Davutoğlu: türkiye’yi hiçbir sürecin dışında bırakamazsınız

Işıl ARSLAN- Serhat TEZCAN- Emre KOŞAK/BURSA, (DHA)- BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Bursa’daki Tofaş fabrikasında üretilen Doblo'nun yeni modelinin ABD ve Kanada’ya ihracatının başlaması dolayısıyla düzenlenen törende konuştu. Davutoğlu, "İlk giden Doblo’lar şu mesajla gidiyorlar; 'Türkiye’yi hiçbir sürecin dışında bırakamazsınız.' Biz Amerika’dayız, Avrupa’dayız, dünyanın her yerindeyiz" dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlığa 'ANA' adlı uçağı ile saat 11.50'de Bursa'ya geldi. Davutoğlu'nu, Yenişehir Havalimanı'nda, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Recep Altepe karşıladı. Başbakan Davutoğlu ile birlikte Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da Bursa'ya geldi. 'VEHBİ KOÇ BURADA OLSAYDI BÜYÜK MEMNUNİYET DUYARDI' Bakan Davutoğlu ve yanındakiler, Yenişehir Havalimanı'ndan Tofaş Fabrikası'na geçti. Başbakan Davutoğlu, çevresinde geniş güvenlik önemleri alınan Tofaş Fabrikası girişinde, yol boyunca dizilen işçiler tarafından alkışlarla karşılandı. Fabrikanın içinde yapılan törende Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Tofaş CEO'su Kamil Başaran, Fca Emea Bölgesi İş Geliştirme Başkanı Silvia Vernetti tarafından karşılan. Daha sonra kürsüye Başbakan Davutoğlu, Doblo RAM Promaster City modelinin ABD ve Kanada'ya ihracatının başlaması nedeniyle düzenlenen törende konuştu. Davutoğlu, buradaki konuşmasına "Güleryüzlü işçilere teşekkür ediyorum" diyerek başladı. Başbakan Davutoğlu, "Rahmetli Vehbi Koç burada olsaydı, 'Ülkem varsa ben de varım' demesinin somut göstergesinin hayata geçmesinden büyük bir memnuniyet duyardı. Gerçekten bir gurur günü" dedi. Türkiye’nin 2002 yılında 357 bin araç ürettiğini hatırlatan Başbakan Davutoğlu, 175 bin rakamıyla Türkiye’nin o dönemdeki ihracatının neredeyse yarısı kadar Doblo’nun Amerika’ya ihraç edildiğini söyledi. Davutoğlu, "Toplam Doblo ihracatımız 3.2 milyar dolar, otomotiv sektörü içinde 2002’deki toplam ihracat 3.3 milyar dolardı. Yani 2002'de ihraç edilen bütün otomotiv sektörü ihracatının nerdeyse toplamı kadar Doblo ihraç edilecek. Bu aslında Türkiye ekonomisine ve otomotiv sektöründe ölçeğin ne kadar büyüdüğünü gösteren çok önemli rakamlar, tebrik ediyorum" diye konuştu. Davutoğlu, Gayri Safi Milli Hasıla’nın 3.5 misli artarak 250 milyar dolardan 820 milyar dolara çıktığını, Türkiye’nin yükselen bir güç olarak kendisini dünyaya entegre ettiğini ifade ederek, son birkaç gün içinde Türkiye ekonominin küresel ekonomi içindeki performası bakımından güzel gelişmelerin yaşandığını söyledi. 