ÇANAKKALE (İHA) - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Biga İktisadi İdari Bilimler Fakültesi öncülüğünde Çanakkale'de düzenlenen "4. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi"ne katılan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Kazdağları'nda altın varsa ve bölge tahrip edilmeden bu çıkarılacaksa, buna mani olunmamasını istedi.
Demirel, Türkiye'de tezkere çıktıktan sonra Irak Hükümeti'nin PKK'ya ülkeyi terk etmesi konusunda açıklama yapmasının da iyi bir gelişme olduğunu ifade etti.
ÇOMÜ'deki konferans sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplandıran 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Kazdağları'nda yapılan altın aramaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Demirel, yoksulluğunun ortadan kaldırılması için yer altında bulunan kaynakların mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Hiçbir sebep göstermeksizin yapılan işe itiraz etmenin anlamı yoktur. Yapılan bir işle ilgili birtakım eleştiriler varsa o eleştirilerin ciddiyetine bakmak lazım. Hakikaten çevreyi tahrip ediyorsa, hakikaten ülkenin bir daha yerine konulması mümkün olmayan güzelliklerine zarar veriyorsa bunu yapmamak lazım. Ama bunun dışında resmi makamlar var Türkiye'de. Resmi makamlar izin verirken, bunları gözetler. Şimdi itirazlar var. Kazdağları'nı tahrip etmeyin diyenler var. Kazdağları tahrip edilmemeli bu doğru. Fakat Kazdağları'nda altın varsa, Kazdağları'nı tahrip etmeden bu altın çıkarılabilecekse ona da mani olmamak lazım. Burada takdir resmi makamlara aittir. Yani ezbere 'Hiç dokunmayalım' demekle olmaz. Hiç dokunmazsanız yoksulluktan kurtulamazsınız. Çünkü doğal kaynaklarınızdan bir şey almazsanız yoksulluktan kurtulamazsınız. Ama dokunuyoruz diye tahrip ediyorsanız o zaman yapmayın" dedi.
"VATANDAŞ ÖNÜNE KONULAN SANDIĞI KULLANMIYORSA BU SANDIK BİR GÜN KAYBOLUR GİDER"
Pazar günü yapılacak olan referandum konusunda vatandaşların halen bilgi sahibi olamadıklarının hatırlatılması üzerine ise Demirel şu açıklamayı yaptı:
"Vatandaşlarımız Pazar günü referanduma gidecek ve cumhurbaşkanını halk seçsin mi, seçmesin mi bunu oylayacak. Seçsin diyorsa 'evet' diyecek, seçmesin diyorsa 'hayır' diyecek. Ne var bunda yani? Bu olay bu kadar basit. Türkiye'de 5-6 aydır ne konuşuluyor? Ben cumhurbaşkanını seçmek istiyorum diyorsa sandık başında oyunu kullanacak" dedi.
Basın mensuplarının "Sizin oyunuz ne olacak?" sorusuna ise kaçamak cevap veren Süleyman Demirel sözlerine şöyle devam etti: "Ben şunu söyleyeyim; halkın önüne sandık konulduğu zaman sandığı kullanmıyorsa sandık bir gün kaybolur. Oy veren kişi size illa ki şuna oy verin demiyor ki. Mecbur da etmiyor. Eğer bir ülkenin insanı oy vermekten kaçıyorsa vatandaşlık vazifesini yapmıyor demektir. Oy vermeye vermeye nereye varırsınız biliyor musunuz, ülkenin yönetimine iştirakten silinirsiniz. Oy ülkenin yönetiminde önemli bir unsurdur ve vatandaşın hakkıdır. Bu kolaylıkla da elde edilmemiştir. Bu 60 senelik mücadelenin sonunda buraya
gelmiştir. Bütün vatandaşlarımın Pazar günü sandık başına gitmelerini ve gönülleri nasıl istiyorsa öyle oy kullanmalarını istiyorum. Önümüze sandık koyuyorlar diye bundan şikayetçi olunur mu hiç?" diye konuştu.
"IRAK HÜKÜMETİ'NİN PKK'YA ÜLKEYİ TERK ETMESİ KONUSUNDA YAPTIĞI SESLENİŞ İYİ BİR GELİŞME"
Türkiye'de tezkere çıktıktan sonra Irak Hükümeti'nin PKK'ya ülkeyi terk etmesi konusunda açıklama yapmasını da değerlendiren Süleyman Demirel, "Bunlar iyi gelişmeler. Türkiye tabi komşularıyla itişip kakışmak istemez. Ama Türkiye çok muzdarip. Hiçbir ülke komşusundan cinayetler tertiplenip, askerlerinin, sivillerinin, vatandaşlarının, çoluğunun çocuğunun öldürülmesine razı olmaz. Türkiye de razı olmaz. Türkiye Kuzey Irak'ta yerleşmiş bir takım canilerin gelip Türkiye içinde benim vatandaşımı öldürmesine razı olur mu? Olmaması da lazım. Türkiye bunun mutlaka çaresini bulmalıdır. Kan mutlaka Türkiye'de durmalıdır" şeklinde konuştu.