HABER

Dededen toruna miras, yarım asırlık tokmak

İzmir'in Bornova ilçesinde yıllardır ramazan davulculuğu geleneğini sürdürenler, tokmaklarını torunlarına miras bırakmaya hazırlanıyor - Ramazan davulcusu Bülent Orakçı: - "Teknoloji aldı başını gidiyor. Saatler, telefonlar var aslında, davula gerek yok. Ama davulcu bir insanın evine gidip, 'ben ramazan davulcusuyum, hayırlı ramazanlar' demedikten sonra o lezzeti almak mümkün olmuyor. Biz bunun çabasındayız"

İZMİR (AA) - CANDOĞAN PARLATAN - İzmir'in Bornova ilçesinde yaklaşık 50 yıldır ramazan ayını şenlendiren davulcular, mesleği bırakacakları torunlarıyla çıktıkları sokaklarda geleneği yaşatmaya çabalıyor.

11 ayın sultanı ramazanın sembolleri arasında yer alan davulcular, sokakları arşınlayarak vatandaşları sahura kaldırmaya devam ediyor.

Bornova ilçesinde iftardan sonra Tarihi Çiftçiler Kahvehanesi'nde buluşan davulcular, son hazırlıklarını yapıyor.

Çoğu yaşlılardan oluşan davulcular, bu geleneği torunlarına bırakmak istiyor.

- "Bahşişin önemi yok"

Davulculuk geleneğini yaşatmak isteyen 57 yaşındaki Bülent Orakçı da yanına 20 yaşındaki torunu Ahmet Uyguner'i alarak ramazan manilerini öğretiyor.

Ramazan davulculuğuna 7 yaşında başladığını, 50 yıldır her ramazanda sahur vaktini davul çalarak ve mani söyleyerek geçirdiğini anlatan Orakçı, her gece davulu sırtına asıp 2 saat durmadan çalmanın kolay bir iş olmadığını söyledi.

Orakçı, şöyle konuştu:

"Teknoloji aldı başını gidiyor. Saatler, telefonlar var aslında, davula gerek yok. Ama davulcu, bir insanın evine gidip, 'Ben ramazan davulcusuyum, hayırlı ramazanlar' demedikten sonra o lezzeti almak mümkün olmuyor. Biz bunun çabasındayız. Aldığımız bahşişin çok önemi yok. Amacımız paradan çok geleneği yaşatmak. Bahşiş verip vermemeleri önemli değil, inanın hoş davranmaları bahşişten daha değerli bizim için. Gece uykunu bölüp mahallelerde sokak sokak 2 saat durmadan çalmak her baba yiğidin harcı değil."

Vatandaşlardan ramazan davulcularına iyi davranmalarını isteyen Orakçı, şöyle devam etti:

"Davulumuz patladığı zaman, yağmur yağdığında falan bir iki gün çıkmasak ertesi gün vatandaş, 'niye çıkmadınız, duymadık sizi' diyor. Bir de istemeyenler var ama o kadar azınlık ki... Ramazan davulcuları gerçekten özveriyle bu ananeyi yürütmeye çalışıyorlar, onlara hoş davranılsın. Kapılarına geldiklerinde ters davranmasınlar."

Müzik merakının dedesinden geldiğini kaydeden torun Ahmet Uyguner de "Biz buraya kadar geldiysek dedelerimizin sayesinde geldik. Dedelerimizden bize, bizden torunlarımıza böyle böyle geleneksel olarak gidecek diye düşünüyoruz." dedi.

- Tokmağını torununa devretti

60 yaşındaki davulcu Ergül Esmer'in 25 yaşındaki torunu Kemal Atam ise dedesi istememesine rağmen zorla peşine takılarak davul çalmayı öğrendiğini, şimdi ondan devraldığı mahallede bu geleneği sürdürdüğünü dile getirdi.

Dede Ergül Esmer ise eski ramazanlara özlem duyduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Eski ramazanlarla şimdikiler arasında çok fark var. İnsanlar eskiden sıcaktı şimdi ise soğuk. Hiç gelenek ve göreneklerimize bağlı durmuyorlar. Eskiden babalarımızla mahalle aralarında davula çıktığımızda davullarımıza havlular takılırdı. Biz öyle gördük. Daha şenlikli ve güzeldi. Şimdi binalara dahi giremiyoruz."

En Çok Aranan Haberler