'KÜRESEL EKONOMİNİN PATRONU' Geçen cuma günü İstanbul Borsası'nın yüzde 7.5 yükselişle dünyanın yükselen üçüncü borsası olduğunu ve son 15 ayın en yüksek düzeyine ulaşıldığına işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti: "Ama hepimizi gururlandıran bir başka gelişme 1 Aralık 2014 pazartesinden itibaren G-20 dönem başkanlığını üstlenmemiş olmamızdır. Bu olağanüstü bir gururdur. G-20 dönem başkanlığıyla küresel ekonominin tabiri caizse bir yıl için patronluğunu yönlendiriciliğini üstlenmekle bugün burada Doblo ihracatını aynı haftada yaşıyor olmamız, hem ülke bazında hem Tofaş’ımızın bu performansa sağladığı katkı açısından çok önemli ve güzel bir tesadüf. Ama bu tesadüfleri çok yaşayacağız. Türk ekonomisi büyürken şirketlerimizin üretim kapasiteleri de artacak." 'GÜVEN VE İSTİKRAR, SİHİRLİ ANAHTAR' Başbakan Davutoğlu, son 12 yıldaki ekonomik büyüme performansının en sihirli anahtarının güven ve istikrar olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Türkiye’nin GSMH’ni daha da büyütememesinin sebepleri başında 94, 99 ve 2001’de yaşanan ekonomik kriz 16 ayda değişen hükümet gerçeği vardır. 16 ayda değişen ve aynı zamanda koalisyon olan hükümetlerin herhangi bir uzun dönemli perspektif üretebilmeleri, ülkede yatırımı teşvik edecek şekilde sanayiye ve yatırımcıya güven telkin etmesi mümkün değildir. Öyle dönemler yaşandı ki ekonomi bakanlığı bir partide diğer ekonomiyle ilgili bakanlıklar sektörel yatırım yapacak bakanlıklar diğer partilerde. Bunu şunun için vurguluyorum. Siyasi istikrar, ekonomik istikrarla birlikte yatırımı teşvik etmenin en önemli araçlarındandır ve gururla ifade ediyorum. Türkiye’de sağlanan demokratik istikrar, eğer demokratik yolla sağlanmazsa başka problemler çıkartır. Demokrasiyle birlikte gelen istikrar ekonomik kalkınmanın anahtarıdır. Onun için bizim öncelikli hedefimiz bu istikrar ortamını en güçlü şekilde sanayicimizin iş dünyamızın rahat yatırım yapıp önünü görebileceği yapacağı yatırımların uzun dönemli perspektifteki yatırımlarını sürdürülebilir bir yönetimle vurgulandığı gibi devam etmesidir. Biz gerek 62’nci hükümet gerekse 12 yıldan beri süre gelen iktidarlarımız döneminde iş dünyamıza bir teminat olarak vermek istiyoruz. Verdiğimiz söz seçim varmış yokmuş gibi bir kaygı, seçim fobisi içine girmeden ekonominin istikrarı için siyasi istikrarı sürdürmeye kararlıyız." Davutoğlu, ön görülebilir bir yatırım ortamının gerçekleşmesi için de reformların arttırılacağını belirterek, "Mali politikalardaki ve finansal sistemdeki sağlam dirençli yapımının muhafaza edilmesi ve yapılasal reformlar önümüzdeki dönemde de temel ilkelerimiz olacaktır" dedi. Teşvik sistemi getirdiklerini ve bunu Türkiye sathına yaymak istediklerini kaydeden Davutoğlu, "Bursamız bir başarı hikayesidir. Bu başarı hikayesinde Tofaş çok ciddi katkı yapmıştır. Ama isteriz ki tüm ülke geneline bu başarı hikayesi yayılsın. Bu sebeple çok ciddi teşviklerle 6 bölgeye ayırarak Türkiye’yi yatırımları özellikle doğu güneydoğu Anadolu ya da yaymak istedik. Önümüzdeki dönemde Teşvik sistemini tekrar gözden geçirerek Ar-Ge ve teknoloji yoğunluklu yatırımlara yeni teşvikler getirme çabası içindeyiz" dedi. 