Bahar DEMİREL/ANKARA, 'Dinsiz parti' tartışmalarına da değinen Davutoğlu, MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu'nun CHP'ye yönelik sözlerini eleştirerek, "Bir partinin grup başkanvekilinin, Milliyetçi Hareket Partisi, sarf ettiği din ile parti arasında ilişki kurarak sarf ettiği söz kesinlikle hepimiz tarafından kınanan, hiçbir şekilde kabul edilemeyecek, Türk siyasetine kara bir leke olarak geçmiş bir sözdür. Kendi tartışmanızı kendiniz yapın. Seviyesizliğinizi kendiniz aranızda sürdürün. Ama Ak Parti'yi hiçbir seviyesiz tartışmanın içine çekmeye çalışmayın. Hiçbir vatandaşımızın şu veya bu partiye oy verdiği gerekçesiyle tahkir edilmesine, rencide edilmesine, inançlarının tartışılmasına izin vermeyiz" diye konuştu.
"TAKTİK VE MANEVRALARA TENEZZÜL ETMEYİZ"
Ak Parti olarak taktik manevralara hiçbir zaman yönelmediklerini ifade eden Davutoğlu, "Çok kritik bir dönemde tarihi bir aşamada çok önemli bir vazifeyi hep birlikte ifa ediyoruz. Meclis Başkanlığı Türkiye'nin sadece protokol anlamında değil, siyasetin derinliği anlamında en önemli makamlardan biridir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün makamıdır. Meclis Başkanlığı seçiminde yaşananlar herhalde Türk siyaseti bağlamında ve Ak Parti'nin ilkeli duruşu anlamında herkes için önemli dersler ihtiva etmiştir. Meclis başkanlığı seçiminde 258 milletvekilimizin gösterdiği dayanışma, birlik dolayısıyla hepinizi tek tek tebrik ediyorum. Meclis Başkanımız İsmet Yılmaz'a da hayırlı vazifeler diliyorum. Meclis başkanlığı seçimini formal olarak Ak Parti kazandı ama sadece kazanan Ak Parti değil; Meclis başkanlığını ahlaki siyaset kazandı. Meclis başkanlığı seçimlerinde kuşatıcı bir üslup kazandı. Önümüzdeki kritik bir hükümet ortaklığı, koalisyon görüşmeleri öncesinde Meclis başkanlığı seçimlerinde takınılan tutumdan herkesin dersler çıkarması, vatandaşlarımızın da bunu bir kez daha görmesi, izlemesi büyük önem taşıyor. İlkeli duruş kazandı. Taktik ve manevralara tenezzül etmeyiz. Taktik, manevralar üzerinde karşımızda oyun oynayanlara da itibar etmeyiz. Günlerce taktik manevralar üzerinden Ak Parti'nin şu veya bu yönde birtakım adımlar atacağını söyleyenler sükut-u hayale uğradılar. Hiçbir taktik manevraya tevessül etmedik. Açık ve şeffaf bir şekilde tavrımızı ortaya koyduk ve netice aldık. Kazanan taktik manevralara itibar etmeyen ahlaki siyasettir" diye konuştu.
"KAZANAN BLOKÇU SİYASET DEĞİL, KUŞATICI SİYASETTİR"
Meclis başkanlığı seçimlerine değindiği konuşmasında Davutoğlu, bugüne kadar Meclis başkanlarının genellikle Meclis'teki en büyük parti grubundan seçildiğini hatırlatarak "Kazanan blokçu siyaset değil, kuşatıcı siyasettir. Meclis başkanlığı seçimlerine birileri blok argümanıyla gitti. Bir tarafta yüzde 60 vardı, onların zihinlerinde hayal dünyasında; diğer tarafta da yüzde 40, bizden de oy alarak yapılan yanlış bir matematiksel hesap. Siyasetin bir matematik meselesi değil, bir ahlak ve felsefe meselesi olduğunu bir kez daha bu netice ortaya koydu. Onlar blokçu siyaseti takip ettiler, biz teamüle önem verdik. Çünkü Türk demokrasisinde bir, iki istisna hariç Meclis başkanları en büyük parti grubundan seçilmişlerdir. Onlar blok ile bize karşı cephe oluşturmaya çalışırken biz siyasetimizin teamüllerini korumaya, geleneğini korumaya çalıştık ve netice aldık. Meclis başkanlığı seçimlerinde dil ve üslup olarak sadece Meclis başkanlığı seçiminde değil, sonrasında da dengeli, barışçıl, uzlaşmacı dil kazandı. Çatışmacı, parçalayıcı, ayrıştırıcı dil kaybetti" ifadelerini kullandı.
