Demir Lady’nin Çevre Yolu Mutluluğu

Ordu’da 15 Temmuz 2012 Pazar günü çevre yolunun temel atma töreninde Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın “Bir hanım bu yol için bir zamanlar çok mücadele verdi” sözüyle bahsettiği TEMA Ordu Temsilcisi Nilgün Gözükan, 1994 yılında binlerce kişinin katıldığı protesto yürüyüşünün öncülüğünü yapmasından 18 yıl sonra çevre yolunun temelinin atılmasının mutluluğunu yaşadı.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in de katıldığı Ordu Çevre Yolu’nun temelinin atıldığı tören, 18 yıl önce binlerce kişinin sahil yolunda gerçekleştirdiği protesto yürüyüşünü hafızalarda canlandırdı. O dönemdeki duruşuyla İngiltere'nin eski Başbakanı Margareth Teacher'ı hatırlattığı için 'Demir Lady' lakabıyla bilinen Nilgün Gözükan, temel atma töreninde konuşma yapmak üzere kürsüye gelen Bakan Binali Yıldırım tarafından unutulmadı. Bakan Yıldırım, konuşması sırasında alanda bulunan TEMA Vakfı Ordu Temsilcisi Nilgün Gözükan’ı da göstererek, 1994 yılını hatırlattı. 1994 yılında Karadeniz Sahil Yolu çalışmaları kapsamında diğer illerde denizin doldurularak yol yapıldığı dönemde TEMA Ordu İl Temsilcisi Nilgün Gözükan’ın büyük bir organizasyonla binlerce kişiyi bir araya getirerek düzenlediği protesto yürüyüşünü hatırlatan Bakan Yıldırım, “Bir hanım zamanında bu yol için çok mücadele verdi. O mücadele şimdi sonuca ulaştı. Tüm Ordululara hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

ORDU ÇEVRE YOLU İÇİN BİRLEŞMİŞTİ

1994 yılında Karadeniz sahil yolunun projelendirilmesi ve inşaatının başlatılmasının ardından koy ve kumsallarıyla ünlü kıyılar yapılan dolgularla adeta imha edilirken, sıra 5 kilometrelik Ordu sahil yoluna geldi. Yolun şehir içindeki güzergahının genişletilmesi sırasında kıyı ve kumsalların dolgularla yok edileceğini, yeşil ve doğal dokunun ortadan kaldırılarak duble yol haline getirileceğini öğrenen Ordulular ayağa kalktı. Ancak halkın şikayetleri zamanın siyasilerine kabul ettirilemeyince sahneye ‘Demir Lady' lakaplı TEMA Ordu Temsilcisi Nilgün Gözükan çıktı. Sanatçı Nil Karaibrahimgil ile dede tarafından akraba ve ünlü reklamcı-grafiker Uğurcan Ataoğlu'nun kardeşi olan Nilgün Gözükan, tüm Ordu'yu hazırlattığı “S.O.S. Ordu”, “Sahilimize Kezzap Attırmayız”, “Tek Yol Çevre Yolu” sloganları yazılmış pankartlarla donattı. Ortalığı birbirine katan, tüm sivil toplum kuruluşlarını ve medyayı ayağa kaldıran, zamanın siyasileriyle açık oturumlarda tartışan Gözükan, Ordulular'ın takdirini kazandı. Ancak Karadeniz sahil yolunun projesinin değişmeyeceği ve sahil yolunun dolgu yapılarak genişletileceğinin kesin dille belirtilmesi üzerine Nilgün Gözükan, bu kez Ordulular'ı protestoya çağırdı. Bunun üzerine 23 Eylül 1994 tarihinde 20 bin kişi, protesto yürüyüşüyle yol çalışmalarını protesto etti. Protesto yürüyüşünün etkisini göstermesi üzerine projenin Ordu geçişi durduruldu. Yeşil doğal örtüyü, çam ağaçlarını, çay bahçelerini, kumsallarını üzerinde barındıran sahil kordonu böylelikle kurtuldu. Mühendisler yıllar içerisinde zaman zaman yolun 1 veya 2 metre genişletilmesini teklif etse de yine Nilgün Gözükan'ın sert tepkisiyle karşılaştılar. Zaman içerisinde Ordulular'ın direnci kırılamayınca 6 il, 63 ilçe ve 17 bucaktan geçen 542.5 kilometrelik güzergahın sadece 5 kilometrelik Ordu sahil yoluna dolgu atılamadı. Bu durumda yapımı 20 yılda biten Karadeniz sahil yolu Ordu şehir girişinde daralarak tek şeride inerken, çıkışında tekrar duble yol haline dönüşüyor. Sahilini bozdurmamanın gururunu yaşayan Ordulular da, yaz-kış her mevsim kordonda yürüyüş ve spor yapmanın keyfini çıkarıyor.

“O YÜRÜYÜŞ BİR HALK HAREKETİYDİ”

Çevre yolunun temelinin atılmasını görmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Nilgün Gözükan, duygularını şöyle ifade etti:

“Adı medeniyetle özdeşleşen yola hiçbir zaman karşı olmadık, ancak bunun çevre ve doğa unsurlarının gözetilerek yapılması gerektiğini hatırlattık. Karadeniz sahil yolu deniz ile kara arasında bir beton kemer gibi yapıldı. Yüzlerce kilometrelik güzergah boyunca onlarca kıyı ve koylar yok edildi. Yapılan dolgularla şehirler yolun altında kaldı. Ordulular'ın 1994 yılında yaptığı protesto yürüyüşü bir halk hareketiydi. O protesto yürüyüşünü sivil toplumun kendini kabul ettirmesinin başlangıcı olarak görüyorum"