HABER

De Soto: Umutluyum

LEFKOŞA (İHA) - BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alvaro De Soto, Kıbrıs sorununun çözülmesiyle ilgili önümüzdeki aşamadan umutlu olduğunu söyledi. De Soto, Başbakan Mehmet Ali Talat ve Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş'ın İsviçre'de tam yetkili olacaklarını ve karar verecek durumda bulunacaklarını söyledi.

De Soto, Kıbrıs müzakerelerinin adadaki bölümün dün tamamlanmasının ardından ara bölgedeki Ledra Palace Otel'de basın toplantısı düzenledi. De Soto basın toplantısında, İsviçre'deki süreçle ilgili bilgi vererek, bir ayı aşkındır adada süren görüşmelerin tamamlandığını ve tarafların yoğunlaşmış bir çabayla sonuca ulaşmak için İsviçre'ye hareket edeceklerini belirtti.

İsviçre'deki görüşmelerin 24 Mart'ta başlayacağını kaydeden De Soto, Rum tarafının başkan Tasos Papadopulos tarafından temsil edileceğini, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın ise Kıbrıs Türk tarafının Başbakan Mehmet Ali Talat ve Dışişleri Bakanı Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş tarafından temsil edileceğini, tam yetkili olduklarını, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a yazılı olarak bildirdiğini söyledi.

Toplantıya Annan gelinceye kadar kendisinin ev sahipliği yapacağını söyleyen De Soto, Türkiye ve Yunanistan dışişleri bakanlarının geldiği gün Annan'ın da toplantı yerine ulaşacağını ifade etti.

De Soto, bugüne kadar çok yoğun bir çalışma yapıldığını kaydederek, teknik heyetlerin üyelerini de çabalarından dolayı tebrik etmek istediğini belirtti.

Dünkü toplantıda teknik çalışmaları gözden geçirdiklerini ifade eden De Soto, bayrak ve marş komitelerinin çalışmalarını sonuçlandırdıklarını ve liderlerin bu tavsiyeleri kabul ettiklerini söyledi.

TOPLAM 102 YASA TASARISI

Hukuk komitelerin çalışmalarını sürdürdüklerini belirten De Soto, 15 yasa tasarısının tamamlandığını 87 tasarının da tamamlanmak üzere olduğunu, toplam 102 yasa tasarısı olduğunu ifade etti.

Anlaşma komitelerinin çalışmalarını bugün tamamlayacaklarını ifade eden De Soto, üzerindeki çalışmalar tamamlanan çok önemli konuların İsviçre'de taraflara iletileceğini kaydetti.

Ekonomik ve mali alanlarda çalışan komitelerin de tavsiyelerini İsviçre'de taraflara sunacağını anlatan De Soto, komitelerin bir anlaşma sağlanırsa bunun nasıl uygulanacağıyla ilgili çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti.

Çok büyük ilerlemeler sağlanan teknik komitelerde federal hükümetin işlerliğinin sağlanması için çalışmalar yapılacağını belirten De Soto, teknik düzeyde çok önemli ilerlemeler bulunduğunu ancak bunun liderlerin görüşmelerinde bunun aynı şekilde gerçekleşmediğini ifade etti.

De Soto, İsviçre'de nihai anlaşmaya varılabilmesi için buradaki sürecin çok yoğun olması gerektiğini belirterek, "Nihai anlaşmaya varılabilmesi için tüm ilgili tarafların gerekli siyasi istekliliği göstermesi gerekir" dedi.

Anlaşmaya varılmasının mümkün olduğunu ifade eden De Soto, açık olan bir şey bulunduğunu, her iki tarafın da bunun artık "son oyun" olduğunu ve bunun sonuçlanması gerektiğini bildiğini kaydetti.

Her iki tarafın referandum yapmaya hazır olduklarını belirten De Soto, önümüzdeki aşamadan gerçekten umutlu olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın İsviçre'ye gitmemesinin görüşmeleri nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine De Soto, Talat ve Serdar Denktaş'ın Türk tarafı adına tam yetkili oldukları yanıtını verdi.

De Soto aynı konudaki başka bir soru üzerine ise "Söylediğim gibi Sayın Talat ve Sayın Serdar Denktaş tam müzakere yetkisine sahipler. Başka bir yetkiye ihtiyaçları yok. İsviçre'de karar verebilecek durumdalar" yanıtını verdi.

OYUNUN SONU İFADESİ

"Oyunun sonu" ifadesinin ne anlama geldiğinin sorulması üzerine De Soto, artık karar zamanının çok yaklaştığını anlatmak istediğini ifade etti.

Al-ver sürecinin başlaması gerektiğini ifade eden De Soto, referandumdan "hayır" çıkması durumunda ne olacağının ve bu durumda başka bir referanduma gidilip gidilmeyeceğinin sorulması üzerine, bir referandumda "evet" veya "hayır" kararını vermenin halklara bağlı bulunduğunu belirterek, "hayır" deme olasılığının da söz konusu olduğunu, aksi takdirde demokratik bir referandum olmayacağını, insanların kendi tercihlerini yapacaklarını vurguladı. De Soto, başka bir referandumun nasıl yapılabileceğini bilemediğini, varılan anlaşma gereği birleşik bir Kıbrıs'ın AB'a katılabilmesi için sürecin zamanında tamamlanması gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, "Taraflara görülmemiş bir baskı yapıldı" şeklinde açıklamalarda bulunduğunun belirtilerek, baskı yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine De Soto, Annan Planı'nın taraflar arasında uzun, geniş ve derin bir müzakere sürecinin sonucunda ortaya çıktığını ifade ederek, BM'nin tarafların geldiği anlayışı ve noktayı kağıda döktüğünü, planın havadan gelmediğini kaydetti. Tabii ki bazı önergelerde köprü kurmak amaçlı katkılarının olduğunu söyleyen De Soto, bunu herhangi bir şekilde "empoze" olarak nitelemenin yanlış olduğunu ifade etti.

De Soto, geçtiğimiz ay boyunca sadece liderlerin veya danışmanlarının değil teknik komitelerdeki katılımcıların da planda gelişmeler yapmak daha iyi çalışmasını sağlamak için çalıştığını ifade ederek, bunu "zorlamak veya baskı" olarak nitelendirmenin güç olacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Denktaş'ın İsviçre'ye gitmemesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine De Soto, "Tabii ki gelmesini tercih ederdim. Fikrini değiştirmesi için de çok geç olmayabilir ama süreçte bir kesinti olacağına inanmıyorum" diyerek, görüşmeye gidecek Kıbrıs Türk heyetinin tam yetkili olduklarını yineledi.

"KARARTMA HAYAL OLARAK KALDI"

Görüşmelerde basına yapılan karartmayla ilgili bir soru üzerine De Soto, gülerek bunun bir "hayal" olarak kaldığını söyledi. De Soto, bu konudaki çabalarında tamamen yenildiğini kabul etmesi gerektiğini söyledi.

BM diplomatı, basın mensuplarından birinin, "Biz ne olup bittiğini öğrenmek istiyoruz" demesi üzerine, küçük parçalar halinde bilgi sızması olduğunda tarafların kendi doğruları doğrultusunda bilgi aktardıklarını ve dışarıda bunu duyanların içeride görüşülenlerle ilgili yanlış fikirler elde edebileceğini, ayrıca bunun liderlerin müzakere etmesini güçleştirdiğini kaydetti.

De Soto, "Kendinizi herhangi bir konuda taviz vermeye hazırlanan liderin yerine koyun, bu yaptığının 5 dakika sonra veya ertesi gün basının önüne konulacağını bilirse bunu yapmak için cesaretlenir mi? Pek zannetmiyorum. Ben bir müzakereci olsam bunu kesinlikle yapmazdım" dedi.

De Soto, İsviçre'de basına karartma uygulanıp uygulanmayacağıyla ilgili bir soru üzerine, orada bunun daha başarılı olacağını düşündüğünü ancak bunu yapmak için cep telefonlarının hepsini toplamak gerekeceğini bunun da mümkün olamayacağını belirtti.

De Soto, Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, "Sonuçta birçok konunun Annan'a kalacağının görüldüğü" yönünde bir açıklaması bulunduğu belirtilerek yorumunun istenmesi üzerine, "Bunun böyle olmamasını ümit ederim" dedi.

De Soto, Genel Sekreter Annan'ın bu noktaya gelinmesi halinde taraflarla yakın danışmalarda bulunmayı ümit ettiğini belirtti.

En Çok Aranan Haberler