"SEVİYESİZLİĞİNİZİ KENDİNİZ ARANIZDA SÜRDÜRÜN"
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu'nun CHP'ye yönelik "Biz eğer Sayın Baykal'ı desteklemiş olsaydık AK Parti'nin tabiriyle dinsiz bir partinin adamını seçtiniz, diye bize yükleneceklerdi" sözlerini eleştiren Davutoğlu, "Meclis başkanlığı seçimlerinden sonra yapılan tartışmalara herkes şöyle bir baksın. Genel başkanlar da parti üyeleri de baksın. Ak Parti içinde hiçbir tartışma yaşanmadı. Ak Parti hiçbir başka partiye herhangi bir şekilde rencide edici bir tavır sergilemedi. Zafer sarhoşluğu yaşamadı. Tutup da kimseye dönüp siz kaybettiniz, demedik. Biz kazandık dahi demedik. Ama diğer partilere bakın. Sayın Baykal üzerinden yürütülen polemiklere bakın. Buradan Ak Parti grubu adına bir kez daha vurguluyorum. Sayın Baykal üzerinden yapılan spekülasyonlarda bir partinin grup başkanvekilinin, Milliyetçi Hareket Partisi, sarf ettiği din ile parti arasında ilişki kurarak sarf ettiği söz kesinlikle hepimiz tarafından kınanan, hiçbir şekilde kabul edilemeyecek, Türk siyasetine kara bir leke olarak geçmiş bir sözdür. Hele hele bu sözün Ak Parti grubuna atfen eğer şöyle yapsaydık Ak Parti tarafından böyle eleştirilirdik, diye bizi bu tartışmanın içine sokmak isteyen bu milletvekiline şunu hitap ederim. Kendi tartışmanızı kendiniz yapın. Seviyesizliğinizi kendiniz aranızda sürdürün. Ama Ak Parti'yi hiçbir seviyesiz tartışmanın içine çekmeye çalışmayın. Buradan CHP'ye oy vermiş bütü vatandaşlarımıza da seslenerek ifade ediyorum. Tercihinizi hangi yönde kullanmış olursanız olun size saygımız sonsuzdur. Sizin inancınız, dininiz üzerinde yapılacak herhangi bir spekülasyonda karşısında en dik şekilde Ak Parti durur. Hiçbir vatandaşımızın şu veya bu partiye oy verdiği gerekçesiyle tahkir edilmesine, rencide edilmesine, inançlarının tartışılmasına izin vermeyiz. Ak Parti bütün milletin inanç özgürlüğünün en önemlisi de onurunun teminatıdır. İlkeli tutumunu sürdürmeye devam edecektir" açıklamasında bulundu.
"SİYASET ANKARA'YA KAPANAN BİR ELİT İŞİ DEĞİLDİR"
7 Haziran seçimlerinden sonra parti içi istişarelere ağırlık verdiklerini belirten Davutoğlu, "Bugün inşallah Başkanlık Divanı oluşacak ve yeni bir süreç başlayacak. Bütün partilere çağrıda bulunuyorum. 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan neticeyi tekrar tekrar tezekkür etmelerini buradan istiyorum. 7 Haziran sonrasına bakınız. Yine partilerin takındığı tavırlar itibariyle bundan sonraki sürece de ışık tutacak önemli bazı işaretler görüyoruz. Bugün inşallah Başkanlık Divanının oluşmasına müteakip Sayın Cumhurbaşkanımız beni görevlenirirlerse ki muhtemelen bu görevlendirme bugün yapılacak, bundan sonra da takip edeceğimiz siyasetin ana unsurları da aslında 7 Haziran'dan bu yana takip ettiğimiz temel yaklaşıma dayanan temel boyutları ortaya koyuyor. Hiçbir kararımızı ferdi bir şekilde almadık. Teşkilatımızın en ince kılcal damarına kadar istişare edeceğiz. Herkesi ayakta tutacağız. Siyaset Ankara'ya kapanan bir elit işi değildir, siyaset halkın her kesimiyle alanda buluşan ve onlarla birlikte yürüme iradesi gösteren ulvi bir görevdir" dedi.
"BAŞKALARI DEDİKODU YAPARKEN AK PARTİ GEREĞİ NE İSE ONU YAPMAYA BAŞLADI"
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Muhtemel siyasi senaryolarla ilgili kurumsal bir faaliyet içine girdik. Cumhurbaşkanımzın görevlendirmesini beklemeden o görevlendirme anına hazır olmak için, muhtemel koalisyon hükümet ortaklığı görüşmeleri için ekonomi, siyaset ve hukuk komisyonları kurduk. Her bir parti için ayrı komisyonlarda çalışmalarımızı sürdürdük. Hiçkimseye ön yargılı bakmadan her bir parti seçim beyannamesinde ne demiş, biz ne demişiz, nerelerde uzlaşmışız, nerelerde farklılaşmışız diye titiz bir çalışma yürüttük. Dün de bütün gün bu çalışmaların raporlarını arkadaşlarımdan aldım. Başkaları dedikodu yaparken, başkaları birbirilerine hakaret ederken Ak Parti, 7 Haziran'da çıkan siyasi tablonun gereği ne ise onu yapmaya başladı bile. Bundan sonra da bu istişarelere devam edeceğiz."
"STATİK POZİSYONDAN ÇIKAMAMANIN SANCILARI İÇİNDE KIVRANIYORLAR"
Muhalefet partilerinin seçim sonrasındaki tutumlarını eleştiren Davutoğlu, "Diğer partiler kendi içlerinde ciddi tartışmalar, türbülanslar, karşılıklı suçlamalarla meşguller. Bir milletvekilinin yaptığı açıklamayı, genel başkanlar düzeltmekle ya da milletvekilleri arasındaki tartışmaları durdurmakla meşguller. İşte Ak Parti farkı bu. Ben hepinize müteşekkirim. Bizim yüzümüzü yere eğdiren hiçbir açıklama hiçbir Ak Parti milletvekilinden çıkmadı. Dolaylı bile olsa özür dilemek durumunda bizi bırakan hiçbir açıklamayı, hiçbir yanlış söylemi Ak Parti benimsemedi. Diğer partiler karşılıklı suçlamalar içine girdiler. Meclis başkanlığı seçimlerinde kim kime ihanet etti, son gece kim neyi söyledi; günlerce bunlar tartışılıyor. Karşılıklı suçlamaların geldiği nokta şu ki artık blok siyaseti, kutuplaştırıcı siyaset bitmiştir. Bir kendi yolunda yürüyen siyasi kadrolar Ak Parti kadrosu bir de kendi içinde her türlü siyasi, ahlakı rencide edecek tartışmalar yapan bir başka siyasi ekipler var. Diğer partiler statik bir pozisyon belirledi. 7 Haziran sabahı statik pozisyon belirlediler, kendilerini o pozisyona mahkum ettiler. Şimdi oradan çıkamamanın sancıları içinde kıvranıyorlar. Biz statik pozisyon belirlemedik. Milli irade ne demişse başımızın üzerindedir, dedik. Onu tartışmadık. Niye böyle yaptınız demedik. Ülke koalisyonla idare edilmez, geçmişte kötü örnekleri var, demedik. Madem milli irade bunu istedi bizden, gereğini yaparız dedik. Dersimizi çalışmaya başladık" ifadelerini kullandı.
"BU TARTIŞMALARIN ARTIK SONUNA GELİNMESİ GEREKİR"
CHP'nin yüzde 60'lık blok açıklamalarına atıfta bulunan Davutoğlu, CHP ve MHP'yi eleştirerek "CHP'nin ilk anda söylediği Ak Parti'siz bir hükümet nasıl oluşur? Blok. Şimdi o pozisyonu revize etmek için birçok manevra yapmak zorunda kalıyorlar. İhtiyaç yoktu. Bu kadar statik pozisyon belirlemenin mahkumu şu anda. MHP, ilk andan itibaren ben oyunun dışındayım, dedi. İnşallah hem Sayın Kılıçdaroğlu hem Sayın Bahçeli ile görüşeceğiz. Pozisyonlarını doğrudan dinleyeceğim. Ama daha ben gitmeden ikisinin de yaptığı açıklamalarda sürekli duvar örme çabaları var. Duvar örme çabalarıyla siyaset inşa edilmez. Siyaset sağlam bir temel üzerinde, doğru sütunlarla yükselir ve milletin oluşturduğu çatıyla başarıya ulaşır. Yoksa çatıdan başlarsanız siyasete hep sükut-u hayale uğrarsınız. Biz temelden başladık temelden. Onun için başlarsınız tartışmaya. Ben bunu çatı aday göstermiştim, sen niye oy vermedi. Sen göstermiştin, ben niye oy vermedim. Bu tartışmaların artık sonuna gelinmesi gerekir" açıklamasında bulundu.
