Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, aylarca Suriye’de kaldıktan sonra serbest bırakılan iki Türk gazeteci için, Suriye sınırında el koyulan İran’a ait TIR’lara ilişkin Tahran yönetimiyle bir pazarlık olduğu iddialarını yalanladı."Bir pazarlık söz konusu olmamıştır" diyen Davutoğlu, sürecin tamamen hukuki olduğunu belirterek, iki olay arasında bağlantı kurmanın söz konusu olamayacağını kaydetti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bugün 30 Haziran’da AB dönem başkanlığı sona erecek olan Danimarka’nın Dışişleri Bakanı Villy Sovndal ile yaptığı görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Burada Davutoğlu’na Suriye’de serbest bırakılan Türk gazeteciler Adem Özköse ve Hamit Coşkun ile İran’dan Suriye’ye giderken Kilis’in Öncüpınar Sınır Kapısı’nda 8 Ocak’ta durdurulan ve içinden balistik füze ham maddesi çıkan dört TIR için bir pazarlık sözkonusu olduğu şeklindeki iddialar soruldu. Bakan Davutoğlu ise bu iddiaları yalanladı.
Bu konuda bir pazarlığın sözkonusu olmadığını söyleyen Davutoğlu, "TIR’larla ilgili süreç tamamen hukuki bir süreçtir, Birleşmiş Milletler yaptırım kararı ile ilgili bir süreçtir. Tamamıyla hukuki bir soruşturma yürütülmüştür. Bu anlamda siyasi boyutu pazarlık boyutu olmayan bir soruşturma sonunda yapılan tamamen objektif değerlendirmede TIR’ların iadesi söz konusu olmuştur. Gazetecilerin serbest bırakılması ile alakası yoktur. Biz ilkesel olarak da birbiriyle alakasız konuların ilişkilendirilerek pazarlık konusu edilmesine sıcak bakmayız, bakmadık. Ama vatandaşlarımız için diplomatik bütün araçları kullanırız, kullandık. İki olay arasında bağ kurmak söz konusu olamaz." dedi.
KÜRECİK’TEKİ TESİSİN NATO’YA DEVRİNDE YENİ BİR DURUM YOK
Davutoğlu, Kürecik’teki NATO tesisinin Chicago’daki NATO zirvesinde NATO’ya devredilmesine ilişkin bir soruya verdiği cevapta da sürecin, başından itibaren son derece şeffaf ve NATO prensipleri etrafında yürüyen bir süreç olduğunu ve yeni bir durum olmadığını vurguladı. Davutoğlu, "Bu bir NATO tesisidir, baştan itibaren süreç böyle yürütülmüştür. Birçok NATO tesissinde olduğu gibi üye ülkeler bu tesislerin kuruluş aşamasında kendi imkanlarını sunarlar. Burada ABD ve Türkiye’nin teknik imkanları birlikte kullanılarak tesis kuruldu. Kurulma aşaması bitince de NATO’ya devredildi." diye konuştu.
Davutoğlu, son Chicago zirvesinde konunu gündeme gelmesinin ve NATO’ya devir işleminin tamamlanmasının sebebinin ise kararın Lizbon zirvesinde alınmış olmasına rağmen ondan sonra bir zirve olmaması ve arada geçen bütün gelişmelerin yeni zirvede nihayete erdirilmesi olduğunu kaydetti. Bakan Davutoğlu, şöyle devam etti: "O anlamda bu zirvede NATO tesisi olarak fiilen kayda da geçti. Hem tesiste NATO egemenliği NATO bayrağı vardır ama içinde değişik ülkelerden çalışanlar da olacaktır. Bu tamamıyla NATO prensipleri etrafında ama tabi TR topraklarında olmasın bakından da koruması egemenliği Türkiye’nin hukukuna bağlı olacaktır. Bundan da hiçbir tereddüt olmamalıdır. Bizim topraklarımızın her tarafında sadece Türkiye’nin egemenliği söz konusudur."
NATO’ya sağlanan imkanlar açısından Kürecik ile İzmir’deki NATO karargahını karşılaştıran Bakan Ahmet Davutoğlu, "NATO’ya sağladığımız imkanlar herhangi bir başka mesela İzmir’le ilgili karargah ile sunduğumuz imkanlar ve çerçeve neyse aynı imkanlar Kürecik için de geçerlidir, ne fazla ne eksik. Bunlar artık yerleşmiş kurallardır. Her askeri tesisin belli bir mahremiyet içeren unsurları olur. Herkesin bu unsurlara saygı göstermesi gerekir. Bu güvenlikle ilgili bir konudur." ifadelerini kullandı.
ROJ TV'YLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME YAPILDI
Bakan Davutoğlu, Danimarkalı bakan ile yaptıkları görüşmeye ilişkin açıklamasında ise üç ana konuyu görüştüklerini söyledi. Davutoğlu, bu konuları ikili ilişkiler, AB konusunda bir ay içerisinde atılacak adımlar ve bölgesel gelişmeler olduğunu kaydetti. Türkiye ve Danimarka ilişkilerinin, Avrupa’nın en eski ilişkileri arasında olduğunu söyleyen Davutoğlu, iki ülkenin 1925’te dostluk anlaşması imzaladığını hatırlattı. İki ülke arasında ziyaretlerin yoğunlaşacağı haberini veren Davutoğlu, Danimarka Başbakanı’nın Türkiye’ye geleceğini ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de Danimarka’yı ziyaret edeceğini aktardı.
Görüşmede terörle mücadele kapsamında onun medya ayağını oluşturan ROJ TV’ye ilişkin de temasları olduğunu belirten Davutoğlu, ROJ TV konusunda atılacak adımlar konusunda Danimarkalı meslektaşının bilgilendirdiğini dile getirdi. Davutoğlu ayrıca Türkiye’nin 2020’deki olimpiyatlara ev sahipliği yapması konusunda Danimarka’dan destek istediklerini ve yarıca Avrupa’daki aşırı sağ akımlarla ilgili kaygılarını paylaştıklarını aktardı. Görüşmede AB üzerine yoğunlaştıklarını söyleyen Bakan Davutoğlu, Danimarka’nın AB dönem başkanlığının önemli bir dönüm noktası teşkil edebileceğini söyledi. Davutoğlu, dönem başkanlığının sona ereceği 30 Haziran’a kadar önümüzdeki bir ayın kritik bir zaman dilimi olduğunu söyleyerek , "Net bir siyasi kararlılık beklentisi içindeyiz." diye konuştu.
Davutoğlu görüşmede Kıbrıs konusunu da ele aldıklarını sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz