HABER

Davutoğlu'dan yerel medyaya çağrı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, yerel medya yöneticilerine seslenerek, "Sizden ricam şu, bu acı olayı da vesile iktiza ederek bütün yayınlarınızda şiddete karşı seferberlik ilan edin." dedi.

ANKARA(ANKA) -Davutoğlu, yerel medya yöneticilerine seslenerek, "Sizden ricam şu, bu acı olayı da vesile iktiza ederek bütün yayınlarınızda şiddete karşı seferberlik ilan edin. Bunu nasıl en iyi şekilde yapacağınız siz bilirsiniz. Özellikle de kadına ve çocuğa yönelik şiddet konusunda yerel medyayı bir seferberliğe çağırıyorum" dedi.

Başbakan Davutoğlu, J.W. Marıott Otel'de Anadolu Yayın Platformu Toplantısı'na katıldı. Burada bir konuşma yapan Davutoğlu, İstiklal Harbi'nin Kuvay-i Milliye çağrılarını yerel medyanın yaptığını söyledi. Yeni Türkiye'nin inşasında bütün medyanın taşıdığı önem kadar yerel medyanın da taşıdığı önemi ısrarla vurgulamak istediğini belirten Davutoğlu, "Çünkü siz halka yakın, halkla iç içesiniz. Yukarıda bir yerlerde, kendi fildişi kulelerinde yaşayan bazı medya mensupları değilsiniz. Halkı hissedersiniz, o yerellik içinde bu toplumun gerçekleri ile doğrudan yüzleşirsiniz. Ölçek önemli değil, önemli olan o ölçeği aşacak şekilde yerelin ruhuna nüfuz edebilmektir" dedi.

Ulusallığın millilik olmadığının altını çizen Davutoğlu, "Ölçek olarak ulusal olup da mantık olarak ulusal olmayan çok medya var. Önemli olan mantık olarak da milli olabilmek, yerli olabilmek" ifadelerini kullandı.

-"YEREL MEDYAYI MANİPÜLE EDEMEDİLER"-

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yasaklı olduğu dönemde "muhtar bile olamaz" diye başlık atanların çok mahcup olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Şimdi muhtarlar Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırlanıyor. Hiçbir milli ve yerel medya böyle bir başlık atmamıştı. Buna inanmamıştı. Çünkü onlar halkla bir aradaydılar. Siyasete, milli iradeye ne zaman darbe vurulmak istense dışardaki bir takım odaklar ile içerideki işbirlikçileri çok geniş bir alanda değişik alanda kamuoyu manipülasyonu yapma gücünü kendilerinde buldular. Ama manipüle edemedikleri tek güç; milletin iradesi ve millet iradesini yansıtmakta hiç tereddüt göstermeyen yerel medya oldu. Onları hiç manipüle edemediler. Sizler manipülasyona gelmediniz. Ulusal medyada da manipülasyona gelemeyen çok değerli medya kuruluşları oldu, milli iradeye saygı gösteren" diye konuştu.

-MEHMET ASLAN BENCE YAKIN DÖNEM TÜRK İRFANININ EN ÖNEMLİ SÖZCÜSÜ OLDU"-

Özgecan Aslan'ın katledilmesiyle ilgili olarak en erdemli sözün, köşe yazarlarından, düşünürlerden, muhalefet partilerinden ya da büyükşehirlerde sokaklarda yürüyenlerden çıkmadığını belirten Davutoğlu, "Bu kızımızın babasından geldi en erdemli ses. Hiçbir intikam duygusu taşımadan, hiçbir olumsuz düşünce taşımadan öylesine güzel mesajlar verdi ki Mersin'in yerelindeki belki de bu acı olay yaşanmasa ismini hiç bilmeyeceğimiz, Mehmet Aslan bence yakın dönem Türk irfanının en önemli sözcüsü oldu. Bunun için çok kitap okumak gerekmez, her gün bir köşe yazmak da gerekmez. Her gün televizyonlarda ahkam kesmek de gerekmez. Ama biranda bir irfan sesi bir anda bütün ülkede yankı buldu" dedi.

Aslan'ın ailesinin sağduyu ile konuşurken başta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere birçok siyasinin buradan AK Parti'ye fatura çıkarmaya çalıştığını belirten Davutoğlu, bu konuda yapılabilecek çalışmalara hız verdiklerini anlattı.

-"KADINA VE ÇOCUĞA YÖNELİK ŞİDDET KONUSUNDA SEFERBERLİĞE ÇAĞIRIYORUM"-

Yerel medya yöneticilerine seslenen Davutoğlu, "Sizden ricam şu, bu acı olayı da vesile iktiza ederek bütün yayınlarınızda şiddete karşı seferberlik ilan edin. Bunu nasıl en iyi şekilde yapacağınız siz bilirsiniz. Özellikle de kadına ve çocuğa yönelik şiddet konusunda yerel medyayı bir seferberliğe çağırıyorum" şeklinde konuştu.

Kadınlara el kaldıranların namertlerin en namerti olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Dışarıda gösteremediği yiğitliği evinde kabagüçle göstermeye çalışan veya başka yerde gösteremediği yiğitliği işte Özgecan kızımızda olduğu gibi arabasına binen genç kızda göstermeye çalışan mert olamaz, namertin ta kendisidir" ifadelerini kullandı.

-"DİYARBAKIR SOKAKLARINI HALEP SOKAKLARINA DÖNDÜRECEKLERDİ"-

Çözüm süreci için de yerel medyadan seferberlik isteyen Davutoğlu, "Çözüm süreci bazılarının iddia etmeye çalıştığı gibi, mekanik bir müzakere süreci değildir. Bizim için çözüm süreci asırlarca bir arada yaşamış kardeşler arasında bu kardeşliği ezeli ve ebedi kılacak olan bir gönül seferberliğidir" diye konuştu.

Yerel medyadan Meclis'te görüşmelerine başlanan İç Güvenlik Paketi ile ilgili olarak da seferberlik isteyen Davutoğlu, 6-7 ekim olaylarının yaşandığı anlarda televizyonlarda izlenen görüntülerin Türkiye'ye yakışmadığını belirtti. Gezi olaylarının sıradan bir toplantı ve gösteri özgürlüğü olmadığını söyleyen Davutoğlu, "Nasıl bir ortam ve atmosfer oluşturuldu ki o günlerde İsrail'de onlarca gazeteci öldürüldü haber olmaz, bu olaylar esnasında uluslararası medya bulundukları yerlerden savaş yayını yaptılar. Çünkü Türkiye'de gerçekten savaş çıksın işitiyorlar. Türkiye'de aynen Suriye ve Irak gibi kaosa girsin istiyorlar. Eğer AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakanken gösterdiği direnç, bizlerin Kobani olaylarında gösterdiğimiz direnç olmasaydı birileri Diyarbakır sokaklarını Halep sokaklarına döndüreceklerdi. O güzelim Halep'in camileri nasıl yıkılmışsa, birileri Diyarbakır'da aynı senaryoyu uygulamayı işitiyorlardı" ifadelerini kullandı.

-"MOLOTOF KOKTEYLİ İÇECEK DEĞİL"-

Kobani olayları sırasında yaşanan görüntüleri, o görüntülere yol açan yaklaşımı ve zihniyetin savunulamaz olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Buradan hareketle Türkiye'de molotof kokteyline özgürlük bulunabilir mi? şimdi bu tartışmalar Meclis'te devam ediyor. İki kez erteledik bilinçli bir şekilde. Ben çağrıda bulundum, 'kimin eteğinde bir taş ortaya koysun' 2 hafta bekledik bir ses çıkmadı" dedi.

Molotof kokteyline toplantı ve gösteri sırasında ihtiyaç duyulmayacağını belirten Davutoğlu, "Kalem değil bu, bir pankart da değil, bir fikir de ifade etmiyor, mikrofon da değil. Molotof kokteylinden bahsediyoruz. Kokteyl dediği de yerel medyada pek şey olmaz ama kokteyl olarak ikram edilen bir içecekte değil. Bu insanları yakmak, binaları tahrip etmek için özel olarak hazırlanan bir malzeme. Bu malzeme Avrupa'nın bütün ülkelerinde yasaktır" diye konuştu.

Polisin gözaltında tutma sürelerine ilişkin Avrupa ve Amerika'daki örnekleri sıralayan Davutoğlu, "Ben bunları birkaç kez zikrettim, Kılıçdaroğlu'ndan, Bahçeli'den, Demirtaş'tan ses çıkmadı. Onların meselesi özgürlükler değil, onların meselesi demokrasi değil. Seçime giderken ülkeyi kaos ortamına sokmak ve bu kaos ortamında AK Parti'nin zaaf göstermesine dayalı bir strateji uygulamak" dedi.

Bu düzenlemenin barışçıl gösteri yapmak için toplananlar için çıkarılmayacağını kaydeden Davutoğlu, "CHP'de, MHP'de, HDP'de yüzünü kapatan, maskeli siyaset uyguluyorlar bugün. O maskeyi indirdiğinizde, bu ülkeyi kaosa götürme çabasıdır" değerlendirmesinde bulundu. (ANKA)

En Çok Aranan Haberler