"TERÖRE KARŞI TUTUMLARINI ORTAYA KOYSUNLAR"
HDP'nin iki yüzlü bir politika benimsediğini savunan Davutoğlu, "HDP ise daha vahim bir durumda. Hala şiddet ve terörle arasına mesafe koyamadı. Hala seçim meydanlarındaki söylemle alandaki siyasi realite arasında doğru irtibat kuramadı. Hala ben demokratik bir mücadele içine girdim ve kendimce de başarılı oldum; artık silaha, şiddete, teröre gerek yok. Hiçbir zaman gerek olamaz ama şimdi hiç yok, diyemedi. Yaptıkları her açıklama Kandil'den gelen düzeltmelerle ayar verilerek yeni bir şeye oturuyor. Hele hele Siirt'te evelsi gün yapılan saldırı sonrasında hep bekledik. Bir kınama, halkın huzuru için gecesini gündüzüne katarak çalışan güvenlik birimlerimize dönük bu saldırı karşısında bu çatı altında olmanın gereği yapılsın diye bekledik. HDP'yi sorumlu bir tutum almaya çağrıda bulunuyorum. Artık çatışmasızlık söylemi ile ileri bir adım atma noktası geçilmiştir. Çatışmasızlık söyleminin ötesine geçip Türkiye'deki bütün silahlı grupların Türkiye'yi terki Türkiye'de meşru güvenlik birimleri dışında hiçkimsenin silahı elinde tetikte tutmamasına dayalı kesin ve kararlı bir tutum benimseme vakti gelmiştir. Herkes safını tercih etmelidir. Seçim sürecinde silahlı grupların baskıları ile netice almaya kalkacaksınız, Ankara'da demokrasiden bahsedeceksiniz, İstanbul'da özgürlükten bahsedeceksiniz. Bu iki yüzlü politikaya HDP son vermelidir. Biz çözüm sürecini savunduk. Biz Türkiye'de milli birlik ve kardeşliği savunduk. Öyle bir noktaya gelindi ki Türkiye'de demokratik hakların hepsi hayata geçirildi. Ne talep ediliyorsa demokratik şartlarda işte Meclis çatısı burası. Herkes buraya gelsin, konuşsun. Ama buraya gelip bu kürsülerde konuşanlar, açık bir şekilde de şiddete, teröre karşı tutumlarını ortaya koysunlar. Biz bunları bekleyeceğiz" dedi.
"HİÇ KİMSE CUMHURBAŞKANI MAKAMINA 'FANUS'A GİRECEK' İFADESİ KULLANAMAZ"
Cumhurbaşkanlığı makamının hiçbir şekilde tartışmaya açık olmadığını kaydeden Davutoğlu, "Hiçbir müzakerede ne konu gündeme gelirse gelsin her konuyu görüşmeye hazırız. Ama Cumhurbaşkanlığı makamı, devletin en üst makamını tartışma konusu yaptırmayız. Yaptırmayacağız. Bu konudaki tutumumuz açık ve nettir. Cumhurbaşkanımıza Anayasal sınırları hatırlatanlar kendileri de Anayasal sınırlara saygı göstermek durumundadırlar. Hiçkimse Cumhurbaşkanı makamına dönüp 'Fanus'a girecek' gibi bir ifade kullanamaz. Cumhurbaşkanının üstlendiği yüce görev, fanusa girmeyi değil; halkın arasında olmayı gerektiğinde milletin geleceği konusunda görüş beyan etmeyi hak olarak gören bir makamdır. Hepsine bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Cumhurbaşkanlığı makamını artık tartışma konusu yapmayın. Bunun size de faydası yok ülkeye hiçbir faydası yok" diye konuştu.
Davutoğlu, konuşmasında şunları söyledi: "Birisi Cumhurbaşkanımızın bizlerin de desteği ve onayıyla bu süreci ertelediği ve zaman kazanmaya oynadığı yönündeki kanaatler. Bunu iddia edenler parlamenter sistemin detayını bilmeyenlerdir. Başkanlık Divanın oluşumunun gecikmesinin sorumlusu AK Parti değildir. Bütün kamuoyunun da takip ettiği gibi sayının ne olacağı konusunda özellikle MHP ve HDP arasındaki görüş ayrılıkları. Başkanlık Divanı konusundaki gecikmeden kesinlikle Ak Parti sorumlu değildir. Bundan Cumhurbaşkanımız da sorumlu değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda bilinçli bir erteleme çabası içinde olmadı. İnşallah bugün biz de kendi grup içinde değerlendirmemizi yapacağız. Üyelerimizi belirleyeceğiz. Öğleden sonra uygun görürse Cumhurbaşkanımız görevlendirmeyi yapacak."
"ANKARA'DA HÜKÜMET VARDIR, ALINMASI GEREKEN KARARLARI ALIR VE UYGULAR"
Başbakan Davutoğlu, AK Parti grup toplantısındaki açıklamalarında "Acaba Ankara'da bir hükümet var mı diye bir sual oluşsaydı vatandaşlarımızda Türkiye'de huzur kalmazdı. 78 milyon vatandaşımız huzur ve rahat içinde uyusun. Ankara'da hükümet vardır. Hem de güçlü bir hükümet vardır. Alınması gereken kararları da alır ve uygular" dedi.
"ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE GÖRÜŞECEĞİZ"
Hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı'ndan aldıktan koalisyon görüşmelerine başlayacağını açıklayan Davutoğlu, "Görevlendirmeye müteakip bütün partilerden, genel başkanlardan randevu isteyeceğiz. Muhtemelen gelecek hafta içinde genel başkanların vereceği takvim içinde bugün Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesi halinde inşallah önümüzdeki hafta Ramazan Bayramı öncesinde ilk tur görüşmeleri yapmayı planlıyorum. Bu takvim çerçevesinde usulümüz açık ve net olacak. Kamuoyundan hiçbir şey gizlemeyeceğiz. Şeffaf bir şekilde görüşeceğiz. Yapıcı olacağız ve usül olarak da bir turda hemen netice almak yerine detaylı şekilde konuşup sağlıklı ve iyi işleyen bir hükümet ortaklığı için elimizden gelen çabayı göstereceğiz" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'Yİ HÜKÜMETSİZ BIRAKMAYACAK BİR FORMÜLDE ANLAŞABİLİRİZ"
Muhalefet partilerinin liderlerine seslenen Davutoğlu, koalisyon görüşmeleri için "Kapıları kapatmak yerine kapıları açalım. Yolları engellemek yerine yolları açalım. Baştan ön yargılı olmayan karşı tarafı bir şekilde mahkum etmeyen, ona sınırlar çizmeyen bir yaklaşım. Tiyatral bir oyun içine kimse girmemelidir. Ben öyle hamleler yapayım ki halk karşı tarafı suçlasın diye başlayan bir görüşme, iyi niyetli değildir. Öyle hamleler yapayım ki sonunda top karşı tarafta kalsın, herkes onlara bedel ödetsin diye bir yaklaşım içine girilirse buradan netice alınmaz. Birbirimizi anlayan empati yapan bir usulle yaklaşırsak sonunda öyle veya böyle Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayacak bir formülde anlaşabiliriz" şeklinde konuştu.
"KOALİSYON İSTEMEZDİK"
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Partilerimizin kısa dönemli çıkarlarına dayalı bir koalisyon müzakeresi belki kısa dönemde bazı faydalar sağlar ama uzun dönemde o partiye de fayda getirmez. Verdiğimiz sözde sadakat gösterelim. O sözü verirken çok düşünelim. Parti çıkarları üstünde ülke çıkarlarını görelim. Ak Parti her zaman tek parti hükümetinin ülkeye kazandırdıklarına inandı ve tek parti hükümetini savundu. Yine aynı kanaatteyiz. Eğer milli irade bize tek parti hükümeti kurma görevi verseydi şu anda kolları sıvamış birçok projeyi başlatmış, yeni projeleri yelken açmış olurduk. Bir koalisyon hükümetinin doğurabileceği zaaflara karşı da son derece dikkatli bir yol takip ettik. Koalisyon istemezdik. Bunun doğru olmadığını da düşünüyoruz. Ama milli irade gidin uzlaşın dediyse bunu tartışmadık, tartışmayız. Bize düşen görev Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamak. Ak Parti olarak her türlü farklı kanaati dinlemeye hazırız ama bir şeye hazır olmayacağız. Dayatmalara, baskılara ya da şu veya bu yolla yapılacak psikolojik operasyonlarla bizi şu veya bu alternatife zorlamaya dönük baskıları hiçbir şekilde taviz vermedik, vermeyeceğiz"
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz