Demirel: Üniformayla alakası yok

ANKARA (İHA) - 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, son günlerdeki çete opersyonlarıyla ilgili olarak, "Bunların münferit hadiseler olduğunu ve tamamen bireysel olduğunu ve kurumun itibariyle hiçbir alakası olmayacağını, üniformayla hiçbir alakası olmayacağını herkes kabul etmelidir" dedi

"Bu hadiselerin içerisine karışmış olanların henüz kim olduğunu, neden karıştığını, nasıl karıştığını bilmeden devletin en büyük kurumu hakkında ve bu kurumun itibarını sarsacak birtakım şüphelere kapılmak çok yanlıştır. Türkiye'yi zaaf içinde görmek isteyenlere hizmet etmiş oluruz. Bunların münferit hadiseler olduğunu ve tamamen bireysel olduğunu ve kurumun itibariyle hiçbir alakası olmayacağını, üniformayla hiçbir alakası olmayacağını herkes kabul etmelidir" dedi.

Demirel, Gülbirlik-Rosense'nin Ankara'daki mağaza açılışına katıldı. Açılışa, Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sebahattin Çakmakoğlu, Demirel'in kardeşi Şevket Demirel, Rosense markasını temsil eden sanatçı İpek Tuzcuoğlu da katıldı.

Demirel, mağazaya gelişinde, "gül yağmuru" ve alkışlarla karşılandı. Açılışta konuşan Demirel, Isparta'nın çok güzel bir mahsulü olan gülün şimdi vatandaşların hizmetine kozmetik ürünler olarak sunulduğunu söyledi. Çocukluğunun gül tarlalarının içinde ve günün erken saatlerinde gül toplayıp, bunu kazanlara ulaştırıp, o kazanlardan gül suyu ve gül yağına dönüştüğü küçük atölyeciklerde geçtiği için anlatan Demirel, "O günler burnumda tütüyor" dedi. 1 kilo gül yağı için 3 ton çiçek toplanması gerektiğini belirterek, bu işin zorluğuna vurgu yapan Demirel, "Bunun içerisinde o kadar çok alınteri el emeği vardır ki, çıkarılan gül yağı, gülün kokusu değil, o çiçeği yetiştirenlerin ve toplayanların kokusudur" dedi.

Anavatan Partisi Genel Başkanı Mumcu da gülün bir sevda ve aşk çiçeği olduğunu ifade ederek, "Güllerin en güzeli Isparta'nın gülüdür. Güllerin en güzel kokulusu Isparta'nın gülüdür. Gülde, Ispartalılar'ın alınteri kokusu da vardır içinde, toprağın kokusu da vardır, seher vaktinin kokusu da vardır. Binlerce yıllık tarihin kokusu da vardır içinde" diye konuştu.

Gülün artık bayanların güzelliklerine güzellik katan ürünler haline dönüştüğünü ifade eden Mumcu, "Karım da gül kremi kullanıyor. Gerçekten çok kaliteli bir ürün. Kefil oluyorum, tavsiye ediyorum. Kim beğenmezse gelsin parasını benden alsın" dedi.

Bakan Coşkun ise tarihin derinliklerinden gelen Gülbirlik'in, uzun yıllar devlet kuruluşu olarak hizmet verdiği söyledi. Tarım Satış Kooperatiflerinin artık kendi ayakları üzerinde durarak, rekabete açık gelişme dönemine sevk edildiğini hatırlatan Coşkun, "Gülbirlik, kendini kurtaran ve artık dünyada marka haline gelerek kalitesiyle isim yapan birliklerimiz arasında öne çıkmıştır. Geçen sene açtığımız modern fabrikasında gördüğümüz gibi, üretimini çeşitlendirmiş, ambalajından kalitesine kadar, pazarlamadan üretim anlayışına kadar çağa ayak uydurmuştur" açıklamasında bulundu.

Konuşmaların ardından, Demirel, Coşkun ve Mumcu, mağazanın açılışını yaparak, gezdi.

ÇETE OPERASYONLARI

Çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplandıran Demirel, "Son günlerdeki çete operasyonlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye nereye gidiyor?" sorusuna, "Türkiye yolunda devam ediyor, kaygılanmaya gerek yok. Bütün bunların heyecan yarattığını biliyorum. Yaratması da doğaldır. Ancak Türkiye'nin geleceği hakkında şüpheye düşmeye gerek yok" karşılığını verdi. "Bu hadiseler ne kadar can sıkıcı, ne kadar üzücü, ne kadar vahim olursa olsun herhalde Türkiye'nin geleceği hakkında şüphe uyandıracak olaylar olmamalıdır" diyen Demirel, "Türk vatandaşı evvela kendi devletinin geleceğinden şüpheye düşmemelidir. Nereye gidiyoruz diye şüpheye düşmemelidir. Bunlara üzülmek, bunların tekrar etmemesini istemek, bunları yapanların kanunun pençesinde mutlaka layık oldukları cezalara çarptırılmalarını istemek Türk vatandaşının hakkıdır, Türk devletinin görevidir" dedi.

Demirel, "Çetelerin içinde asker olması bir endişenin işareti mi?" yönündeki bir soru üzerine ise, şunları kaydetti:
"Hayır. Mesele şudur, asker dediğiniz şey 150 bin subay ve astsubay bulunan büyük bir teşkilattır. Bu hadiselerin içerisine karışmış olanların henüz kim olduğunu, neden karıştığını, nasıl karıştığını bilmeden devletin en büyük kurumu hakkında ve bu kurumun itibarını sarsacak birtakım şüphelere kapılmak çok yanlıştır. O zaman kendimize hizmet etmiş olmayız, Türkiye'yi zaaf içinde görmek isteyenlere hizmet etmiş oluruz. Bunların münferit hadiseler olduğunu ve tamamen bireysel olduğunu ve kurumun itibariyle hiçbir alakası olmayacağını, üniformayla hiçbir alakası olmayacağını herkes kabul etmelidir."
"Devleti yönetenler, 'Bize karşı komplo var' diyorlar. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklinde bir soruya da Demirel, "Bunu diyenler o komplonun ne olduğunu söylemek mecburiyetindedir. Söylememeleri halinde, bu, devlete karşı yapılmış bir iftira olur. Devleti yönetenlerin böyle bir iftira yapmaya hakları yoktur" karşılığını verdi.
"Ülkede bir erken seçimin gerekli mi?" sorusuna, "Ülkenin bunalması ve göz gözü görmez hale gelmesi durumunda yapılacak iş 'ört ki ölem' olmayacaktır" değerlendirmesinde bulunan Demirel, sözlerine şöyle devam etti:

"Çare her zaman vardır. Ülke meselelerinde en önemli çare millete gitmektir. Yani eğer Türkiye bunalmışsa, göz gözü görmez hale gelmişse, kimse kimsenin dediğini anlamaz hale gelmişse, seçim zamanı gelmiştir. Seçim süreyle bağlı değildir, halkın arzularına bağlıdır. Hadi seçime gidelim denir duruma gelmişse, seçim yapılır. Hiç kimse kaçamaz ondan."

Demirel, gazetecilerin "Şu anda öyle bir durum var mı?" sorusuna ise, "Şu anda bir gerginlik var, ama sadece benim taktirimle olacak şey değil parlamentonun işidir" karşılığını verdi. Demirel, "Halkın içindesiniz. Oradaki hava nasıl?" sorusunu, "Türkiye'nin çeşitli yerlerinde herkes işinde gücünde. Ama sizin bana naklettiğiniz tedirginlikler, gerginlikler her zeminde var. Yani her kesimde var rahatsızlık, tedirginlik. Ama tedirginlik geleceğimize, kendimize olan itimadı sarsmamalıdır. Hepsinin altından kalkar Türkiye. Yarın güneş yine doğacak. Bunların hepsini aşar Türkiye. Aşıp gelmedi mi bu zamana kadar? Neleri aştı" diye yanıtladı.