Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"2004'ten bu yana Türkiye ile AB'nin zirve kapsamında bir araya gelmesi olmamıştı. AB tam üyelik hedefi bizim için son derece önemlidir. Bu süreci hızlandırmakta kararlıyız. Vize serbestisi sürecinin de takipçisi olacağız.
İnşallah en geç ekim 2016'da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları başları dik bir şekilde Avrupa'ya seyahat edebilecek, hayırlı olsun. Bu zirve AB sürecinde yeniden başlangıç oldu.
AB Türkiye'ye sığınmacılar için 3 milyar euro kaynak sağlamayı taahhüt etti. Türkiye'nin bu paraya ihtiyacı olduğu iddiası yalandır. AB'ye teşekkür ediyoruz ama biz kapımıza geleni geri çevirmedik. Herkesin yardımına koştuk. Türkiye ileride en büyük mülteci akınına bağrını açmış bir ülke olarak anılacak.
Biz Avrupa halkıyız, biz olmadan Avrupa'nın tarihi de kaderi de geleceği de yazılamaz. Biz Asya halkıyız, biz olmadan Asya'nın tarihi yazılamaz.
Seçim beyannamemizde yer alan bütün vaatleri tek tek hayata geçireceğiz. Bu Meclis reformlarla anılan hayırla anılan bir Meclis olacak. Türkiye'nin önünü açacak çok önemli reformlara imza atmak için adımlarımızı attık. Perşembe günü eylem planımızı paylaşacağız.
Geçen 14 yıl boyunca yapıcı eleştirileri göremedik. Biraz önce Bahçeli'yi dinledim. Oldukça nezaketsiz bir dil kullanmaktaydı. Kendisine muhalefet edenleri başka yapılara hizmet etmekle suçluyor. Nezaketsiz bir şekilde bizi ve sayın Cumhurbaşkanımızı hedef almaktadır. Bu millet sizi de bizi de iyi bilir. Kendi koltuğunuzu kaybetmemek üzere sarıldığınız hakaretamiz dilin hesabını bu millet sizden sorar.
Geçen hafta çok önemli iki temas gerçekleştirdik. Sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile bir araya geldik. Türkiye bir ateş çemberinin ortasında ve ciddi kararlar almamız gereken dönemde geçtiğimizi ifade ettik. Böyle bir gündeme geçici bütçeyle girmeyelim kalıcı bütçeyi çıkaralım dedim.
İlk görüşmeler olumluydu ama sonra Kılıçdaroğlu bazı şartlar gündeme getirdi. Bahçeli'yi ise kalıcı bütçe konusunda takındığı tavır nedeniyle teşekkür ediyorum. Ben böyle bir konuda güzel bir başlangıç yapalım isterdim ama mümkün olmadı. Bu TBMM'ye yakışmadı. Bu dar vakitte halkı bütçesiz bırakan ana muhalefet partisine yakışmadı.
Sayın Kılıçdaroğlu'na rica ettiğim hususu hatırlatmak istiyorum. Siz bu makamda olsaydınız, kalıcı bütçe yerine geçici bütçeyi ister miydiniz? Biz kalıcı bütçeye karşı çıksak ne derdiniz? 'Hükümet ne derse ona karşı çık' bu yanlış bir yaklaşımdır.
Bu yeni dönemde her parti ülkenin gelişmesi için elini taşın altına koysun istiyoruz. Buradan muhaleft partilerine bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Birçok reform hazırlığımız var, gelin bu çalışmalara katkı verin.
RUSYA İLE UÇAK KRİZİ
Uyarılarımıza rağmen sınırlarımızı ihlal eden uçağın düşürülmesi sonrası Rusya ile gerilim yaşıyoruz. Ülke sınırlarımızı korumak bizim için vazgeçilmezi bi görevdir. Biz Suriye topraklarına bir müdahalede bulunmadık. Sınırlarımız içinde müdahale ettik. Olayda muğlak ve tartışmaya açık bir durum yok. Uluslararası arenada Rusya hariç herkes tarfından haklı görüldük.
Rusya'nın anlaması gereken husus şudur: Burası Türkiye-Suriye sınırıdır. Sınır ötesindekiler de bizim kardeşlerimizdir ve onların hukukunu korumak da bizim görevimizdir, sınırımızı korumak da bizim görevimizdir. Bizim aldığımız her tedbir ülkemizi korumak içindir, Suriye'deki sivillere yardımcı olmak içindir.
"PUTİN'İ EMPATİYE DAVET EDİYORUM"
Olay Türkiye-Rusya sınırında yaşanmadı. Türkiye 5 yıldır Suriye sınırında çeşitli sorunlar yaşıyor. Putin'i buradan empatiye davet ediyorum. Eğer biz, Ukrayna devletinin çağrısına uyarak doğu Ukrayna'da Rusya ile akrabalık bağları olan yerleri Rusya hava sahasını da ihlal ederek bombalasaydık acaba Putin ne düşünürdü, ne yapardı?
Türkmen Dağı'nda hiçbir terörist unsur olmadığı halde hala siviller bombalanytor. Gözümüzün önünde Türkmen kardeşlerimizin öldürülmesi karşısında sessiz kalamayız. Rusya ile görüşmeye hazırız ama bize bir şey dikte edilmesine izin vermeyiz. Kimse bizden sınırlarımızı koruma irademizden taviz beklemesin.
