Dedesi Ile Anneannesini Öldürmekten Yargılanıp Beraat Eden Torun, Tazminat Davası Açtı

Bahri KARATAŞ/İZMİR, Yunus Gülmez'in tutuklanıp hakkında dava açılmasına neden olan olay, 14 Ekim 2010 tarihinde Boğaziçi semti 1186/8 sokak 2 numaradaki evde meydana geldi. Anne ve babasından haber alamayınca eve giden Alev Dinç, babası Kazım Taşmaz ve annesi İsmet Taşmaz'ın cesetlerini buldu. Polis ekiplerinin incelemesinde yaşlı çiftin başlarına sert cisimle vurularak öldürüldüğü belirlendi. Cinayeti aydınlatmak için kurulan özel ekip, Taşmaz çiftinin tüm çocukları, torunları ve yakınlarının bilgilerine başvurdu. Ekiplerin araştırmaları sırasında, ölen çiftin en büyük kızları Selma Taşmaz'ın oğlu olan Yunus Gülmez en büyük şüpheli oldu. Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemelerin ardından, evdeki kahvaltı sofrasından alınan zeytin çekirdeklerinden 14 tanesinden 8'inde, daha önce kan örnekleri alınan akrabalardan Yunus Gülmez'in DNA'sı bulundu. Polis tarafından gözaltına alınan Yunus Gülmez ifadesinde suçsuz olduğunu söylese de tutuklandı.
ÇİFTE MÜEBBET İSTENDİ
Olayı soruşturan Cumhuriyet savcısı, gelen DNA sonucunun ardından toplanan delil ve dinlenen tanıklara göre şüpheli Yunus Gülmez hakkında, dedesi Kazım Taşmaz ve annaannesi İsmet Taşmaz'ı öldürdüğü iddiasıyla iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı.
2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonunda, savcının cezalandırılmasına talep etmesine rağmen, Yunus Gülmez'in üzerine atılı suçun sabit olmadığını belirtip, 2012 yılı Şubat ayında beraatine karar verdi ve tahliye etti. Temyiz için başvuruda bulunuldu, ancak Yargıtay mahkemenin kararını onadı. Tahliye edilen Yunus Gülmez, 445 gün sonra gelen özgürlüğünü o dönemde avukatı Kurtuluş Kanat ile 'çak' yaparak kutladı.
Bu olayın ardından yıllarca oturduğu semtten başka bir yere taşınan ve tekstil işiyle uğraşan Yunus Gülmez, boşu boşuna aylarca cezaevinde yattığını belirtip, 'haksız tutuklama' nedeniyle Maliye Hazinesi'ne karşı, avukatı Kurtuluş Kanat aracılığıyla 28 bin 963 lira 70 kuruşu maddi, 50 bin lirası manevi toplam 78 bin 963 lira 70 kuruşluk maddi ve manevi tazminat istemiyle Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.
Avukatı Kurtuluş Kanat, mahkemeye verdiği dava dilekçesinde, müvekkilinin cezaevinde 445 gün tutuklu kaldığını ve özgürlüğünün elinden alındığını belirtti. Kanat, “Müvekkilim haksız tutuklama nedeniyle uzun süre cezaevinde tutuklu kaldı. Bu suçlama yüzünden cezaevinde intihar etmeyi bile düşündü. Tutuklandığı güne kadar cezaevi nedir bilmeyen, sabıkasız bir delikanlı olan müvekkil, 445 gün boyunca işlemediği bir suçtan dolayı haksız yere tutuklu kaldı. Tahliye olduktan sonra bile yakınları ve arkadaşlarının kendisini yargılayan bakışlarına maruz kaldı. Cezaevinde tutuklu kalmasından dolayı psikolojisi bozuldu. Ruh dünyasında derin yaralar açıldı. Kendisi dar gelirli bir ailenin çocuğu. Aynı zamanda ailesine de bakmak zorunda. Olayın basına yansıması, durumu daha vahim bir hale getirmiştir. Cezaevinde kaldığı koğuşta da diğer tutukluların tacizlerine uğraması sonucu, büyük sıkıntılar yaşadı. Uğradığı manevi zarar parayla ölçülebilir boyutta değildir. Haksız yere tutuklu kaldığı günler için maddi ve manevi tazminat davası açmak zorunda kaldık" dedi. Maliye Hazinesi'ne karşı açılan tazminat davasına henüz başlanmadı.