Dehşet anlarını anlattılar

İSTANBUL (İHA) - Depremle sarsılan Güney Asya'dan İstanbul'a gelen futbolcular Emre ve Suat, uçakta basın mensuplarının sorularını cevaplayarak, yaşadıkları dehşet anlarını anlattı.

Emre, saat 06.30'da sarsıntıyla uyandıklarını belirterek, "Depremden önce acayip bir fırtına vardı. Sarsıntıdan yaklaşık 3 saat sonra sular yükseldi. Odanın içi su dolmaya başladı. Dışarıya çıkmak için camı kırdım ve sular hızla içeriye girmeye başladı" dedi. Manken Aysun Kayacı ise, büyük korku yaşadıklarını ifade ederek, "Maldiv Adaları'na daha önce de defalarca geldik. Tehlikeli bir yer değildi. Yüzyılda bir olan birşey, o da bize denk geldi. Deprem oldu ve uyandık. Önce fırtına sandık. Yatakta sallandık. Ne olduğunu anlayamadık. Saat 09.00 sıralarında bir anda sular akın akın içeriye dolmaya başladı. Tsunami aklımızın ucundan geçmedi. Deprem olduğunu anlamadık bile. Alışılmadık bir şekilde süratli gelmeye başladı. Sular balkon ve verandayı yıktı. Hala ölüm korkusuna kapılmadık. O sırada eşyaları ıslanmasın diye yukarıya kaldırdık. Kurtulduğumuz için çok mutluyuz" ifadelerini kullandı.

Galatasaray Spor Kulübü Altyapı Sorumlusu Suat Kaya ve eşi de, yaşadıkları dehşeti basın mensuplarıyla paylaştı. Selen Kaya, "O an felaketti. Önce, sabahın ilk saatlerinde sallandık. Ne olduğunu anlayamadık. Çünkü denizin ortasındaydık. Üç saat sonra, tsunami dalgaları gelmeye başladı. Odamız birden su doldu. Kapıyı açmaya çalışıyorduk ancak açamıyorduk. O dehşette camları kıramıyorduk. Basınçla içerde kaldık. İçeri sürekli su doluyordu. Suat kapıyı zorlayınca kapı açıldı. Bizim kaldığımız bungalo tipi evin çatısına çıktık. Suların çekilmesini bekledik. Sular, gelgitle büyük dalgalar oluşturuyordu. Orada büyük korku yaşadık" dedi.

Suat Kaya ise, "Sular odaya doluyordu. Kapıyı açamıyorduk ama açmak için uğraştım. Ne yapacağımı şaşırdım. Olanca gücümle kapıyı zorladım ve açtım. Sonra kaldığımız evin çatısına çıkıp yardım bekledik. O an gözlerimizin önünde, Emre'nin kaldığı yerin balkonunu sular götürdü. Ne yapacağımızı şaşırıp panik olduk. Sonra bir bot gelip bizi Ümitler'in kaldığı yere götürdü. Onları da aldık. Daha sonra başka bir botla Ümitler'in kaldığı adaya gittik. Daha sonra onlarla birlikte, bir deniz uçağıyla bizi buraya getirdiler. Türk devletinden Allah razı olsun. Bizi orada bırakmadı" şeklinde konuştu.

İki yıldır Maldiv Adaları'nda yaşayan Buket Valla ise, tsunaminin geldiği anı bir kabus olarak adlandırdı. Valla, "O an ne olduğunu anlamadım. Birden dalgalarla karşılaştım ve 8 aylık çocuğumu kurtarmaya çalıştım. Bir merdiven bularak ağaca tırmandım. Önce çocuğu kurtardım, sonra ben çıktım. Dalgalar olanca hızıyla gelmeye devam ediyordu. Ardından gelen yardım ekipleri bizleri oradan kurtarıp başka adalara gönderdi. Bir kaç adayı gezdikten sonra Mali adalarına geldik. Türk devleti olmasa buraya nasıl geleceğimizi bilmiyorduk" ifadelerini kullandı.

Deprem bölgesindeki bir otelde çalışan Abdullah Gaffar Akay adlı Türk ise, "Tsunami otelin içini sarmıştı. Bizim de çok VIP müşterimiz vardı. Otelin içinde kaçışmaya başladılar. Futbolcu Inzaghi bizim otelde tatil yapıyordu. Teknelere yüklü miktarda para teklif etti. Ama biz diğer müşterilerimizi bırakmamak için bunu kabul etmedik. Daha sonra oradan ayrıldılar" dedi.

Adalarda tatil yapmakta olan Ali Ergün Ergen ve sevgilisi Christina Andrada Noniciu da büyük panik yaşadıklarını söylediler. Çift, "O an kahvaltıdaydık. Birden otelde büyük bir gürültü oldu. Herkes kaçışmaya başladı. Otelin içi su dolmaya başladı. Daha sonra dalgaları gördük. Boyları 2 metreyi geçiyordu. Büyük bir felaket yaşadığımızı anladık. Türkiye'ye teşekkür ediyorum" diye konuştu.