HABER

Davutoğlu: Bu saldırı Türkiye’yi Suriye yapmaz

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Başbakan Ahmet Davutoğlu, NTV canlı yayınında gündeme dair soruları yanıtladı.

Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

Bu, Türkiye’ye yönelik bir saldırıdır. Türkiye bütün bu ateş çemberi içinde istikrarını koruyan yükselen bir ülke imajını sürdürüyor. Türkiye’nin yükselen itibarı bazıları için tehdit unsuru olarak görülmüş olabilir. Lokal bir olay değil. Ankara’da Başkent’te ve Türkiye’nin her yerinden gelen vatandaşların arasında oluyor.
Türkiye’de seçime gölge düşürme çabasının da bir sonucu. Birkaç dakikada bütün ambulanslarımız, 56 ambulans alana girdi. Tam bir kriz yönetimine otomatik olarak geçti. Yaralılar seri olarak hastaneye kaldırıldı. Soruşturma devam ediyor. Değerlendirmelerimiz devam ediyor. Benzer olaylarda alınacak ek tedbirler ne olur onları konuşacağız. 11 Eylül’de ABD’de kimse böyle bir yöntem deneneceğini düşünmemişti. Bütün gelişmiş toplumlarda terör tehditleri var ve herkes teyakkuz halinde. Bu saldırı gelişmiş demokratik bir ülkeye yapılmış bir saldırıdır.

BU SALDIRI TÜRKİYE'Yİ SURİYE YAPMAZ

Bu saldırı Türkiye’yi Suriye yapmaz. Arap baharından çok önce biz canlı bombalarla tanıştık. Bazen rutin dışına çıkan eylemler oluyor.

DEAŞ'IN 'ÖLÜMSÜZLER' TİMİ

Bazı genel istihbaratlar var. DEAŞ’ın 'ölümsüzler' adını verdikleri timleri hazırladıklarına yönelik. PKK’nın bazı hazırlıkları yaptığına yönelik. Türkiye seçim kampanyası yürütüyor. Hepimiz onlarca yerde miting yapıyoruz. Şu anda Türkiye’de kitlelerin yoğun olarak bir araya geldiği onlarca yüzlerce faaliyet var.

Türkiye’nin riske açık faaliyet alanı var şu anda. Zaaf ve ihmal nerede varsa gerekli değerlendirmeler yapılır, adımlar atılır. İlk adım yaraları sarmaktı.

TEKNİK ARAMA HER YERDE YAPILMIŞ

Teknik arama her yerde yapılmış. Garın önünde de yapılmış, bomba yok İnsani arama ise miting alanında yapılıyor. O alan dışında kimsenin toplanmaması lazım. Sıhhiye var. Garın önünde de 7-8 bin kişi toplanmışsa orası açık yara gibi görünüyor. Tek başına emniyetin alacağı bir şey değil bu. Organizatörlerle birlikte anlaşıp alınacak tedbirlerin beraber alınması lazım. 3 gündür hepimiz bir travma ve acı yaşıyoruz. Ben yaralıları da ziyaret ettim. Bir gün önce bize en ağır eleştirileri getirseler dahi onlar bizim canımız. Seçim yaklaşıyor bunu nasıl istismar edebilirim dediğimiz anda işte terör o zaman çıkar elde eder.

UYUYAN HÜCRELER KENDİLERİNİ SAKLAYABİLİYOR

20 23 Temmuz arası 3 günde DEAŞ, DHKP C ve PKK’nın Türkiye’yi aynı anda hedef alması sebebiyle bu 3 örgütü engellemek amacıyla talimat verdik. O gece 768 kişi gözaltına alındı. Bir uyuyan hücre varsa şöyle davranamayız: Bunların hepsini toplayın bir yere atın ve kimse götürmesin. Hukuka uygun davranmak durumunda olmamız herkes için geçerli. Bu uyuyan hücreler kendilerini saklayabiliyor. IŞİD elemanıysa sakalını kesiyor, hayat tarzını değiştiriyor. Bu 3 örgütü de takip ediyoruz. Hepimiz onun acısıyla dünkü saldırıyı biliyoruz.

2-3 GÜN ÖNCE İSTANBUL'DA CANLI BOMBANIN YAKALANDIĞINI KİMSE BİLMİYOR

Ama 2-3 gün önce İstanbul’da canlı bombanın yakalandığını kimse bilmiyor. Birkaç gün öce bürokrasiye saldırı anlamında canlı bombanın gece yakalanarak durdurulduğunu kimse bilmiyor.

EYLEMİN CANLI BOMBA OLDUĞU KESİN

Bu eylemin canlı bomba olduğu kesin. 2 canlı bombanın profilinin, yani nasıl meydana gelmiş olabileceklerine ilişkin bir tespite de ulaşıldı.

BİR İSME ÇOK YAKLAŞILDI

Bir isme çok yaklaşıldı. O isim bir örgüte işaret ediyor. Bundan sonra rutin güvenlik tedbiri olmayacak. Burayı da miting alanı kabul edin. O zaman da organizatörler buna itiraz ediyorlar.

TÜRKİYE'DE İNTİHAR EYLEMİ YAPABİLECEK KİŞİLERİN BELLİ BİR LİSTESİ DAHİ VAR

Son derece başarılı bir terör operasyonu yürütülüyor Doğu ve Güneydoğu'da.
Aynı şekilde DEAŞ… 23 Temmuz'dan beri yürütülen yoğun çaba neticesinde en önemli kadrolar ya tutuklandı ya irtibatları koparıldı.
Rutin dışına çıktığınızda demokratik hukuk devletinde bunun da bir sınırı var.
Tutup sebepsiz yere birini tutamazsınız.
Türkiye’de intihar eylemi yapabilecek kişilerin belli bir listesi dahi var. Takip ediyorsunuz ama bu eylemi gerçekleştirme noktasına kadar şey yaptığınızda başka bir protestoyla karşılaşıyorsunuz.
Ankara Garı’nda ve İstanbul’da başka bir yerde toplanıp büyük kalabalıklar şeklinde miting meydanına gelmeyi engellemek lazım.

BUNDAN BİR KAÇ GÜN ÖNCE ANKARA'DA BİRİ YAKALANDI

Evinde yakalananları söylüyorum. Bundan birkaç gün önce birisi Ankara’da yakalandı. Biz onu başka bir eyleme müteallik olarak düşünüyorduk ama böyle bir eylem de yapabilirdi.

FAİLİ MEÇHUL KALAN OLAY YOK

Arka planına bakınca ya DEAŞ’tır… Ya PKK’dır… Her halükarda bunun odağına gidebilmek için bütün çaba gösteriliyor. 90’lı yıllardaki gibi faili meçhul kalan bir olay yok. 48 saat içinde önemli veriler elde edildi.

'SİZ BİRİNİ BİR ÖRGÜTE MENSUP SANIRSINIZ AMA BAŞKA ÖRGÜT İÇİN YAPAR'

Şu anda ipucu dahi vermek doğru değil. Bazen bu örgütlerin elemanları bir başka amaçla kullanılabilir. Bazı örgütler ayrı görülebilir, ama siz birini bir örgüte mensup sanırsınız başka bir örgüt için bunu yapar.

PKK’NIN EYLEMSİZLİK KARARININ OLDUĞU GÜN PATLAMANIN OLMASI TESADÜF MÜ?

Hangi örgüt tarafından yapılmış olursa olsun bu seçimlere darbe vurma niyeti olduğu aşikar. Böyle bir zamanlama örtüşmesi dikkate şayan.
Hangi örgütün ne planı olursa olsun toplumsal refleksimizi sağlam tutmamız ve teröristlerin kimliklerini ortaya koyarak bu terör odaklarına gerekli mukabelede bulunmak önem taşır.

PKK eylemsizlik kararını böyle açıklamıştı:

”Seçim sürecinde bu çağrıların yoğunlaşması karşısında yönetimimiz toplanmış, mevcut durumu değerlendirerek yapılan çağrılara cevap olacak bir karar almıştır. Hareketimiz, halkımıza ve gerilla güçlerine saldırılmadığı müddetçe gerilla güçlerimizin eylemsizlik konumuna çekme kararına varmıştır. Gerilla güçlerimiz bu süreçte planlı eylemler yapmaktan uzak duracak, mevcut konumunu koruma dışında bir hareketlilik içinde olmayacak, eşit ve adil bir seçimin yapılmasını engelleyecek veya sakatlayacak hiçbir girişimde bulunmayacaktır” denildi.

CEZALANDIRICI OPERASYON YAPILDI

Suruç ve Suruç’un arkasındaki Suriye ve IŞİD bağlantıları tespit edildiği için cezalandırıcı operasyon yapıldı. Suruç’ta vatandaşlarımızı katleden örgüte karşı en şiddetli operasyonun yapılması gerekiyordu.

DEAŞ’ı biz daha DEAŞ adı bilinmezken biz 2013’te terörist ilan ettik. 2014’te sınıra yaklaşan DEAŞ konvoyuna çok ciddi bir operasyon yaptık. 100’e yakın kayıp olduğu uluslararası basında da haber yapıldı. DEAŞ’a yönelik her faaliyetin de içinde olduk. Türkiye her türlü tedbiri alır ama diğer ülkelerden farklı olabilir. Diplomatlarımızın alıkonulduğu dönemde daha dikkatli olmalıydık.

İSTİHBARAT ZAAFI VAR MI?

Soruşturma yürütülüyor. O konuda bir zaaf varsa gereğini yapacağız. Hangi istihbarat ile neleri engellediğimizi biz biliyoruz kamuoyu bilmiyor. Bir hafta içinde İstanbul ve Ankara’da engellenmemiş olsa farklı olaylar olabilirdi. Onlar engellendi. Sanki Türkiye’de, çağdaş ülkelerdekinden daha zayıf bir istihbarat yapısı var demek doğru değildir. Çevremizdeki 6 ülkede iç savaş var. Türkiye bunun içinde şu istikrarı sağlamışsa 1 yıl içinde 4. kez seçime gidiyorsa suhuletle burada Türkiye’nin emniyetinin siyasi iradenin hakkını herkesin vermesi lazım. Çok kolay geriden bazı yorumlarda bulunmak. Çok kolay küçük bilgilerden büyük teoriler yaratmak. Şu ateş çemberinde Türkiye gemisini yürütmeye çalışıyoruz.

PKK BU KADAR SİLAHI NEREDEN ALIYOR

PKK bu kadar silahı nereden alıyor. Biz bazı şeyleri biliyor ve tepki gösteriyoruz. DEAŞ bu kadar silahı nerden alıyor? DEAŞ yönetimi Ebu Gureyb hapishanesinde nasıl yetişti. Ben burada bir ülkeyi işaret ediyor değilim.
Acımız büyük ama buradan Türkiye’nin zaaf içinde olduğunu yaymak tam da teröristlerin istediği şeyi yapmaktır.

KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞME

Böyle günlerde siyasi liderlerin bir araya gelebilmesi çok önemli. 'Liderlerle topluca görüşelim' dedim. '4 lider toplanıp konuşalım' dedim.
'Eğer istemezlerse hepsiyle tek tek konuşalım' dedim. Ama o sırada Demirtaş’ın doğrudan devletin halkı katlettiğini ifade eden bir açıklaması oldu.
Bir ülkede halkı tahrik edercesine 'devlet bu cinayetleri işlemiştir' derse muhatap olma niteliğini kaybeder.
Böylesine seviyesi düşük alçakça bir ifadeyle devleti ve devleti yönetenleri suçlu makamına oturttuğunuzda olmaz.

2 HUSUSTA HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIM

Sayın Kılıçdaroğlu olumlu cevap verdi. Oturduk baş başa samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Tutumunu takdir ediyorum. Ama 2 hususta sükutu hayal kırıklığı yaşadım.
Belli bir mahremiyet içinde konuştuğumuz konular 'burada kalsın' diyerek söylediğim hususlardı. Şimdi o söylememiş olsa ben burada o kadar açık söylemek zorunda kalmazdım.
İkincisi de bir açıklama metnini kendisine gösterdim. 'İtiraz edeceğiniz şeyler varsa çıkaralım' dedim.
Bir teklifte daha bulundum. 'Gelin ortak bir deklarasyon yapalım' dedim. 'Hayır' dedi. Bunu reddetti. Ona da saygı duydum.
Ama esas beni üzen husus terör saldırısıyla ilgili olamayan konuları getirmiş olmasına rağmen, 'bunların yeri burası değil' diyebilirdi. Ama beraber olduğumuz için bunları paylaştım.

BENİM SÖYLEDİKLERİMİ BENDEN İZİN ALMADAN PAYLAŞMASI SİYASİ NEZAKETE UYGUN DEĞİL

Acının yaşandığı gün siyaset yapma günü değildir. Verdiğim cevapları da burada söyleyebilirim ama yeri değil.
Orada benim söylediklerimi benden izin almadan paylaşması da siyasi nezakete uygun değil.
Rize’de bir miting yapılmış bizimle hiçbir alakası yok. Orada soru olarak gündeme getiriyor. Bunun gündeme getirilmesi doğru değil. Bunun benim verdiğim cevaplar çerçevesinde kamuoyuyla paylaşılması doğru değil.

ADALET BAKANI’NIN GÜLMESİ VE İÇİŞLERİ BAKANI HAKKINDA İSTİFA TALEBİ

Benim sorduğum soru şu bütün bu olayları nasıl kenardan seyredersiniz. Anayasal zorunluluk gereği hükümet teklifinde bulundum.
Gelmediler sorumluluk paylaşmadılar. Eğer hükümetin içinde olsalardı ya bu itirazları yapamayacaklardı ya da beraber tedbir alacaktık.
Samimiyetsizlik şu, 'gel elini taşın altına koy terörle mücadele edelim' diyoruz. Olay oluyor dışarıdan gözlemci gibi “zafiyet gösterdi” diyor. Sayın Bahçeli'ye ithafen söylüyorum bunu… Gelseydi de hükümet zafiyet göstermeseydi o zaman.
Kılıçdaroğlu, İçişleri, Adalet bakanlarımızı eleştirebilir. Şu andaki İçişleri Bakanımız terörle mücadele konusunda en tecrübeli bakanlarımızdan biriydi.
Adalet Bakanımız da İçişleri Bakanımız da Ak Parti kimlikli bakanlardan değildir. Hangi partiye oy verdiklerini de bilmem. Belki 1 Kasım’da başka bir partiye oy verecekler.

İSTİFA MEKANİZMASI HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ

Daha önce bizim dönemde aynı bakanlar 12 yıl devam etmedi. Sayın cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde bazen belli gözlemlerle bakan değişikliğine gidildiği oldu.
Bunların hepsi işletilebilir. Arkadaşlarımız kendileri de karar alınabilir. Daha olayın olduğu gün yaraları sarma süreci yaşanırken dikkatleri buna çekmek doğru değil.
Bu iki arkadaşımız da partili değil. Teknik görevler yürüten arkadaşlar…
Onların burada olması gerekirken olmaları gerektiği sorumluluğu tartışmıyorlar da, bu sorumluluktan kaçtıktan sonra bu soruyu gündem getirmelerini, soruyorum ben. Kusura bakmasınlar bu hükümete katılmaları gerekirdi. Biz sorumluluktan kaçmadığımız için bir taraftan seçim kampanyası yürütüyoruz bir taraftan hükümeti yönetiyoruz.

Gerekli tahkikatın hemen yapılması talimatını vermiştim. Tahkikat sonuçlandı. Dün itibarıyla İçişleri Bakanımız tarafından aktarılmıştı.
Bugün de 2 görevli bu videoyu çektiği bu davranışı sergilediği için, terör operasyonlarının meşruiyeti ve demokratik niteliğine zarar verdikleri için 2 polis görevden alındı.

Bilinçli şekilde yapıldığı yönünde de bilgiler var. Soruşturma tamamlandığı için gereği yapıldı.

Ankara veya başka olaylarda da soruşturma yürüyorsa gereği yapılır.

Bazen hukuk devleti kuralları sizin teröriste müdahalenizi geciktirebilir. Öldürüldükten sonra uygulanacak işlemler bellidir.

Yerini söylemeyeyim başka bir yerde yapılan operasyonda 5-6 teröristin cenazesi silahlı kuvvetlerimiz tarafından helikopterlerle morga getirildi adli tıp işlemleri yapılıp ailelerine teslim edildi. Bunlarında görülmesi lazım.
Denilebilirdi ki oraya bir yere gömülsün. Belki o helikopter yolda saldırıya maruz kalacaktı.
Söyleyeyim Tunceli’de bir operasyonda Malatya’ya getirildi.

