Canan ALTINTAŞ- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, DEDAŞ'ın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne ait atık arıtma tesislerinin elektrik borcu bulunduğu gerekçesiyle elektriklerini kesmesi üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Başkan Vekili Fırat Anlı ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Fırat Anlı, kentin DEDAŞ zulmünün altında olduğunu belirterek, "Bugün öyle bir gelişme oldu ki, gerçekten artık sözün bittiği noktadayız. DEDAŞ özel bir şirket Diyarbakır'da yaşayan 1 milyon 607 bin insanın sağlıklı içme suyu elde etmesini ve Diyarbakır'da toplanan atık suyun arıtılarak Dicle Nehri'ne verilmesini engelleyecek derecede mafyavari, çetevari kontrolden çıkmış bir uygulamayla DİSKİ'nin abonelerinin elektriğini kesmeye başladı" dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve onun bağlı olduğu kuruluşu DİSKİ Genel Müdürlüğü'nün tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve sıfır borcu bulunduğunu belirten Anlı, "Maalesef DEDAŞ Genel Müdürlüğü, DİSKİ'den haraç almaya çalışmıştır. Deli dumrul gibi zorla elindeki enerji silahını kullanarak tehdit ve şantajla bizden halkın trilyonlarca parasını kendilerine vermemizi istemişler. Her gün kamuoyunda Diyarbakır'ın kaçak elektrik kullandığını ve Diyarbakır insanını böylesi bir karalamayla yüz yüze bırakmak yetmiyormuş gibi bugün insanımızın bir damla suya muhtaç olmasını isteyecek derecede gözü kararmıştır. Kutsal Dicle Nehri'ne Diyarbakır'ın atık suyu arıtılarak verilmişken, bugün orada yaşayan tüm canlıların yaşamı, orada yaşayan flora büyük bir risk altına atılarak enerjisi kesilmiştir. Başta Diyarbakır kamuoyu ve hemşerilerimizin bu söylediklerimiz yerlerin bir tek kuruş borcu yoktur. Ne pompa istasyonunun, ne arıtma tesisinin ne de atık arıtma tesisinin tek kuruş bir borcu bulunmamaktadır. Yasayla belediyemize bağlanmış olan iİlçe ve beldelerdeki tartışmalı henüz üzerinde mutabakata varılmamış borçlar sanki DİSKİ genel müdürlüğümüz kabul etmiş gibi tahsil edilmeye çalışılmıştır. Oysaki 20 Şubat 2014 tarihinde DİSKİ Genel Müdürlüğü ve DEDAŞ'ın ortak imzaladığı protokol çerçevesinde bu borçlar iki taraf tarafından anlaşılmaya varılana dek tahsil edilmeyeceği imza altına alınmıştır. DEDAŞ Diyarbakır'a karşı neden bir savaş ilan etmiştir. O kadar öfkeliyiz ki gerçekten bu öfkemizi ve tepkimizi dile getirecek kelime bulamıyoruz. Buradan DEDAŞ'ın bölgedeki yetkililerine, şirketin yönetim kuruluna ve DEDAŞ şirketinin arkasındaki güçlere çok net sesleniyoruz. Bu oyunlardan vazgeçin bu şehrin iradesiyle, insanının onuruyla oynamayın. Hele insan sağlıyla sakın oynamayın. Çok net söylüyorum yarın bu şehirde yaşanabilecek bulaşabilecek bir salgın yada yaşanabilecek çok daha ağır bir tablo DEDAŞ yöneticilerinin boyunu boyutunu şirketlerinin tüm sermayesi ve mal varlığını bütün ailelerini aşacak bir sorumlulukla karşı karşıya bırakacaktır. Bir kez daha yetkililerden bu hukuksuzluğa, kanunsuzluğa dur demelerini bekliyoruz" diye konuştu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, ortada hukuksuz yasalara aykırı bir uygulama söz konusu olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Borçlarla ilgili bir tartışma değildir. Bütün halkımızın bunu bilmesinde fayda var. DİSKİ tüm abonelerinin güncel ödemelerini zamanında gününde yapmaktadır. DEDAŞ'a 1 kuruş bile bizim güncel borcumuz yoktur. Buna rağmen bunu yapıyorsa o zaman bu uygulamanın arkasında başka nedenler arayacağız. Anlaşmaya varılmayan abonelerle ilgili hukuki süreç ve tartışmalar bitinceye kadar ödeme yapılmayacağı protokolün altında bizzat DEDAŞ Genel Müdürü'nün imzası vardır. Buna rağmen üzerinde halen görüşmelerin devam ettiği geçmişe ait olduğu iddia ettikleri borçları bahane göstererek şuan da borcu sıfır olan geçmişe dair de hiç bir tartışma olamayan abonelerinin bile elektriğini kesmiştir. Örneğin arıtma tesisinin, ne özelleştirme öncesi, ne de sonrası tesisin zerre kadar bir tek kuruşluk bile borcu yokken elektriğini kesmek açıkça bu kentte yaşayan insanların sağlığına kast etmektir. Bu kadar nettir ve tartışmasız bir konudur. Aksini iddia eden varsa çıksın söylesin, bir tek kuruş borcunun olduğunu iddia eden biri varsa çıksın söylesin. Olmadığı halde yaklaşık 1 milyon nüfusun suyunu arıtılarak doğal ortama bırakıldığı bir tesisi durdurmak bu şehre kast etmektir. Bu şehirde yaşayan insanlara hakarettir sağlığıyla oynamaktır, çok ciddi bir karardır. Burada bir kamusal hizmet, halk sağlığı söz konusudur. Borcu olduğunu iddia ediyorsa gitsin mahkemeye, niye mahkemeye gitmiyor. Gidemiyor mahkemeye çünkü kanunsuzdur, eşkıyalık yapmak istiyor. Zorla bu halkın parasını gasp etmeye çalışıyor. Buna da izin vermeyeceğiz. Bu konu siyaset kokuyor. Arakasında ne varsa, kim varsa da bulup çıkarmakta hükümetin görevidir."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz