Başbakan Davutoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşma yaptığı sırada partililerin tezahüratta bulunması Davutoğlu'nun duygulu anlar yaşamasına neden oldu.
Davutoğlu'nun zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.
Başbakan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
Dün sabah saatlerinde Türk hava sahasını ihlal eden, hava sahamızı terk etmeyen, milliyeti bilinmeyen bir uçak, düşürüldü. Beş dakikada 10 defa uyarılmış, bir uçak hava sahamız dışına çıkmış, diğer uçak devam edince F-16’larımız tarafından müdahale gerçekleşmiştir. İhlali sürdüren uçağı, bölgede devriye görevi yapan uçağa, Türk hava sahası içinde ateş açılmıştır. Düşürülen uçağın milliyetinin rusya olduğu, Rus makamlarının açıklamalarından anlaşılmıştır. Türk hava sahasındayken ateş açıldığının özellikle altını çiziyorum. Angajman kurallarımız açık şekilde izah edilmiştir.
'YENİ İHLALLER YAPILMAMASI ÖNEMLE VURGULANMIŞTIR'
3-4 Ekim’de hava sahamızın Rusya federasyonuna ait uçakları tarafından ihlal edilmesinin ardından, bütün açıklığıyla izah edilmiş, gerekli uyarılarda bulunulmuştur. Rus büyükelçiye, askeri hava araçlarının milliyeti ne olursa olsun vurma talimatları olduğunu, sorumluluğun tamamıyla Rus tarafına ait olacağı net olarak ifade edilmiş, yeni ihlaller yapılmaması önemle vurgulanmıştır.
'ANGAJMAN KURALLARIMIZ TALİMATLAR GEREĞİ YAPILMIŞTIR'
Bir hafta içinde Bayırbucak’ta saldırıların yoğunlaşması üzerine, güvenlik zirvesinde ihlal sorunu doğurursa, o toplantıda TSK’ya gerekli talimatlar tarafımca verilmiştir. Yemin törenindeki açıklamamızda da Türk hava ve kara sınırlarımızın ihlal edilmemesi gerektiğini bir kez daha açıkça ifade ettik. Angajman kurallarımız da bütün dünya tarafından bilinmektedir. Rusya federasyonu tarafından bilindiği halde, dikkate alınmamıştır. Neticede hava sahası ihlalinde bulunan uçak, tehdit olarak algılanmış, angajman kurallarımız talimatlar gereği yapılmıştır.
Bu meydana gelmesini arzu etmediğimiz bir olaydır. Bütün uyarılarımıza rağmen ihlal gerçekleşiyorsa, her türlü tedbiri almak bizim hakkımız aynı zamanda milletimize karşı görevimizdir.
'İHLAL EDİLEN HAVA SAHASI AYNI ZAMANDA NATO HAVA SAHASIDIR'
Olay sonrasında gerekli bütün diplomatik tedbirleri alıyoruz. Eş zamanlı olarak BM Daimi üyelerinin Ankara’daki büyükelçiliklerine bakanlığımızca bilgi verilmiştir. Talebimiz doğrultusunda NATO Genel sekreterinin çağrısıyla NATO konseyi olağanüstü toplantı gerçekleşmiştir. Sayın cumhurbaşkanımız ve ben, bir çok dünya lideriyle görüştü. İhlal edilen hava sahası aynı zamanda NATO hava sahasıdır.
Yine dün akşam sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında güvenlik toplantısı gerçekleştirdik. Almanya, İngiltere ve İspanya başbakanlarıyla görüşmeler yaptım.
Bir noktayı özellikle kaydetmek istiyorum. Ekonomik, siyasi ve kültürel bağlarımız son derece güçlüdür. Rusya Federasyonuyla ilişkilerimizde bu tür kazalara yer verilmemesi konusu dile getirdiğimiz ve hassasiyet gösterdiğimiz bir konudur.
Bu olayda Rusya ile ipleri germek, gerilim yaşamak gibi bir niyetimiz yoktur olamaz da. Rusya bizim dostumuzdur. Rusya federasyonu bizim çok önemli bir ortağımızdır. Şu anda aramızdaki iletişim kanalları açıktır. Ancak şunu da ifade etmek isterim. Ulusal güvenliğimiz de uluslararası hukuk çerçevesinde saygı esasına dayanmak zorundadır. Bu gerilimin düzeyini ve kapsamını artırmamak bütün tarafların özen göstermesi gereken bir husustur.
