğini kaybederler. Çıksınlar '6-7 Ekim'de yapılanlar sürece ihanettir' desinler. Vatandaşlara sorsunlar bu olayları onaylayan kimse yok.
Bir kez daha sesleniyorum; hükümetin çözüm sürecindeki iradesi kesindir. Kimse bundan şüphe duymasın. Ama kamu düzenini koruma konusunda da aynı şekilde kararlıyız.Kararlılığımızı istismar etmek isteyen CHP ve HDP'ye sesleniyorum; Türkiye'nin bütünlüğünü korumak Ankara'dan olmaz alana inin.
Kongreler ve seçimler vesilesiyle adım atmadığımız vatan toprağı kalmayacak. Bugün mangalda kül bırakmayan Bahçeli acaba 'seçimlerde adım atmadığım vatan toprağı kalmayacak' diyebilecek mi?" AK Parti her yerde Türk bayrağını dalgalandıracak. Bu ülkede herkesle konuşabilen tek parti AK Parti'dir.
'ZİKZAK ÇİZMEDİK'
2002'den bu yana genel başkanımızı yasakladılar, darbe teşebbüsü yaptılar, e-muhtıra verdiler, parti kapatılma davası açtılar, Gezi, Kobani provokasyonları yapıldı; tavrımız değişmedi. Zikzak çizmedik. Verdiğimiz sözden geri durmadık. Namerdin tuzağıan boyun eğmedik. Sadece tarihten gelen ecdadın sesini dinledik."