Yargıtay'ın verdiği emsal kararda, kadının kocasını ağır tahrik altında öldürmesi, kocasından kalan ölüm aylığını almasına gerekçe olarak gösterildi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 19 yıllık eşinden yediği dayak sonrası ekmek bıçağıyla eşini öldüren kadına ölüm aylığı bağlanıp bağlanmayacağı konusunda nihai kararını vermiş oldu.
-CİNAYETİ DAYAKTAN KURTULMAK İÇİN İŞLEDİ-
Zonguldak'ın Oğuzhan köyünde oturan Azime Kabasakal, kocası Fahrettin Kabasakal ile olay günü tartışmaya başladı. Eşine ve kızına hakaretlerde bulunduktan sonra dayak atmaya başlayan Fahrettin Kabasakal, eşi evden kaçtığı halde kovalamaya devam etti. Eve dönen Azime Kabakasal, mutfaktan aldığı ekmek bıçağı ile eşini öldürdü. Fahrettin Kabasakal, hastaneye kaldırılırken hayatını kaybetti.
-"AĞIR TAHRİK ALTINDA CİNAYET İŞLENDİ"-
Azime Kabasakal, eşini öldürdüğü gerekçesiyle Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 3 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildi. Cezaevinden çıkan Azime Kabasakal, üç çocuğuna bağlanan ölüm aylığının kendisine de bağlanması talebiyle SSK ya başvurdu. SSK, sigortalıyı öldüren kişiye ölüm aylığı bağlanamayacağı gerekçesiyle talebi reddetti. Azime Kabasakal, bunun üzerine Ankara 11. İş Mahkemesi'ne dava açtı.
-DAİRE: "SİGORTALIYI ÖLDÜRENE ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANAMAZ"-
Mahkeme, Azime Kabasakal'a ölüm aylığa bağlanması gerektiğine karar verdi. Dosyanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, mahkemenin verdiği kararı bozdu. Yargıtay, bozma gerekçesinde, Türk Medeni Kanunu'na atıfta bulunarak şu görüşlere yer verdi:
"Miras bırakanı kasten veya hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenlerin mirasçı olamayacakları gibi ölüme bağlı tasarrufla herhangi bir hak da edinemez."
Mahkeme, verdiği kararda direnince dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine geldi. Genel Kurul, Azime Kabasakal'ın uzun bir süredir haftanın 3-4 günü eşinden dayak yediğine ve "ağır tahrik altında" eşini öldürdüğüne dikkat çekti. Azime Kabasakal, Genel Kurul'un verdiği karar sonrası öldürdüğü eşinden ölüm aylığı almaya hak kazanmış oldu.
-İŞTE, YARGITAY'IN EMSAL KARARI-
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, yayınladığı gerekçeli kararda şu görüşleri dile getirdi:
"Türk Medeni Kanunu'nun 578. maddesinde sayılan mirastan yoksunluk sebepleri ve bu düzenlemeye koşut bulunan 5434 sayılı Kanun'un 77. maddesi, sosyal güvenlik hukuk alanında da evrensel hukuk ilkeleri arasında yer alan ‘Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı' ilkesinin gözetilmesini zorunlu kılmakta, sigortalının ‘kasten' öldürülmesi halinde, 506 sayılı Kanun'un 68. maddesinde öncelikle aranan ölüm aylığına ‘hak kazanma' olgusunun gerçekleşmediği sonucuna varılmaktadır. Somut olayda ise davacının, kendisinden dolayı ölüm aylığı bağlanmasını istediği eşinin ölümüne sebep olması nedeniyle yargılandığı ve ‘katil kastı olmaksızın darp neticesi öldürmek' suçundan, ağır tahrik ve iyi hal nedeniyle yapılan indirimlerden sonra 3 yıl 4 ay ağır hapis cezasına mahkum edildiği, mahkeme kararından, olayda eşini öldürme kastının bulunmadığının anlaşıldığı ve eşe ölüm aylığı bağlanmasına engel olacak ‘kasten ve haksız yere öldürülmesi' halinin gerçekleşmemiş olması nedeniyle, davacıya ölüm aylığı bağlanmaması yönündeki Kurum ilemi isabetli bulunmamaktadır."