Adana’da iki yıl önce 6 aylık ve sadece 800 gram doğan Demir bebek, annesi Handan Demirkol ve kaldığı Balcalı Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım ekibinin çabalarıyla hayata tutundu. İki kez Prematüre Retinopatisi, iki kez fıtık ameliyatı olan, nefes alabilmek için solunum cihazına bağlanan ve sağlığı her geçen gün iyiye giden Demir bebek, yoğun bakım ünitesinin de maskotu haline geldi.
Adana’da yaşayan Handan (37) ve Mesut Demirkol (47) çiftinin 3’üncü çocukları Demir bebek, 10 Mayıs 2017 tarihinde dünyaya geldi. Erken doğum (prematüre) ile 800 gram dünyaya gelen Demir bebekte, iç organları tam olarak gelişmediği için duyma, görme ve akciğer problemleri ortaya çıktı.
Doğumundan itibaren zorlu bir sürece başlayan Demir bebek, yaklaşık 6 ay boyunca entube bir şekilde Yeni Doğan Yoğun Bakım Servisinde kaldı. Demir bebek daha sonra Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Servisine getirildi. Nörolojik, duyma, görme ve akciğer problemleri olan Demir bebek, akciğerleri gelişmediği için trakeostomi açılarak, makineye bağlandı. Yaklaşık 1 ay sonra solunum cihazıyla birlikte eve çıkarılan Demir bebek, annesinin ve yoğun bakım ekibinin büyük çabalarıyla adeta hayata tutundu.
Evde bebeğine bakabilmek için bu süreçte evde bakım eğitimi alan Handan Demirkol, kendini Demir’in sağlığına adadı. Gördüğü tedavilere de olumlu cevaplar veren 2 yaşındaki Demir bebeğin solunum cihazından kurtulabilmesi için tedavisi sürerken, iki kez Prematüre Retinopatisi (ROP) ameliyatı ile görme sorunu giderildi. Koklear implant takılarak duyma problemi de kısmen giderilen Demir bebek, gün geçtikçe daha iyiye gidiyor.
"Demir çok güçlü bir çocuk"
Doğumundan itibaren yaşadıklarını anlatan anne Handan Demirkol, çok zorlu bir yolculuk yaşadıklarını belirterek, "Demir’i yaşatabilmek için çocuk yoğun bakım ekibiyle birlikte çok büyük bir çaba harcadık. Demir çok güçlü bir bebek ve ben de ondan çok güç aldım. Demir iki kez ROP ameliyatı, iki kez de fıtık ameliyatı oldu. Kendi başına alamadığı için trakeostomi açıldı ve makineye bağlı olarak nefes almaya başladı. Demir yoğun bakımda tedavi görürken ben de evde bakım için eğitim aldım. Demir’i 7 aylıkken eve çıkarttık. Şu anda demirin tek kalıcı hasarı işitme kaybı. Onun için de iki kulağına koklear implant takıldı. Umarım daha iyi olacak" diye konuştu.
"Demir’in acı çekmeden, güzel bir hayatı olsun istiyorum"
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Prof. Dr. Dinçer Yıldızdaş ve yoğun bakım ekibinden çok büyük destek aldığını kaydeden anne Demirkol, "Demir artık yoğun bakımda görevli doktor ve hemşireleri ailesi gibi görüyor. Bir anne için bebeğini yoğun bakımda bırakıp gitmek çok zor bir şey. Ona her zaman destek olmaya çalıştım. Bu yolculukta yoğun bakım ekibinin de çok büyük desteği oldu. Dinçer hocam ve yoğun bakım ekibine çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra da Demir’in hiç acı çekmeden, güzel bir hayat sürmesini istiyorum" dedi.
"En büyük teşekkürü annesi hak ediyor"
Demir bebeğin durumu hakkında bilgiler aktaran Prof. Dr. Yıldızdaş, Demir’in durumunun iyiye gittiğini dile getirerek, "Demir 25 haftalık prematüre doğan bir bebekti. Bize geldiğinde akciğer ve nörolojik problemleri, işitme ve görme ile ilgili kayıpları vardı. Uzun ve zor bir süreçten geçti. Yoğun bakımda kaldığı süre boyunca solunum cihazına bağlıydı. Sonrasında akciğer gelişimindeki problemler düzeldi ve onu eve gönderdik. İşitme ve görme ile ilgili sorunlarını çözdük. Aslında en büyük teşekkürü annesi hak ediyor. Onun umudu, bu süreç boyunca hiç azalmadı. Bundan sonra da trakeostomisini çıkaracağız. Genel kontrollerine devam edeceğiz. Demir de diğer çocuklar gibi hayatına devam edecek" ifadelerini kullandı.