"GEREKİRSE BİZ DE TEDBİR ALIRIZ"
Türkiye zor durumda bırakılacak bir ülke değil. Gerekli görürsek biz de kendi tedbirlerimizi alacağız. Yaptırımlarla zora düşecek sektörler için gerekli tedbirleri ele alıyoruz. Bu tedbirlere başvurmadan krizin çözülmesini umuyoruz. Doğabilecek olası enerji ihtiyacı için tedbirlerimizi alıyoruz. Biz zor günlerde hiçbir ihracatçımızı ve insanımızı aç açıkta bırakmayız.
Türkiye Ukrayna konusunda Rusya'ya uygulanan ambargolara katılmadık. İran'a da şunu söylemek istiyoruz. Biz bütün dünya İran'a karşıyken biz BM'de Brezilya ile birlikte ambargolara karşı el kaldırık. ben Rus ve İran halklarının yöneticilerinin Türkiye'ye yönelik saldırgan tavrı benimsemediğini biliyorum.
Rusya'nın tavrı ne olursa olsun biz buna hazırlıklı olacağız. Caydırıcı tedbirleri tespit ettik umarız bunlara ihtiyaç olmaz.
"ASKERLERİMİZİN MUHTEMEL DEAŞ SALDIRINA KARŞI KORUNMASI AMACIYLA TAKVİYE YAPILMIŞTIR"
Musul'a yapılan asker sevkiyatına ilişkin açıklamalarda bulunan Davutoğlu, "Türkiye'nin mücadelesi terörle ve DEAŞ, PKK gibi terör örgütleriyledir. Bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için son derece önemlidir. Bu kampta 1 yıla yakın zamandır eğitim verilmektedir. Bu eğitim faaliyeti Musul Valiliği'nin talebi ve Irak Savunma Bakanlığı'nın bilgisi dahilinde başlatıldı. Söz konusu asker artırımı rutin bir rotasyon ve güvenlik risklerine karşı alınmış bir tedbirdir. Orada eğitim veren askerlerimizin çok sınır boyu olduğu için muhtemel bir DEAŞ saldırına karşı korunması amacıyla bu takviye yapılmıştır" ifadelerini kullandı.
"FARKLI YORUMLAYANLAR MAKSATLI BİR PROVOKASYON İÇİNDE"
Musul'a asker sevkiyatı konusunda iki ülkenin savunma ve dışişleri bakanlarının görüştüğünü vurgulayan Davutoğlu, "Bunu farklı yorumlayanlar maksatlı bir provokasyon içindedir. Irak yönetimiyle görüşmeler yapılmış Savunma Bakanlarımız, bu gece de Dışişleri Bakanlarımız telefonla konuyu müzakere etmiştir. İnşallah yakın zamanda karşılıklı ziyaretler yapacaklar Savunma Bakanlarımız. Ben de Yüksek Düzeyli İstişare Konseyi Toplantısı için bakan arkadaşlarımızla birlikte en kısa sürede Bağdat'a ziyarette bulunmayı arzu ediyorum" dedi.
DIŞİŞLERİ'NDEN FLAŞ AÇIKLAMA: ŞU ANDA GERİ ÇEKİLME YOK
_Dışişleri sözcüsü Tanju Bilgiç'ten de flaş açıklamalar geldi... Mesajlar şöyle:
-Türkiye olarak Musul'da yeni değiliz...
-Şu anda geri çekilme yok ama intikal durdu._
"IRAK'TA ASKERİ MEVCUDİYET BULUNDURANLARIN TÜRKİYE'NİN MUSUL'A VERDİĞİ DESTEĞİ İSTİSMAR ETMELERİNİ KINIYORUM"
Türkiye'nin Irak'a desteğinin devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu, "Buradan dost ve kardeş Irak halkına sesleniyorum. Sizin teröre karşı verdiğiniz mücadelede her zaman yanınızda olacağız. Hangi mezhepten hangi ırktan olursa olsun bütün Iraklılar bizim kardeşimizdir. Ebediyen kardeşimiz kalacaktır. Kendileri Irak'ta askeri mevcudiyet bulunduranların Türkiye'nin Irak'ta kardeşlerimize ve Musul'daki kardeşlerimize verdiği desteği istismar etmelerini buradan kınıyorum" açıklamasında bulundu.
"HENDEKLER POLİS VE ASKERLERİMİZİ ŞEHİT ETMEK İÇİN AÇILDI"
Terörle mücadelede kararlılığın ne kadar önemli olduğunu gayet iyi biliyoruz. Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum, burada hendek kazan, barikat kuran kişilere arkadaşlar diye hitap etmez umarım. O hendekler askerlerimizi, polislerimizi şehit etmek için açıldı.
"PKK'NIN IŞİD'TAN NE FARKI VAR?"
Diyarbakır'daki tüm kardeşlerime seslenmek istiyorum, o ateş sadece Fatih Paşa Camii'ne atılmadı. Fatih Paşa Camii'ni yakan PKK'nın Palmira'yı tahrip eden DEAŞ'tan ne farkı var. Bunların kardeşliğimize kültürümüze Diyarbakır'a saygıları yok.
İnsanımıza hayatı zindan etmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Tahir Elçi bu kargaşa simsarlarının kurbanı oldu. Ölüme sebebiyet veren hangi silah olursa olsun, Tahir Elçi bir terör kurbanıdır. Terör asla amacına ulaşamayacak ve bu milletin birliğine son veremeyecek."