Dedaş’tan ‘haksız, Yanlış’ İddialara Yanıt

Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) tarafından bir gazetede çıkan ‘Hendek savaşında 1.5 milyarlık rant çıktı’ haberine yanıt geldi.DEDAŞ’tan yapılan açıklamada, haberin gerçek dışı ve kötü niyet içerdiği belirtildi. Açıklamada, ”Bir gazetede 02 Şubat 2015 tarihinde “Hendek Savaşından, 1.5 Milyarlık Rant Çıktı” başlığıyla yayınlanan haber, hem şirketimiz DEDAŞ hem de Sayın Abdullah Tivnikli hakkında gerçek dışı, kötü niyetli iddiaları içermektedir. Haberin, kötü niyetli ve kamuoyunu yanlış yönlendirmeyi hedeflediğine en büyük kanıt, bu kadar mantık hatasının ve olgusal yanlışlığın bir gazetenin manşet haberi olamayacağına dair inancımızdır. Gerçekten de haberdeki iddialar, bir fıkradaki “Devenin neresi doğru ki” deyimini anımsatmaktadır. Ancak biz kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla bu açıklamayı yapma ihtiyacı duyduk. Bu haberin kamuoyunu yanlış yönlendirmeyi hedeflediğinin en büyük kanıtlarından biri, haberdeki büyük mantık hatasıdır. Buna göre, haberde geçtiğimiz günlerde şirketimizin dağıtım bölgesindeki belediyelerin borçları ile ilgili başlattığımız yasal takip sonrası yaşanan bir gelişmeye atıf yapılmıştır. Belediyenin genel müdürlük binamız önünde yaptığı çalışma ve kazdığı hendek 11 ay önce Bakanlar Kurulu’nun tarımsal sulama konusunda bütün dağıtım şirketlerini ilgilendiren kararı ile ilişkilendirilmiştir. Sanki bu hendek kazıldıktan sonra Bakanlar Kurulu kararı çıkarılmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Haberde “Abdullah Tivnikli, 2015 Ocak ayı başında kayıp kaçağın yanı sıra, ödenmeyen elektrik borçlarını gerekçe göstererek, zarar ettiğini ve mevcut şartlarda bu işin daha fazla sürdürülebilir olamayacağını açıklamıştır” denilmektedir. Ancak tarımsal sulamada kullanılan ve ödenmeyen elektrik bedellerinin borcu bulunan çiftçilerin tarımsal desteklemelerinden kesilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu’nun hayata geçtiği tarih ise, bundan yaklaşık 11 ay öncesine, Mart 2014’e aittir. Nasıl olur da ilgili habere konu olan belediye ile yaşanan gerginlikler, ilgili olaydan neredeyse 1 yıl önce tarımsal sulama ile ilgili bütün dağıtım şirketlerini ilgilendiren bir Bakanlar Kurulu kararına yol açabilir. Kamuoyunun takdirine sunuyoruz” denildi“HABERDE BİRÇOK MADDİ HATA VAR”Haberde birçok maddi hatanın olduğu ve bunun doğrusunun kamuoyu ile paylaşılmak istendiği belirtilen açıklamada; “Diğer taraftan haberde yer alan birçok maddi hatayı, kamuoyunu bilgilendirmek adına açıklamak isteriz. Haberde; “Diyarbakır’ı ayağa kaldıran ve kamuoyunda büyükşehir belediyesinin kazdığı hendeklerle bilinen "elektrik kavgasının" altından 1.5 milyar liralık rant çıktı. AK Parti hükümetinin, Eksim Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Tivnikli ‘ye, geçtiğimiz yıl 1.5 milyar liralık rant imkanı sağladığı ortaya çıktı” ve “Bu çerçevede, dokuz dağıtım bölgesine borcu bulunan 31 bin 795 çiftçi adına toplam 360 milyon 431 bin liralık destekleme ödemesi yapıldı. Ancak bu para, çiftçiler yerine dağıtım şirketlerine gitti. En büyük payı ise, 347 milyon 968 bin lira ile DEDAŞ aldı ”suçlamalarına yönelik şu bilgileri paylaşmak isteriz. Dicle Elektriğin tarımsal sulama abonesinin toplam abone sayısına oranı yüzde 2’dir. Bölgede 20 milyar kWh elektrik kullanılmaktadır. Tarımsal sulamada kullanılan 4 milyar kWh elektriğin bedeli 1,5 milyar TL’dir. Çiftçilerden bir yılda yapılan tahsilat miktarı yaklaşık olarak 68 milyon TL’dir. Habere konu yasal düzenleme yoluyla tahsil edilen miktar 75 milyon TL’dir. DEDAŞ’ın tarımsal sulamadan tahsil ettiği toplam miktar 143 milyon TL’dir. DEDAŞ’ın tarımsal sulama abonelerinin kullandığı 1,5 milyarlık TL’lik elektrik bedelinden tahsil edebildiği miktar sadece yüzde 9’dur. Bu bilgiler ışığında DEDAŞ’ın tarımsal sulamada kullanılan elektrik bedelinin yüzde 91’ini tahsil edemediğini vurgulamak isteriz. Bu, her şeyden önce bir memleket mesesidir. Yine DEDAŞ, günlük yaklaşık 13 milyon TL tutarında enerji satın alarak, bedelini 24 saati aşmayan nakit ödemeler şeklinde yapmaktadır. Parası peşin ödenerek alınan enerjinin bedeli ise tahsil edilememektedir. Bölgede kayıp kaçak oranı yüzde 75’in üstünde ve tahsilat oranı yüzde 20 olmasına rağmen, mağdur durumdaki DEDAŞ, hayali ve mesnetsiz iftiralarla itham edilerek zan altında bırakılmak istenmektedir” ifadelerine yer verildi.