Davutoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na Suçlama: Bu Açık Bir Intihal

Yaprak KOÇER- İbrahim ASLAN/SİNOP, Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Sinop'ta düzenlediği mitinge katılmak üzere kente geldi. Sinop Havalimanı’na karşılanan Başbakan Davutoğlu, daha sonra mitingin yapılacağı Uğur Mumcu Meydanı’nda giderek burada partililere seslendi. Eşi Sare Davutoğlu ile birlikte alanda bulunanları selamlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ak Parti’nin icraatlarıyla 12 yıldan bu yana Türkiye ve Sinop’ta büyük bir fark oluşturduğunu anlatırken şöyle dedi:
"Şimdi de kararlı bir şekilde 2023’e yürüyoruz. Tabiri caizse ikinci yarı başlıyor. Önümüzdeki dönemde ikinci hamle döneminde ikinci yarı başlarken 2023’e doğru küresel bir güç olan merkez ülke Türkiye’yi kuran biziz. Bu sabah Kılıçdaroğlu günlerdir reklamla bir sır gibi sakladıkları projesini açıkladı. Kendisini izlerken acı bir şekilde tebessüm ettim. Çünkü çok geriden geliyor. Bütün kavramlar bize ait. Benim 2001 yılında yazdığım ‘Stratejik Derinlik’ kitabının arka sayfasını okusa, 'merkez ülke' tabirini biz 15 yıl önce kullandık. Şimdi yeni bir şey keşfetmiş gibi bunu takdim ediyor. Problemi ne biliyor musunuz Kılıçdaroğlu’nun bir okuma alışkanlığı yok, iki hafızası zayıf. Bundan bir kaç sene önce ben Dışişleri Bakanıyken bir gazeteci sordu ‘Davutoğlu’nu eleştiriyorsun ama kitabını okudunuz mu?' dedi. 'Okumadım. Sadece bir özetini verdiler' dedi. Şimdi kendisine tavsiye ediyorum. Bu sefer başlamış. Kitabın arka sayfasından okumaya başlamış; merkez ülkeyi öğrenmiş ama o kadar da kalmış. Buradan kendisine sesleniyorum bu açık bir intihaldir. İntihali de bilmez o da, yani hırsızlıktır. Akademik hırsızlık. 'Afro-Avrasya' kavramını kullanıyor. İlk kullananlar açsınlar baksınlar bütün Ak Parti bildirgesinde dış politika anlatımını da bu vardır. Ama hafızası zayıf, idraki de düşük olduğu için yeni bir şey keşfettim sanıyor. Onun yanındaki akıl hocaları herhalde getirmiş ona bir de kağıt vermişler onu okuyor. Halbuki bizim hayata geçirdiğimiz projelerle Afro-Avrasya’nın merkez ülkesi kuruldu bile."
Kılıçdaroğlu’nun İpek Yolu Projesi’nden söz ettiğini dile getiren Başbakan Davutoğlu, Pekin’den Anadolu’ya, Bakü- Tiflis- Kars demiryolu ile yaptıklarını ifade ederken, Marmaray ile demir yolunu birleştirip hızlı treni Ankara’dan İstanbul’a oradan Londra’ya kadar bağlayacak projeyi yaptıklarını söyledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Bunları yeni bir şey gibi satıyor. Kılıçdaroğlu’na tavsiyem biraz okusun, öğrensin ondan sonra yapacaksa bir açıklama bari neyi yaptığını bilsin. Bizi taklit ederek bizim kavramlarımızı kullanarak 10’ncu kalkınma planımızdaki perspektifle Türkiye’de siyaset yapamazlar. Açsın hadi o eski, ‘Yeni Türkiye Sözleşmesini’ yazdık açsın 100 madde orada. Önce bunları bir okusun, anlasın sonra karşımıza yeni proje diye çıksın. Yeni bir mega kent kuracakmış bunu da 2011’de Kanal İstanbul çerçevesinde yeni şehir projesiyle biz bunların hepsini zaten gündeme getirdik. Kendisine ait hiçbir düşüncesi yok. Biz Ak Parti olarak siyasetin öznesiyiz, onlar nesnesi. Biz ne yaptıysak onlar arkadan takip ederler, ama geç takip ederler. Biz sosyal devleti inşa ederiz 10 yıl sonra fark ederler, sosyal destekten bahsederler. Biz Türkiye’yi merkez ülke yaparız, kavramını da biz kullanırız ama kullandığımız kavramı da hayata geçiririz, onlar 15 yıl sonra fark ederler. Kılıçdaroğlu’nun bütün meselesi hafıza zayıflığı ve az okuması. Şimdi benim vaktim yok ona ders veremem merkez ülke konusunda ama bir öğrencimle konuşurum benim öğrencim gerekirse ona bir staj dersi verir. Anlatır; merkez ülke, jeopolitik, Afro-Avrasya, Türkiye’nin ipek yolu projesi ne demek diye anlatır da Kılıçdaroğlu anlar mı onu bilemem. Kendi aday olduğu dönemde, belediye başkan adayı, kendisine oy veremeyen adamdan mega proje çıkar mı? Mersin’e gider Güneydoğu’nun incisi der. Allah aşkına Mersin’in yerinin bilmeyen Afro-Avrasya’yı bilir mi?"
