Davutoğlu, dış politika alanında Finlandiya'nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Paasikivi Cemiyeti'nde, "Bugünkü Gelişmeler Çerçevesinde Türkiye'nin Dünyada Barışın Sağlanmasındaki Rolü ve Bunun Avrupa'ya Yansımaları" konulu konferans verdi.
Davutoğlu, konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı. Bu sırada söz alan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Helsinki Büyükelçisi Filippos Kritiotis, AB'nin Türkiye hakkında hazırladığı İlerleme Raporu'ndaki Kıbrıs ile ilgili kısımda Türkiye'nin eleştirildiği bölümü okudu ve Türkiye'nin taahhütlerini yerine getirmediğini iddia ederek, tutumuna devam edip etmeyeceğini sordu.
Davutoğlu, Rum büyükelçinin okuduğu paragraf dışında Türkiye'ye övgülerin yer aldığı daha birçok paragrafın da bulunduğunu hatırlattı. AB'nin, Rum kesimini sınır sorunlarını çözmeden üye yaptığını, 24 Nisan 2004'te yapılan referanduma Türkler'in "evet", Rumlar'ınsa "hayır" dediğini anımsatan Davutoğlu, şunları ifade etti:
"Rum kesimi 1 Mayıs 2004'te üye yapıldı. Çok kritik bir haftamız vardı referandumdan sonra. AB için iki seçenek vardı o zaman. Ya bu referandumu görecekler, adil olacaklardı ve diyeceklerdi ki 'Kıbrıslı Türkler bizim desteklediğimiz planı kabul ettiler. Bir referandum daha yapalım, o zamana kadar Rumlar beklesin tam üyelik için'. Ya da bize söz verdikleri gibi, ben şahidim buna, bütün Avrupalı liderler ki burada isimlerini vermek istemiyorum, hepsi bize dedi ki 'Kıbrıslı Türkler (evet) derse tüm izolasyonlar kalkacak.
Rumlarla aynı haklara sahip olacaklar'. Peki ne oldu? AB'nin yaptığı hatayı anlatıyorum size. Tüm taahhütlere rağmen, Rum tarafının hayır oyu verdiği gerçeğine rağmen, Rum tarafını AB'ye tam üye yaptılar. Kıbrıslı Türkleri de izole etmeye devam ediyorlar. Her sene aynı paragraf (AB ilerleme raporunda) tekrarlanıyor. Adil olmak bu değil. Bu yüzden AB 10 yıl kaybetti, eğer bu mantalite devam ederse 10 yıl daha kaybedecek."
"Asla yalvarmayacağız"
Davutoğlu, Rum kesiminin Türkiye'nin üyeliğini engellediğini belirterek, "Sanıyorlarki Türkiye daha zayıf olacak ve üyelik için yalvaracak. Sanırım şimdi bizim performansımızla Rumların ya da başka ülkelerin performanslarını karşılaştırabilirsiniz. Hiçbir zaman yalvarmayacağız. Eğer bir entegrasyon olacaksa, bu adil olmalı" diye konuştu.
Rum büyükelçinin okuduğu paragrafın AB tarafından son 8 yıldır tekrarlandığını ifade eden Davutoğlu, "Rum tarafı 2004'te 'evet' demiş olsaydı, bugün burada gündeme gelen tüm konularla ilgimiz olmayacaktı" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, şunları söyledi: "AB'ye tam üye olmuş ve bizimle iyi komşuluk ilişkileri olan bir
birleşmiş Kıbrıs olacaktı. Adada Türk askeri olmayacaktı. Türkiye ile Kıbrıs arasında tam ekonomik entegrasyon sağlanacaktı ve Rumlar bundan herkesten fazla faydalanacaktı. Siz de bugün iflas etmiş bir ekonomiye sahip olmayacaktınız, çünkü Türkiye'nin müthiş ekonomik potansiyelini kullanıyor olacaktınız. Siz 'hayır' dediniz, seçimi siz yaptınız, biz değil."
"Herkes Türkiye'nin sözünün ne demek olduğunu bilir"
AB müktesebatına göre adanın tamamının AB üyesi olduğunu hatırlatan Davutoğlu, buna rağmen Kıbrıslı Türklerin temsil edilmediğini ve yaptırımlara maruz kaldığını kaydetti.
Davutoğlu, Kıbrıs Rum kesiminin yapacağı seçimlerden sonra masaya ciddi barış niyetiyle geleceğini ümit ettiklerini ifade eden Davutoğlu, barış olduktan ve gerçek anlamda birleşmiş bir Kıbrıs AB'ye üye olduktan sonra tüm meselelerin çözüleceğini söyledi. Davutoğlu, "Bu şekilde bir barış olmadan kimse Türkiye'ye baskı yapamaz. Seçim size kalmış. Siz seçiminizi yapın, emin olun biz taahhütlerimizi yerine getiririz. Herkes Türkiye'nin sözünün ne anlama geldiğini bilir" dedi.