Davutoğlu: Çalınan Sorularla Elde Edilen Makamlar Aynı Gdo'lu Ürünler Gibidir

Hakime TORUN / ANKARA (DHA) - BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Yenimahalle'deki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Biyoteknoloji Araştırma Merkezinin açılış töreninde konuştu. KPSS soruşturmasına değinen Davutoğlu, "Bugünlerde hepimizi üzen bir konuyla da ilişkilendirmek istiyorum. Çalınan sorularla elde edilen makamlar aynı GDO'lu ürünler gibidir. Bir sürü insanın hakkına hukukuna tecavüz edeceksiniz kendi yakınınızı bu sorular ile bir yere getireceksiniz. Bu yol ile devleti denetim altına almaya çalışacaksınız. Paralel çete dediğimiz husus bu. Kendine has bir dünya kuracaksınız. Buna izin vermedik vermeyeceğiz" dedi. "ELEKTRONİK HARP, HİÇ SAVAŞMADAN ASKER GÖNDERMEDEN BİR GÜCÜ DURDURMA GÜCÜ VERİYOR" Teknolojinin ülke savunmasındaki önemini vurgulayan Davutoğlu, "Elektronik harp bir anlamda ülkelerin sayısal olarak ne kadar çok asker barındırırsa barındırsın onları anlamsız kılacak kahramanlık anlamda anlamsız değil ama onların yapacağı katkıyı da aşacak bir elektronik harpı geliştirdiğinizde niteliksel bir paradigma değişimdir. Elektronik harp, hiç savaşmadan asker göndermeden bir gücü durdurma gücü veriyor" dedi. "BİLGİSAYAR OLMADAN GÜNE BAŞLAYABİLİRSİNİZ KAHVALTI OLMADAN GÜNE BAŞLAYAMAZSINIZ" Tarımın insan hayatı için önemine değinen Davutoğlu, "Bazı şeyler olmadan insan hayatını sürdürebilir. Ama tarımsal üretim olmadan, sabah bilgisayar olmadan güne başlayabilirsiniz, akşam bilgisayar olmadan da uyuyabilirsiniz. Ama kahvaltı olmadan güne başlayamazsınız. Akşam yemeği yemeden 3 gün dayanabilirsiniz 4'ncü gün vücut iflas eder" dedi. "TARIM STRATEJİK SAVAŞLARIN EN TEMEL SEKTÖRDÜR" Tarımın stratejik savaşların en temel sektörü olduğunu belirten Davutoğlu, "Öyle bir tarım olmalı ki ülkenin geleceğini de teminat altına alacak. Tarım varoluşsal bir sektördür. Tarım stratejik savaşların en temel sektördür. İklim değişikliği, su ülkeler için o kadar önemli ki. Türkiye büyük bitki çeşitliliğinin genetik özelliklerini DNA teknikleri ile muhafaza edecek geliştirecek gen seviyesinde muhafaza edecek bir kapasiteye ulaşacak" diye konuştu. "GDO'LU ÜRÜNLER İLE İNSANIN DOKUSUNU, DOĞASINI DA DEĞİŞTİREBİLECEK" Biyoteknolojinin etik olması gerektiğine dikkat çeken Davutoğlu, "Herkesin biyoteknolojinin etik noktasında dikkatli olması gerekiyor. Biyoteknoloji sadece bir tekniğin geliştirilmesi veya tarımla ilgili adımlar değil. Klonlanmanın yol açabileceği insan neslinin tahribatına da yol açabilecek boyutlar veya tarımda GDO'lu ürünler ile insanın dokusunu, doğasını da değiştirebilecek yediğiniz şeyler, kadim kültürde bu çok bilinirdi, yediğiniz şeyler karakterinizi etkiler. O karakter ile birlikte insanın varlığını da etkiler" ifadelerini kullandı. "EŞİNİZ BÜYÜKBAŞ HAYVAN ETİ Mİ KÜÇÜKBAŞ HAYVAN ETİ Mİ YİYOR?" Davutoğlu, "Kadim tıp ile modern tıpın eğitimini almış birisi, eşinin öfkesini nasıl kontrol altına alabilirim diye giden birisine şu cevabı verdiğini hatırlarım: Eşiniz büyükbaş hayvan eti mi küçükbaş hayvan eti mi yiyor? Ona göre bir cevap verdi. Biz bazen hayatı bütüncül olarak görmekten uzaklaşıyoruz" dedi. "GDO'LU ÜRÜNLER İLE LEZZETSİZ ELMALARA GEÇİLDİĞİ GİBİ NESİLLERİMİZ DE BOZULUR" Davutoğlu, "Sürekli GDO'lu ürünler yiyen bir neslin ne kadar suni bir iki nesil sonra o lezzetli elmalardan suni görünüşü güzel ama içi kof ve lezzetsiz elmalara geçildiği gibi nesillerimiz de bozulur. Bir daha asli nesle dönemeyiz. Biyoteknoloji çalışmalarının olduğu her yerde, mutlaka etik ve felsefi bir boyutu olmalı" açıklamasında bulundu. "ORGANİK OLMAYAN BİR HAYAT ÖNE ÇIKARSA VAROLUŞ ANLAMINDA KIYAMETİ BEKLEMEK GEREKİR" Organik beslenmenin önemine vurgu yapan Davutoğlu, "Biyoteknoloji suniliği ve onun üzerinden organik olmayan bir hayatı öne çıkarırsa, işte o zaman gerçekten varoluş anlamında kıyameti beklemek gerekir. Bir deha insanoğlunun ve doğanın o eşitliliği kazanması mümkün değil. "KAR DÜRTÜSÜ İLE, TARIMIN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİN DOKUSUNU, DOĞASINI BOZACAK İHTİRASLARDAN UZAK DURUN" Davutoğlu, "Tarım sektöründeki bütün şirketlere kurum ve kuruluşlarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum: Üzerinize aldığınız emanet insanlığın varoluşu ile ilgili bir emanettir. Sıradan bir görev değildir. Kar dürtüsü ile, tarımın biyolojik çeşitliliğin dokusunu, doğasını bozacak ihtiraslardan uzak durun" dedi. "GDO'LU ÜRÜNLER ÜZERİNDEN İNSANLARIN DOĞASINI DA DEĞİŞTİRECEK YANLIŞLARDAN UZAK DURULMALI" Davutoğlu, "GDO'lu ürünler üzerinden insanların doğasını da değiştirecek yanlışlardan uzak durulmalı. Devlet olarak her türlü tedbiri alıyoruz. Ama bu tedbir yanında önemli olan toplumsal bilinçlenme. 2023 hedefleri kapsamında 150 milyar dolara varan tarımsal üretim, 40 milyar dolara varan tarımsal ihracat planlıyoruz" açıklamasında bulundu. "ÇALINAN SORULARLA ELDE EDİLEN MAKAMLAR AYNI GDO'LU ÜRÜNLER GİBİDİR" KPSS soruşturmasına değinen Davutoğlu, "Bugünlerde hepimizi üzen bir konuyla da ilişkilendirmek istiyorum. Çalınan sorularla elde edilen makamlar aynı GDO'lu ürünler gibidir. Bir sürü insanın hakkına hukukuna tecavüz edeceksiniz kendi yakınınızı bu sorular ile bir yere getireceksiniz. Bu yol ile devleti denetim altına almaya çalışacaksınız. Paralel çete dediğimiz husus bu. Bilginin, sorunun paralelini oluşturacaksınız. Kendine has bir dünya kuracaksınız. Buna izin vermedik vermeyeceğiz" diye konuştu. "BÜYÜK HİCAP, IZDIRAP DUYDUM" Davutoğlu, "Bilginin, sınavın gerçeğine saygı duyarız. Bir öğretim üyesi olarak ÖSYM, KPSS ile ilgili ilk bilgiler bana geldiği zaman büyük hicap, ızdırap duydum. Bir hoca yada öğrenci en ufak ahlaki ilke almış bir kişi nasıl böyle bir şeye tenezzül eder, örgütler, mevki ve makam gelir bunu da içine sindirir" dedi. "EĞİTİM VE DEVLET HAYATININ EN ÖNEMLİ İLKESİ ADALETTİR" Davutoğlu, "Eğitim ve devlet hayatının en önemli ilkesi adalettir. Adalet söz konusu olduğunda kendi kızınız, oğlunuz kardeşiniz ile hiç tanımadığınız vatandaşınız arasında eğer bir an ayrımcılık yaparsanız, işte o zaman adaleti de devleti de yok edersiniz. Bütün bir ilksel çerçeveyi de ayaklar altına alırsınız" dedi.