'KOBANİ BAHANESİ' Davutoğlu, istikrarın önemine vurgu yaparak, şöyle devam etti: "Çözüm süreci ile birlikte Doğu ve Güneydoğu’ya olağanüstü bir ilgi uyanmaya başladı. Son iki yılda. Çok ciddi yatırım kaymaları başlamıştı. Kobani bahane edilerek 6-7 Ekim olaylarının yaşanması aslında Türk ekonomisinin bu bölgeye dönük olarak da ciddi bir yeni dönem başlangıcını engelleyecek şekilde gerçekleşmiş olması hepimiz için dikkatle düşünülmesi gereken bir husustur. Geçen yıl Mayıs ayından sonra gerek Gezi olaylarında, arkasından 17 Aralık ve Kobani olaylarının getirdiği türbülans arayışları karşısında çok ciddi, ülkenin istikrarını korumak yönünde kararlı bir tutum sergiledik, sergilemeye devam edeceğiz." 'KATİL ZANLILARI YAKALANDI' Türkiye’nin kamu düzeninin nerede olursa olsun kesinlikle teminat altında olduğunu vurgulamak isteğini de belirten Davutoğlu, "Gelirken son bir haber iletildi İçişleri Bakanlığımız tarafından. Bu olaylar esnasında katledilen Yasin Börü ve 3 arkadaşının Diyarbakır’da katledilen, katil zanlıları 16 kişi bugün sabah yakalandı ve adalete sevk edildi" dedi. Türkiye’nin çevresindeki birçok ülkede kamu düzeni bozukluğunun nasıl çatışmalara gerilimlere yol açtığını, ülke ekonomilerini tümüyle tahrip ettiğinin herkes tarafından görüldüğünü de vurgulayan Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hepimiz görüyoruz. Suriye’de Irak’ta Ukrayna’da Mısır’da önemli olan demokrasi ve kamu düzenini, özgürlükler ve güvenlikleri birlikte yaşanabilir bir ortamda gerçekleşmesidir. Biz buradan bu güzel günde bütün yatırımcılarımıza iş adamlarımıza şu mesajı vermek istiyoruz. Türkiye’de siyasi istikrar sürecek, kamu düzeni konusunda en kararlı tutum sergilenmeye devam edilecek. Ekonomimizin kalkına bilmesi için sürdürülebilir kalkınma için demokratik istikrarı devam ettirecek şekilde siyasi ve ekonomik reformları da sürdüreceğiz. Bu üretimimizin artması reel sektörün artması bağlamında son derece önemli. Büyümenin kendisi kadar ,kompozisyonu da önem taşır." Konuşmasında sanayicilere de çağrıda bulunan Davutoğlu, "Yatırımlarımızı Türkiye’nin geleceğine dönük katkı itibarıyla de Ar-Ge yoğunluklu olarak lütfen planlayınız ve mümkün olan en fazla markalaşmış Türk ürününü dünya piyasalarına sürünüz. Bizim 12 yıl içerisinde Ar-Ge’ye ayırdığımız gayri safi milli hasıla payı yüzde 0, 55’ten yüzde 0,95’e yükseldi. Bunu orta vadeli program ve 2023’e kadar yüzde 3’e çıkarmak istiyoruz. Ne teşvik gerekiyorsa bu konuda yapmaya hazırız" diye konuştu. 'DÜNYANIN HER YERİNDEYİZ' Davutoğlu, "Türkiye’nin öncelikli tercihi olarak AB’ye tam üyelik ve bununla birlikte trans Atlantik yatırım ve ticaret ortaklığına tam ve öncü olarak germek istediğimizi görmesi bu çerçevede Doblo’nun ihracatı ümit ederim Avrupa ve Amerika’daki bir çok siyasi lidere ve ekonomik kuruluşa güzel bir mesaj olur. İlk giden Doblo’lar şu mesajla gidiyorlar; 'Türkiye’yi hiçbir sürecin dışında bırakamazsınız.' Biz Amerika’dayız, Avrupa’dayız, dünyanın her yerindeyiz" dedi.