DEMİRTAŞ HAKKINDA DÜŞÜNCESİ

Demirtaş hakkında 2 tecrübem oldu. Kendisin Başbakan olduktan sonra ziyaret ettim. Bu benim için riskti. Ama çözüm süreci için ziyaret etmem lazımdı. 6 Ekim'de halkı isyana teşvik etti.

15 Temmuzda ben görüşürken, yine bizim için siyasi bir riskti, HDP ile bir hükümet kurmayacağımız belliydi… Biz daha görüşme yaparken Kandil'den açıklama geldi. Silahlanma ayaklanma çağrısı yapan…

O görüşmede kendilerine verdiğiniz sözlere dönmeniz gerekir dedik.

Ben dördümüzün oturup konuşmasını çok isterdim. Devlet görevi kin gütme yeri değildir. Ama TBMM’de grubu bulunan bir partinin eş başkanı çıkıp “Bu insanları devlet katletmiştir” demesi bir siyasetçiye yakışır mı?

Eğer HDP koalisyona girmiş olsaydı devletin bir parçası olacaktı. 1 ay bakan vermek suretiyle devletin parçası oldular.

Benim ağzımdan terörün durmasını istiyorsanız AK Parti’ye oy verin dediğimi duydunuz mu?

Demirtaş’ın dünkü konuşmasına bakın “1 Kasım’a şöyle yapacağı böyle yapacağız” diyor. Bu olmaz.

“MİTİNG YAPMAYALIM DİYECEKTİM”

Biraz sonra MYK’yı toplayacağız. Üç mitingi iptal ettim. Önümüzdeki mitinglerle ilgili düzenlemeye ihtiyaç var mı onları ele alacağız. Seçimlerin de yapılması gerekir.

Eğer bir araya gelseydik yapmayı düşündüğüm tekliflerden biri de gelin hiçbirimiz miting yapmayalım diyecektim.

Niye girmediler hükümete neden bu sorumluluğun parçası olmadılar? Bu sorumluluğun gereğini biz yaptık. Ülkeyi ancak ve ancak siyasi iradeye sahip insanlar yönetir.

Ben 3 hafta sonrasını düşünmüyorum. Ben şu anda sadece hayatını kaybetmiş insanlarımızı onları ailelerini düşünüyorum. Seçimler bugünler içindir.

Seçimin neticesinde inşallah tek başına iktidar oluru ama o iktidarı neden kullanacağız. Ülkeyi selametle aydınlık ufuklara taşımak için.

Türkiye zor şartlarda seçimi sükunet ve olgunlukla yapma tecrübesini göstermiş bir ülke.

SURİYE’DEKİ GELİŞMELER

Sayın Kılıçdaroğlu “180 derece değişmesi lazım politikamızın” dedi. Kendisine “Ne yapmamızı isterdiniz” diye sordum.
Halkıyla savaşan bir rejimi ayakta tutmaya çalışmanın çözüm olduğu görülmemiştir.

Rusya ılımlı muhalefete karşı bir mücadele içindeyse, bize 2 milyon kişi Esad’da kaçarak geldi.

Esad’lı bir çözüme, biz yanaşmayız da, gidersek bu 2 milyon kişinin ne düşüneceğini de hesaplamak lazım.

Rusya operasyonlara başlamadan önce İdlib ve Halep’ten göç gelmeyeceğini biliyorduk. Ancak Rusya şimdi İdlib ve Halep’e yönelik yapıyor operasyonlarını.

RUSYA VE ABD’NİN PYD’YE OLAN DESTEKLERİ

PYD konusu çözüm süreci devam ederken farklı bir formattaydı.

PYD PKK irtibatı çok iyi biliniyor. Bunu ABD’lilere ve Ruslara da söyledik Türkiye’ye tek bir tehdit görürsek gereğini yaparız.

Suriye tarafından kim tarafından gelirse gelsin bizim kendimizi savunma hakkımız vardır ve bir an bile tereddüt etmeyiz.

Kobani olayları sırasında PYD’ye tanınan krediyi PYFD kötü kullanmıştır.

Ben Dışişleri Bakanı’yken PYD’ye “Türkiye’ye karşı bir tehdit olmayacaksın” dediğimizde bunu olumlu kullansaydı daha farklı olabilirdi.

En Çok Aranan Haberler