Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 1 Mayıs'ta İstanbul'da yaşanan olaylara ilişkin tartışmaları değerlendirirken, "Ortaya çıkan netice üzücüdür" dedi. Demirel, "Bakın şimdi bir taraftan devletin polisi eleştiriliyor, öbür taraftan ‘devletten eziyet gördük' diye halk şikayet ediyor. Bunlar iyi şeyler değil. Kusurlu aramak ayrı bir mesele. Bizzihati hadisenin kendisi iyi değil. Böyle şeyler olmamalı" dedi. ANKARA (ANKA) -Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 1 Mayıs'ta İstanbul'da yaşanan olaylara ilişkin tartışmaları değerlendirirken, "Ortaya çıkan netice üzücüdür" dedi.
Demirel, Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği (USİA) Yönetim Kurulu Üyelerini Güniz Sokak'taki evinde kabul etti. Dünyanın en önemli projelerinden bir olarak gösterilen GAP'la ilgili değerlendirmelerde bulunan Demirel'e, 1 Mayıs kutlamalarında yaşanan olaylar hatırlatıldı.
Kendi dönemlerindeki olaylarla şimdiki olayların birbirinden farklı olduğunu vurgulayan Demirel, şunları söyledi:
"Tabiî ki devletin kurumlarının halkla zıtlaşması iyi bir olay değildir. Halkın da devleti ile zıtlaşması bence iyi bir olay değildir. Burada ne devlet halkına karşı gücünü gösterme ihtiyacı içindedir, ne de halk veya bir kısım halk diyelim ya da kurumlar diyelim. Devlete güç gösterme mecburiyetinde değildir. Bence bunların hepsi yanlıştır. Ortaya çıkan neticede üzücüdür. Bakın şimdi bir taraftan devletin polisi eleştiriliyor, öbür taraftan ‘devletten eziyet gördük' diye halk şikayet ediyor. Bunlar iyi şeyler değil. Kusurlu aramak ayrı bir mesele. Bizatihi hadisenin kendisi iyi değil. Böyle şeyler olmamalı."
TAKSİM TARTIŞMASI-
Demirel, "Taksim" tartışmasını da değerlendirdi. Demirel, şöyle konuştu:
"İşin başında bulunanların bildiğini ben bilmem. Onların zorluklarını da bilmem. Onların niye bu çeşit yollara tevessül ettiklerini de bilmem. Ben bir şey bilirim, Bunlar olmasa iyi olur. Onu bilirim. Bir daha olmasın onu bilirim. Kırılanın, dökülenin tamirini isterim. Ve nihayet, her şeye rağmen bu ülkede yaşayacağız. Bölünerek, parçalanarak, birbirimize düşerek bir yere varamayız. Birbirimize tahammül etmemiz, birbirimizi hoş görmemiz ve birbirimizi kucaklamamız lazım. Buna çok ihtiyaç var. Dövüşerek değil, görüşerek meselelerimizi halledelim. İşin müspet unsuru budur." (ANKA)