Pakize Suda'nın yeğeni Dilara Elagözlü TV8'de yayınlanan 2. Sayfa programına telefonla bağlandı. Elagözlü, Suda'nın yaşadıklarını canlı yayında anlattı.
"Teyzemin bu rahatsızlığı 6-7 seneye dayanıyor. Unutmalarla, eşyalarını kaybetmelerle başladı. Birlikte çalıştığı insanlar da bunu fark etti. Kendisi bu rahatsızlığını uzun süre kabul etmedi. Kendinde olduğu süre içinde 'siz kendinize bakın' dedi. Anneannemin ve teyzemin arka arkaya rahmetli olmasıyla, yaşadığı duygusal şeylerde bu hastalığı tetikledi.
Tiroid haplarını belli bir süre kullanmadı. Bana bir konuşmamızda "her şeyi unutarak ölmek istiyorum" dedi.
18 yaşından beri kendi yaşamayı tercih etmiş, kedileriyle mutlu olan bir insan. Sinirli ve şüpheci yapısı hastalıkla daha da gelişti. Birkaç senedir sözlerine itibar edilemeyecek bir hale geldi. 3 sene önce etrafından bize şikayet geldi, evine gittim. Evi çok dağınıktı. Toparlamak istedim ama izin vermedi. Doktorları çağırmak istedik ama kabul etmedi."
"Anneannemle küçük teyzem rahmetli oldular. Anneanneme küçük teyzem bakıyordu bir gün 'sen anneme hiç bakmadın' demiş. Biz şaşırdık. Bu bir hastalık, meşhur bir insan diye ona olmayacak bir şey yok. Genlerde olabilir, çok genç yaşlarda Trafik kazası geçirdi belki onla alakalı olabilir, tiroidler çalışmıyor belki o yapabilir...
Bizi hiç tanımıyor. Annemin 70 yıllık kardeşi olduğunu bilmiyor. Tv'de birlikte iş yaptığı arkadaşlarının hiçbirini tanımıyor. Çok bellediği şeyleri ara ara hatırlıyor ama içeriğini hatırlamıyor. Zamanında 'iyi şeyler yaptım' diyor ama içerik yok. Düzenli besleniyor 4 aydır bende ama kilo alamıyor."
"Demansın getirdiği bazı rahatsızlıklar baş göstermeye başladı. Balkonda sigara içerken masayı yaktı, mutfakta ocağı açık bırakmış perdeler yanmış...
Sürekli olarak ayakkabı arıyor. Gece 03.00'te kalkıp ayakkabı arıyor. Sürekli dışarda olmak istiyor. Bir gün kapıyı kilitledim, balkondan atladı. Geçtiğimiz eylül ekim ayında bizi günde 5 kez arama başladı. 'Paramı çaldırdım' diyordu. İstismar edilmeye başlandığını fark edince yanımıza aldık. Daha kendini bildiği zamanlarda İzmir'de keni evinde kedileri ile yaşıyordu."
"Adliyeye başvurduk. Daha doğrusu annem başvurdu ama o 65 yaş üstünde olduğu için vasi olarak beni uygun gördüler. Bu vasi durumunu onu ve haklarını korumak için yaptık. Hakim hemen bir kısıtlama getirdi. Ölene kadar teyzemin malına mülküne kimse sahip olamayacak.
Bizim için zor bir süreç. Ben psikolog değilim. Hastalığın yapısı, hastanın kişiliğine göre değişen bir şey. Şuan bizi aşmıyor ama bizi aşan bir şey olduğunda uzmanlardan yardım istemekten başka çaremiz yok.
Elimizden geldiği sürece bakmaya çalışıyoruz.
Henüz bu hastalığa bir çare yok. İlaçlar sadece semptomları yavaşlatıryor. Fiziksel sağlığı iyi ama beyin olarak bu şekilde."