'HERHANGİ BİR TEREDDÜT İÇİNDE OLMADIK, OLMAYACAĞIZ'
Ülkemizin etrafında adeta bir ateş çemberi vardır. Türkiye’nin hiçbir ülkenin topraklarında gözü yoktur. Kendi topraklarını korumak en tabii hakkıdır. Rusya yahut başka bir ülkenin hedef alınması söz konusu değildir. Buna karşılık bu ülkenin güvenliğini sağlamak konusunda herhangi bir tereddüt içinde olmadık, olmayacağız.
Biz komşumuz Suriye’ye barış gelsin istiyoruz. Bir yandan DEAŞ teröründen, bir yandan devlet teröründen kurtulmak gerekmektedir. Son günlerde bize tarihi bakımdan derin bağlarla bağlı olan, Bayırbucak bölgesinde, Suriye halkının bütününde, Türkmen kardeşlerimize dönük olarak çok yoğun bir saldırı söz konusudur. Bu olayları askeri istihbari ve diplomatik olarak yakından takip ediyoruz.
'DEAŞ’A SALDIRIYORUZ DİYE BAYIRBUCAK’A SALDIRMALARINA DA GÖZ YUMAMAYIZ'
Bu olaylar göstermektedir ki yabancı savaşçılar, suriye rejiminin yanında yer alan saldırgan bazı milislerle temsil edilmektedir. Biz bütün bu yabancı savaşçılara Suriye’de olmasına karşıyız. Maalesef bu saldırılara Rus uçaklarının katıldığı bilgisi de söz konusudur. Bayırbucak bölgesinde tek bir DEAŞ unsuru ve terör unsuru yoktur. DEAŞ’a saldırıyoruz diye Bayırbucak’a saldırmalarına da göz yumamayız.
'BU SALDIRILARI GERÇEKLEŞTİRENLER KATLİAMIN SORUMLUSU OLACAKTIR'
Masun Suriyeli sivillere, özellikle de Türkmenlere dönük katliama yol açılmamalı.Bugün Türkiye’nin sınır boylarında sivil halka misket bombalarıyla adeta bir katliam yapılıyor. Buna derhal son verilmeli. Bu saldırıları gerçekleştirenler katliamın sorumlusu olacaktır. Bugün ve dün bazı muhalefet temsilcilerini dinledik. Bu kritik günde dahi hükümetimizle omuz omuza vermek ve ulusal birliği, milli birliği temsil edecek şekilde tutum takınmak yerine, Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi hükümetin Ortadoğu politikalarını eleştirmek muhalefet partisine yakışmıyor.
'KENDİ MAHALLENİZDE NE YAPACAKSINIZ ONU GÖRELİM'
Buradan tavsiyem muhalefet liderlerine. Muhalefet liderlerine tavsiyem ya hep birlikte beraber olalım ya da lütfen gölge etmeyin gidin kendi kurultay oyunlarınızla uğraşın. Kendi mahallenizde top çevirmeye devam edin, kendi mahallenizde ne yapacaksınız onu görelim.
Terörle mücadele kararlılığımız aynı şekilde devam edecektir. Bütün dağlar temizleninceye, bütün yaylalar barış ve huzura kavuşana kadar mücadeleye devam edeceksiniz. Biz bu kararı alırken çok düşündük, ama kararı bir kez aldık mı uygulamada da tereddüt göstermeyiz. Terör örgütü her yere hendek kazıyor, içine patlayıcı koyuyor. İnsanları tehdit etmeyi marifet sayıyorlar.
Buradaki esnafa kepenk kapattırarak ne elde etmeyi düşünüyorlar? Kürt kardeşlerimizin sokağına barikat kurarak onları savaşın içine çekmeye çalışıyorlar. Bu hendek kazma işiyle bölgeyi felç etmeye çalışıyorlar. Bu millete hendek kazanları, o hendeklere gömeriz. Bunlar istiyorlar ki insanlar bölgelerden göç etsin. Ve bölgenin bütün demokrasisi değişsin sadece kendi siyasi düşünceleri hakim olacağı bir alan ortaya çıksın istiyorlar.