Davutoğlu’ndan Sakozy'e: Başkalarının acıları üzerinden emperyalist plan kurma

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının ülkeyi, yaşanan acılardan dolayı düşmanlıklar üzerine kurmadıklarını söyledi. Mustafa Kemal’in, “Elemimiz müşterektir. Gelin elem üzerine değil, vizyon üzerine Balkanları kuralım.” açıklamasına atıfta bulunan Davutoğlu, “Şimdi biz dönüp bu metni ve anlayışı Fransız Meclisi’ne söylüyoruz. Başkasının acıları üzerine emperyalist planlar kurmayın. 1915’te sizler acı çekmediniz, Gelibolu'da 250 bin şehit veren bir millet var. Fransız işgali altındaki Maraş’ta da Gaziantep’te de, Urfa’da da acılar çekildi. Burada liderlik farkı var. İşte Mustafa Kemal’le Sarkozy arasındaki fark da bu.” diye konuştu.
Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki büyükelçiler, Dışişleri Bakanlığı’nın düzenlediği '4.Büyükelçiler Konferansı' kapsamında Trakya Üniversitesi’nde bir etkinliğe katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Davutoğlu, her milletin kendi acısını bildiğini ancak, Türklerin her milletlerin acısını bildiğini, çünkü en çok acıyı çeken milletin Türk milleti olduğunu vurguladı.
1912 -23 yılları arasında şu ve veya bu şekilde, dedesi Yemen, Kafkas veya Galiçya cephesinde şehit olmamış bir Türk vatandaşının olmadığını ifade eden Davutoğlu, “Benim dedem de, Çanakkale'de şehit düştü. Hele hele o uzun Balkan Mühacaratı’nda ve Edirne’nin bu mühecarat esnasında çektikleri en büyük savaş suçlarını içinde barındıran insanlık suçlarının yaşandığı büyük göçlerin hikâyesidir.” şeklinde konuştu.
Buna rağmen, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük yaşanan acılar üzerine düşmanlıklar üzerinden politika yürütmediğinin kaydeden Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Atatürk öyle demedi, Venizelos'a da el uzattı, Balkan Paktı’nı da yaptı. Çünkü o lider yaklaşık 10 asrın ürünüdür. O liderler, Selimiye’ye bakarak gücü gördüler. Güç ve estetiğin bütünleştiği bir gücün ürünüdür. Sarkozy ise Fransız liderler hiçbir acı çekmeden bu geldikleri yerlere geldiler. Başkalarının acıları üzerine medeniyet inşa ettiler. Ve dönüp diyorlar ki, bu milletin acıları acı değildir. Bilinmese de olur, okunmasa da olur. Çünkü o başka. Ama başka bir halkın acısı, her an doğuştan suçlu görülen millete hatırlatılması gereken bir acıdır. Zürih’te protokolleri imzaladığımız da konuşmama izin vermediler, verselerdi şunu söyleyecektim; Sizi adil bir hafızaya çağırıyorum. Adil bir hafıza tarihin adil konuşulması demektir. Tek bir tarih yazmak demek değildir.