"BİZ KİTAP DA TARİH DE YAZARIZ"
Başbakan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu gibi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bir kaç gün önce "Kitap okuyor musunuz?" diye soru yöneltildiğini, "Okumuyorum" yanıtı verdiğini anlatırken, "Biz kitap da okuruz, kitap da yazarız. Ama en önemlisi biz tarih yazarız. Onlar ancak bizim yazdığımız tarihi okuyabilirler. Bu CHP Kılıçdaroğlu masalları hep bu şekilde ya türevdir, ya da yaşanan gerçekleri çalıntı usulü, intihal usulü yansıtmadır" dedi.
Muhalefetin asıl sorunun Türkiye ile ilgili gerçek anlamda bir vizyonlarının bulunmaması olduğunu ileri süren Davutoğlu, "Onun için böyle çalıntı fikirler üzerine inşa etmeye çalışıyorlar. Hiçbirisinin Türkiye ile ilgili dek bir ideali, perspektifi fikri yok. Günlerdir seçim meydanlarındayız biz anlatıyoruz nasıl bir Türkiye istediğimizi ama onlar birbirleriyle paslaşıp önümüzü kesmeye çalışıyorlar" diye konuştu.
"HDP'YE SALDIRAN DHKP-C MİLİTANI"
Başbakan Davutoğlu, Adana ve Mersin’de HDP binalarına yapılan saldırıyı duyduğu anda şiddetle kınadığını, bütün parti liderlerine de karşı çıkma çağrısı yaptığı halde partisine yönelik Van, Ağrı, Siirt, Erzurum'da yönelik saldırılara tepki gösterilmediğini söyledi ve bundan yakındı.
Kendisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan ya da Ak Parti teşkilatlarından şiddet sözü duyulmadığını ileri süren Davutoğlu, "Herhangi bir şiddetin içinde yer aldık mı? Teröre ve şiddete karşı dimdik Ak Parti olarak durmadık mı?" dedi.
Başbakan Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, parti binalarına saldırılarla ilgili kendilerini suçladığını söyleyerek, şöyle dedi:
"Doğrudan Cumhurbaşkanını ve beni suçladılar. Bir de topu havalandırdı ve MHP’ye pas attı. Bunu MHP’liler yapmamıştır açıklama yapsınlar dedi. HDP’ye hep karşı olduğunu söyleyen MHP var ya, hemen pası aldı ‘Biz yapmadık Ak Parti yaptı’ dedi. Yolunu bulamayan Kılıçdaroğlu bir anda suçluyu iki saatte ilan etti, 'Ak Parti yapmış’ dedi. O an İçişleri Bakanımıza talimat vermiştim. Bu suçluyu bulun ta ki bu yalancıların maskeleri insin. Önce tespit edildi, dün tespit edildi. Bugün detayları açıklandı. Bu saldırgan geçtiğimiz yıllarda DHKP-C’den tutuklanan bir terörist. Şimdi DHKP-C militanları rahmetli Başsavcımız Başbakan Davutoğlu miting sonrasında meydanın çevresindeki bir binanın balkonundan kendisini izleyen bir kişinin evine ziyarette bulundu, çay içtikten sonra da kentten ayrıldı.