KADIN

Değişen Anne Baba Rolleri

Çocuklar ile ebeveynler arasındaki ilişkilere ışık tutacak bir araştırma...

Değişen Anne Baba Rolleri

Ebeveyn çocuk ilişkisinin birçok boyutu var. Bunların her birinde yazılacak, söylenecek de bir dolu şey. Ebeveynlerle yaptığım çalışmalarda çoğu zaman; en can alıcı yerini nasıl özetlesem, anne babalara şöyle hap şeklinde ne verebilsem diye düşünüyorum. Buradan yola çıkarak; aslında bu ilişkinin gelişimine bakmanın anne babalar için çoğu konuya ışık tutacak bir alan olduğunu farkettim.

Özetle; çocuk sahibi olduğumuz anda her iki taraf için de bir yolculuk başlıyor. Çocuklar için bu büyüme yolculuğu. Aslında hayat bir yolculuk hepimiz için ama büyüme yolculuğu bunun içinde çok daha hızlı geçen bir zaman dilimi. Bu yolculukta çocuklar yıllar itibariyle gelişim katediyorlar. Bu gelişimin bilişsel, fiziksel, ruhsal birçok alanı var. Her çocuğun yolculuğu da farklı elbette. Kimi belli evreleri hızlı geçiyor, kimi ise daha yavaş.

Anne babalar olarak öncelikle; çocuklarımızla birlikte bu yolculuğa bizim de çıktığımızı farketmemiz lazım. Bu yolda onlarla beraber yürüyoruz; gelişimlerini yakından takip edip; destek olunacak konularda el veriyoruz. Bunda çok sorun olmadığını düşünüyorum; hele günümüzün bilinçli anne babaları her açıdan çocuklarını takip ve desteğe fazlasıyla hazır.

Bu yolculuğun farklı bir boyutu daha var. Çocuklar gelişimleriyle pararalel; bağımlı olmaktan bağımsızlığa doğru da seyahat ediyorlar. Doğdukları anda tamamen muhtaç oldukları anne babalarına yüzde yüz bağımlıyken; hepimizin gün gelip olduğu gibi bağımsız yetişkin bireyler oluyorlar. Çok doğal bir süreç öyle değil mi? Kağıt üzerinde evet ama yaşarken o kadar kolay olmuyor...Çünkü elimizde tuttuğumuz çocuğumuzun elini tutmaya ve hatta sonra onu bırakıp el sallamaya kolay geçemiyoruz anne babalar olarak. Bir taraftan da bu gelişimin çok hızlı olduğunu düşünürsek, uyum sağlama gücümüz yetmiyor. İşte bu noktada, bence çoğu ebeveyn çocuk ilişkisi zora giriyor.

[

](http://ivillagetestivi.mynet.com/Test.aspx?TestId=197)

Anne babaların bu süreçte rollerinin değiştiğini de farketmesi gerekiyor. Çocuk doğduğu andan okul yaşlarına kadar tam bağımlılık aşamasındayken anne baba rolümüzü “öğretmen” olarak tanımlıyoruz. Çocuğa her şeyi öğretmekle, onun her ihtiyacını karşılamakla yükümlüyüz. Yemesi, içmesi, giyinmesi, tuvalete gitmesi, sorumluluk alması, bir sorunu çözebilmesi... Anne baba olarak hayatla ilgili çoğu dersi bu aşamada vermemiz gerekiyor.

İkinci aşamada; çocuk artık başta kreş/anaokulu/okul olmak üzere farklı ortamlarda öğrenmeye devam ediyor. Buradaki rolümüz; onun bu yaşayarak öğrenme sürecine yardım etmek. Aynı zamanda; onun her türlü işini, takvimini takip eden “yönetici” konumuna geçiyoruz. Yani artık temeli attık; o bunun üzerine inşa etmeye devam ederken; biz dışardan izliyoruz. Yine de elimiz üzerinde; ancak bilfiil onun işlerini yapmıyoruz. Mesela okulda bir sorun var; gidip orada onun için çözmüyoruz(!); fiziki olarak da orada yokuz zaten! Bunu farkediyor, konuşuyor, yönlendiriyor, çözmesini bekliyor ve devamında takip ediyoruz.


Ergenlikle beraber ise artık ne yapacağıma kendim karar verebilirim demeye başlayan bir çocuğumuz oluyor. Yani bağımsızlığa adım atıyor. İlk kez 2 yaşlar civarında zorlamıştı bizi bu tavır, hani şu İngilizce “terrible two” (hatta üçü dördü de var!) dediğimiz zamanlar vardı ya! Dolayısıyla artık ergen anne babası olarak benimsemek durumunda olduğumuz rolümüz de “koç” olmak durumunda. Bir koç ne yapar? Sahaya girip oynar mı? Hayır. Takımına taktik verir, ana stratejiyi belirler, sonra onların oynamasını izler ve yeri geldiğinde müdahale eder. Artık rolümüz aynen bu olmalı. “Çocuğuma bu zamana kadar bütün aktarımları yaptım, onu izledim, gözledim. Şimdi oyun sırası onda... Her şeyi kendi yapacak. Ben her zaman yanındayım ama elimi bırakma zamanı...” diyebilmeliyiz!

Herşey yazıldığı kadar kolay olmuyor; biliyorum. Rollerimiz karışıyor, sorunlar ve çatışmalar da en çok burada ortaya çıkıyor. 9 yaşındaki bir çocuğun ağzına bebekliğindeki gibi yemek vermeye çalışıyoruz ya da 16 yaşındakinin kıyafetine müdahale ediyoruz. Tam tersi 3-4 yaşındakinin ise öğrenmediği konularda karar vermesini isteyebiliyoruz.

Anne baba olarak rollerimizin çocuğun gelişimi ile paralel olup olmadığını sorgulamanın ebeveyn-çocuk ilişkisinin gelişimine büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Disiplin, kurallar, özgüven, iletişim, hangi konuyu düşünürseniz düşünün, hepsinin temelinde nerede durduğumuzu bilmek ve buna uygun davranıp davranmadığımızı farketmek var.

O halde yapılacak şey basit: Çocuğunuz yaş/gelişim olarak büyüme yolculuğunun neresinde? Desteğe ihtiyacı olan bir alan var mı? Siz anne baba olarak uygun rolün gereklerini sergiliyor musunuz? Yoksa halen bir önceki aşamada mı kalmışsınız? Değiştirmek için neler yapabilirsiniz?

Haydi anne babalar; çocuğunuz yolculuğun sonuna gelmeden atmanız gereken adımları atın ki geç olmasın...

Anne Baba Koçu
Figen Küçükkoner Kırca
www.lifefocus-tr.com
figen.kirca@lifefocus-tr.com
facebook: Ebeveyn Koçu Figen Kırca
twitter: @Coachfigen

En Çok Aranan Haberler