Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti (BGC) Başkanı Ramazan Demir, gazetecilerin 2008 yılında kaldırılan yıpranma hakkının geri verilmesi için Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan Yardımcısı ile görüştüklerini söyledi. Demir, "Bizlere verilecek yıpranma hakkının, anamızın ak sütü kadar helâl olduğunu düşünüyorum. Biz kendilerinden çok şey istenen, buna karşılık hiçbir şey verilmeyen, horlanan ve her olumsuzluğun fatura edildiği bir mesleğin temsilcileriyiz. Dolayısıyla misli misli yıpranıyoruz." dedi.
BGC Başkanı Demir, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Balıkesir Şubesi tarafından düzenlenen sohbet toplantısına katıldı. Açılış konuşmasını yapan TÜMSİAD Balıkesir Şube Başkanı Eşref Koçak, gazetecilerin kamu görevi yaptığını belirterek, Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı. Bu günün sadece kâğıt üzerinde olduğunu söyleyen Ramazan Demir ise 10 Ocak 1961'in, çalışan gazetecilerin hakları adına önemli kazanımlar elde edildiği önemli bir tarih olduğunu hatırlattı. Geçmişte çalışan gazetecilerin, tıpkı maden işçileri ve polisler gibi yılda üç ay yıpranma hakları bulunduğunu anlatan Demir, "Bu, 10 yıl boyunca sürdü. 1971 askerî muhtırasıyla hakların önemli bir bölümü tırpanlandı. Muhtıradan sonra biz bu günü 10 yıl bayram olarak kutladık, daha sonra güne çevrildi. Günümüzdeyse ne gün ne de bayram olarak kutluyoruz. Eski 212 Sayılı Basın Kanunu ile basın sektöründe çalışanlar farklı bir konumdaydı. Maalesef bu haklar, 2008 yılında kaldırıldı. Bunun için çalışan gazeteciler, gerçekten çok büyük bir mücadele sergiledi." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı ziyaret ettiklerini aktaran BGC Başkanı Demir, "Kaybettiğimiz hakların geri alınması için sorunu çözecek muhataplarımızla görüştük. Devletin zirvesine yaptığımız ziyaretlerde, gazetecilerin yıpranma hakkının iadesi konusunda ışığı gördüm. Anadolu basınına büyük önem verdiğini BGC'nin 50. yıl kutlamalarına da katılarak gösteren Sayın Cumhurbaşkanımız Gül ile yerel basının hâmisi olarak gördüğümüz Sayın Arınç'ın gazetecilerin yıpranma hakkı noktasında gösterdikleri hassasiyet, meslektaşlarımız adına bizleri umutlandırdı." dedi.
Yerel basını kılcal damarlara benzeten Ramazan Demir, şunları söyledi: "Kılcal damalar olmadan birçok şey çalışmaz, işlevi olmaz ve ana damara hayat veremez. Dolayısıyla kılcal damarlara gözümüz kulağımız gibi bakıp beslemeliyiz. Yaygın basın da maalesef ticareti İstanbul, siyaseti ise Ankara'dan ibaret görüyor. Ağzımızla kuş tutsak, bu gazetelerin birinci sayfalarında yer alamıyoruz. Sadece cinayet ve kaza haberleriyle yer alabiliyoruz. Türkiye'de 2 binin üzerinde yerel gazete yayımlanıyor. Bunlardan 67 tanesi bölgesel yayın yapıyor. Balıkesir merkezde dokuz, il genelinde 35 gazete bulunuyor. İki yerel televizyon, 16 tane de radyo var. Siz işadamlarından, iyiyle kötüyü ayırt etmenizi istiyoruz.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz