YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Davutoğlu: Selam Olsun Ölüme Giden Kahramanlara (3)

ABİDEDE GURUR VE HÜZÜNLÜ KUTLAMA Çanakkale Deniz Zaferi'nin 100'üncü yıldönümü kutlamaları ile 18 Mart Şehitleri Anma Günü törenleri, kent merkezinde 18

ABİDEDE GURUR VE HÜZÜNLÜ KUTLAMA
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 100'üncü yıldönümü kutlamaları ile 18 Mart Şehitleri Anma Günü törenleri, kent merkezinde 18 Mart Stadyumu'ndaki programın ardından, Gelibolu Yarımadası Hisarlıktepe Mevkii'ndeki Şehitler Abidesi'nde devam etti. Şehitlikteki törenlere, bu yıl 100'üncü yıl kutlamalarından dolayı vatandaşlar alınmadı.
Basın mensupları da, kendileri için hazırlanan araçlarla, törenin yapılacağı Şehitler Abidesi'ne topluca götürüldü. Bu arada, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Cihan Haber Ajansı ve Samanyolu Televizyonu muhabirlerinin internet üzerinden yaptığı akreditasyon başvurusunu önce kabul ettiği, ardından iptal edildiğini bildirdi. Bu nedenle törenleri bu grubun çalışanları izleyemedi.
TÖREN ALANINA İLK GELEN GENELKURMAY BAŞKANI OLDU
Tören alanına ilk olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay ile geldi.
Orgeneral Özel, burada silah arkadaşlarını ve bin 200 kişilik portatif tribünlerdeki özel davetlileri, gazileri selamladı. Bu sırada askeri bando da marşlar çaldı. Protokol üyelerinin ardından ise tören alanına Başbakan Ahmet Davutoğlu, yaklaşık 15 dakikalık gecikmeyle helikopterle geldi. Törene Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, kuvvet komutanları Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in yanı sıra yabancı askeri yetkililer katıldı.
ŞEHİTLERİNE KOŞTULAR
Şehitlikteki tören, anıta Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun çelenk koymasıyla başladı. Ardından Türk Silahlı Kuvvetleri adına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Çanakkale Valisi Ahmet Çınar da anıta çelenk bıraktı. Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve saygı atışının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşan Tuğgeneral İsmail Gürgen şunları söyledi:
"Bugün milletçe her sayfası şehitlerimizin kanlarıyla yazılmış Deniz Zaferi'nin 100'üncü Yıldönümünü kutluyoruz. Şehitlerimizi anmak için huzurlarınızdayız. Çanakkale Zaferi, tek başına Osmanlı'nın, Birinci Dünya Savaşı'na kazanmasına yetmeyecektir ama yokluk içindeki bir ordunun, iyi sevk ve idare edilirse, neler yapabileceğini gösterecek, yoksul ve yorgun Türk ulusuna, kendi öz benliğini ve özgüvenini hatırlatacak, 1919 yılında başlayacak kurtuluş mücadelesinin tohumlarını atacak, Mustafa Kemal adının Türk milletinin gönlünde yeşermesini sağlayacaktır. Çanakkale, Balkan savaşı yenilgisinden sonra bir daha ayağa kalkamaz denilen bir milletin, bütün dünyayı, hayretler içinde bırakan silkiniş ve diriliş destanıdır. Çanakkale, savaşın tüm acımazsızlığına karşın bir insanlık sanatıdır. Dostluğun ve düşmanlığın bir arada olduğu, savaş yapılacak saatlerde kıyasıya savaşıp boğuşan, kalan saatlerde insani ilişkiler geliştiren birbirlerine saygı duyarak aynı siperlerde çarpışıp can veren iki düşman iken öldükten sonra koyun koyuna yatıp dost olan kahramanların savaşıdır."
BAŞBAKAN KONUŞTU
Daha sonra kürsüye gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu da zaman zaman duygusal bir konuşma yaptı. Davutoğlu şöyle konuştu:
“İmkansızlıklar içerisinde, bir kahramanlar topluluğu çıkartan Çanakkale, Yarbay Mustafa Kemal, 'ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum' dediğinde biran olsun gözlerini kırpmadan ölümü gittiler. Onlara Allahtan rahmete diliyordum. Savaşlar vardır, iki tarafı ilgilendirir, iki milletin kaderiyle ilgilidir. Savaşlar vardır bir milletin diğer milleti ilgilendirir. Savaşlar vardır bir milleti değil, birçok devleti aynı anda etkiler. Birinci Dünya Savaşı birçok devleti aynı anda etkiledi. Hiçbir cephe yoktur ki Çanakkale cephesi gibi bu topraklardaki gibi cihan savaşını temsil etmiş olsun. Diğer cephelerde savaşan taraflar bellidir ama burada o zaman bilinen bütün coğrafyadaki milletler ya yan yana ya da karşı karşıya savaştılar. Tek bir millet olarak bu toprakları savunan kahramanlar topluluğudur. Savaşan iki millet değildir. İki zihniyet savaşmıştır. Bu toprakları hiç görmemiş olan ama ruhuyla bu topraklarda olanlar vardı. Aslında savunulan sadece Çanakkale, İstanbul değil, mazlumların izzet dolu topluluklar olmuştur. Bir çok milletin kaderi bu topraklarda belirlendi. Her şeyden önce bizim kaderimiz çökmekte olan bir imparatorluğun, Balkan savaşında bütün umudunu kaybetmiş ordunun tekrar ayağa kalkması için kahramanlık destanına ihtiyaç vardır. Çanakkale savaşıyla milli kimlik oluşturduysak, milli psikolojimizin değişmesi sağlanmışsa, başta Mustafa Kemal olmak üzere bütün komutanlar, daha sonra İstiklal Harbinin mimarlarıdır. Ölüme hazır bir milletten daha büyük umut yoktur. O inanmışlıktır ki, bütün ordular dağılmışken Kuvayı Milliye ruhu tekrar ayağa kalkabildi. Çanakkale zaferi yaşanmamış olsaydı Kuvayi Milliye bu kadarı toplayabilmek mümkün olmazdı. Eğer bugün milletten ve devletten bahsediyorsak hepimiz, Çanakkale şehitleri önünde eğilmeliyiz. Avustralya ve Yeni Zellanda başkanları da bir kimlikleri varsa bunu Çanakkale'ye borçlu olduklarını bana söylediler. Çanakkale'de Diyarbakırlısı da vardı İzmirlisi de. Tokatlısı Muğlalılar da, doğulusu da, batılısı da vardı. Yeşilırmak'ta da doğanlar, Seyhan'da doğanlar, Toros'a selam verenlerle Ağrı'ya selam verenler devletin kalbini, milletinin kalbini korumak için birlikte omuz omuza savaştılar. Yüz yıl sonra bu milletin içine nifak sokmak isteyenlere söylüyoruz. Nasıl yüzyıl önce sağladığımız destanla milli birliğimizi sağladıysa, bütün vatandaşlarımızı tarihdaşlık için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Onun karşısında Çanakkale ruhuyla bir ve iri olarak ayakta duracağız. Bizim milletimiz savaştı mı mertçe savaşır. Barıştı mı mertçe barışır. Yeter ki karşısında savaşacak mertler olsun. Barışacak mertlikle birileri olsun. 24 Nisan'da hem bizim saflarımızda, hem de karşı safta savaşanlarla burada buluşacağız. Birileri 1915 üzerinden nifak tohumları sokmaya çalışırken, biz buradan atalarımızı savaşsalar da arkalarında nefret tohumları bırakmadıklarını göstereceğiz. Gelin nefret tohumlarını bir kenara bırakın diyoruz. Düşman askerinden de nefret etmedik."
Şah Fırat operasyonuna da değinen Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Buradan Genelkurmay Başkanı ve katılan askerlerimizi, Şah Fırat operasyonu'nda, kutsal emanetlerimizi, Suriye derininden alıp getirdiklerinde, o gece gördüğüm disiplin uyum, kararlılık ve cesaret Çanakkale kahramanlarının mirasının emin ellerde, yerinde olduğunu gördüm. Bu tecrübe de göstermiştir ki eğer onurumuzu ve izzetimizi korumak gerekirse onu korumak içini ne gerekirse yapılır" dedi.
TÜRK YILDIZLARI NEFES KESTİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasının ardından şehitlik defteri imzalandı. Törenin ardından protokol üyeleri, anıtın boğaza bakan seyir bölgesine geçti. Burada, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın akrobasi timi olan Türk Yıldızları, boğaz üzerinde gösteri uçuşu yaptı. Geçen yıl solo Türk'ün gösterisinde olduğu gibi bu nefes kesen gösteri da, törene katılanlarca büyük ilgiyle izlendi. Gösterinin adından ise, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı, gemiler saygı geçişi yaptı. Tören, şehit mezarlarının ziyaret edilmesiyle sona erdi.

Taylan YILDIRIM- Burak GEZEN/ÇANAKKALE (DHA)

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler