YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Delinmiş çorapla stadyumda kule kurmak

19 Mayıs törenlerinde gösterileri büyükler hazırlasın, o gün tatil edilsin diyenler parmak kadırsın.

19 Mayıs kutlamaları ile ilgili son yürütmeyi durdurma kararı, beni hayalen lise yıllarıma götürdü. Provalarla ilgili anılarım, film şeridi gibi gözümün önünden akıp geçti.

Gençlik sarhoşluğundan olsa gerek ,19 Mayıs hazırlıklarının başlaması beni çok mutlu ederdi . Kimya öğretmenimizden espekare dekare ne bileyim ne kare mevzularını dinlemektense provaya gitmek daha cazipti. Matematik hoşuma giderdi ama stadyumda arkadaşlarla lakırdı yapmak kadar değil. Tarihçiden fırça yemek yerine askeri nizamda uygun adım yürüyüş yapmak tarih adına daha anlamlıydı benim için.

Cumhuriyet kendisine emanet edilmiş bir Türk genci olarak, gücümüzü ve cesaretimizi dosta düşmana, içdeki, dıştaki tüm tehditlere göstermek için bir fırsattı bu törenler. İçimizi gösteren kısacık beyaz şortlarımızla flama sallayıp, kuleler kurarak, arkadaşlarımız yukarı bakmasın diye omuzlarına değil kafalarına basarak tüm düşmanlara korku, dostlara güven verdiğimizi düşünürdük, zannedersem. Ya da büyüklerimizin buna benzer fikirler içinde olması bizi böyle düşüncelere sevk ederdi.

Bu törenlerin çok faydası vardı bizler için. Tabanı ve burnu aşınıp delinmiş çoraplarımızı kızlar görmesin diye ayaklarımızla hilal yapmayı öğrenmiştik mesela. Omzumuza basan arkadaşlarımızın ayak kokularına sabredebilmeyi, Ulubatlı Hasan’ı bile kıskandıracak yükseklikteki kulemizde bayrağımızı gururla dalgalandırabilmeyi öğrenmiştik. Okulumuzdaki kızlar, abim görmeden şu gösteriyi kazasız belasız bir bitirebilseydik diye dua mecmuası kıvamına gelmişlerdi.

Hiç seyretmek nasip olmadığı için yaptıklarımızın neye benzediğini, ne derin anlamlar taşıdığını bilmiyorduk ama koltuklarından bizleri izleyen devlet erkanı alkışa doymuyorlardı. Coşkunun en fazla olduğu anlar, vali, belediye başkanı ve garnizon komutanının cip üzerinden halkı selamlamasıydı. Bizde omzumuzdan sağa dönüp geçit töreninde aslanlar gibi onları selamlardık ya, ne hoş bir manzara idi, bunu hiçbir Avrupalıya anlatamam.

Bayram bittiğinde o eşsiz transparan kıyafetlerimizden ayrılmanın acısı ve yine bir gençlik bayramında büyüklerimizi mutlu edebilmenin dayanılmaz hafifliği ile evlerimizin yolunu tutardık. Çok güzel günlerdi çok.

Bakanlığın kararnamesi bir daha bunların yaşanmasına sebep olmayacak diye düşünürken, yetkili yargı organının yürütmeyi durdurma kararı beni gülümsetmeyi başardı. On katlı kule kursam ve en altta da ben kalsam bu kadar mutlu olmazdım. Bu eşsiz karar, gençliğimizi muasır medeniyetler seviyesine yükseltecek olan kutlamalara geri döndürüyor, uygun adımlarla protokolün önünden geçecek gençlerin geleceğini aydınlatıyordu. Stadyumları vecizesiz bırakmayacak olan bu karar , kritik derbilerin tartışmalı penaltılarından bile önemliydi benim için. Ne mutluydu gençlerimize ki, asker millet olmanın verdiği asaletle yine bayramlarını kutlayabileceklerdi.

Evet yıl 2012 ve bu asırda bu tür manzaraları görebildiğimiz, dünya üzerindeki birkaç ülkeden birinde yaşadığımız için ne kadar gurur duysak azdır.

Eğer gerçekten gençlere bir bayram günü yaşatmak istiyorsak, bunda samimiysek büyükler kısa şortlar, etekler giysin kule kursun, ponponlar sallasın. Hemen kızmayın bu onların bayramı değil mi? Ya da bütün bunları bir kenara bırakıp o günü tatil etsek daha mutlu olurlar. İnanın bayram ederler.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler