Demirtaş: "ikinci Tura Kalırsak Karşımızda Kim Olursa Olsun, Kesinlikle Biz Kazanırız"

HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Bingöl mitinginde yaptığı konuşmada, "Aday olmamızı bile içine sindiremeyenler var. Adaylığımıza dahi tahammül edemeyenler var. Ama göreceksiniz alışacaklar. Görecekler ki mevzu mesele Kürtlük, Türklük, Zazalık değil mevzu insan olma mevzusudur, dürüst olma mevzusudur" dedi.Hakların Demokratik Partisi (HDP) Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Genç Caddesi üzerinde düzenlenen seçim mitingine katıldı. Burada kalabalığa seslenen Demirtaş, aday olmasına tahammül edemeyenlerin olduğunu söyledi Demirtaş, “İnanın ki içine sindiremiyorlar. Aday olmamızı bile içine sindiremeyenler var. Adaylığımıza dahi tahammül edemeyenler var. Ama göreceksiniz alışacaklar. Görecekler ki mevzu mesele Kürtlük, Türklük, Zazalık değil mevzu insan olma mevzusudur, dürüst olma mevzusudur. İnanın ki gittiğimiz her yerde bütün ezilen kimlikler, ilk defa kendilerinden birinin yani halktan birinin Çankaya’ya çıkma ihtimalini seviyorlar” dedi.“İKİNCİ TURA KALIRSAK KAZANIRIZ”İkinci tura kalmaları halinde seçimi kazanacaklarını ifade ede Demirtaş, “Bizler ikinci tura kalırsak, hiç zor bir ihtimal değil önümüzde bir hafta 10 gün var. Oylarımızı biraz daha arttırır, biraz daha çalışmayı güçlendirir ve gece gündüz emek sarf edersek, ikinci tura kalabiliriz. İkinci tura kalırsak karşımızda kim olursa olsun, Allah büyüktür kesinlikle biz kazanırız. Bundan emin olun” diye konuştu.“BENİM NE ÇALDIĞIM BELLİ”“Dün Urfa’da da söyledim en azından birinin ne çalıp ne söylediği belli, öbürünün çaldığı belli ama söylemiyor” diyen Demirtaş, “İnanın ki oy kabinine girdiğinizde çokta düşünecek bir şey yok topu topu üç aday. İkisinin ne olduğu belli, birisinin ne olduğu belli. Daha neyi düşüneceksiniz. Dün Urfa’da da söyledim en azından birinin ne çalıp ne söylediği belli, öbürünün çaldığı belli ama söylemiyor. Oy kabinine girdiğinde her bir kardeşim üç fotoğrafın her birine sadece beş on saniye dikkatli baksın. O her bir fotoğrafın arkasında ne var sadece ona baksın. Her bir fotoğrafın gözüne beş saniye baksanız yeter ne anlattığını anlarsınız. O ikisinin gözünde hırs vardır hırs. Sadece sizin gibi bakan, sadece sizin gözlerinizin içine kardeşçe bakan bir çift göz var orada iyi bakarsanız görürsünüz. Oy kabininde sizin tek şahidiniz Allah’tır. Vicdanınızda mıdır eliniz, cüzdanınızda mıdır? Tek şahidi Allah’tır. O üç fotoğrafla baş başasınız Allah’tan başka şahit yok. Korkmayın vicdanınız size ne söylüyorsa, mührü oraya basın. O mührü doğru yere basarsanız Türkiye’nin önünü açarsınız” şeklinde konuştu.“ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI OLUNCA NE DEĞİŞECEK?”Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması halinde hal ve durumun aynı olacağını savunan Demirtaş, “Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı olsa ne olur, olmasa ne olur. Zaten başbakandır görevdedir değil mi. Ama onun başına genç, insan haklarına inanan, hepinizin hakkını savunacak bir cumhurbaşkanı koyun ki siz de rahat edin herkes rahat etsin. Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olunca ne değişecek? Hal durum aynı olacak. Ama bir değişiklik yapın Türkiye’nin değişiminin önünü açın. Kardeşliğinin barışının önünü açın. Bütün Kürtler adına, Zazalar adına en azından buradan bir el uzatın” ifadelerini kullandı.“GELİP DİYARBAKIR’DA BANA TERBİYESİZ DİYEBİLİYOR”Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde kendisini terbiyesiz diye nitelendirdiğini kaydeden Demirtaş, şunları söyledi: “Bu nasıl bir muhabbet dilidir ey başbakan. 3 milyon insanın oy verdiği bir partinin eş genel başkanıyım ben. Bakın aileleriyle birlikte 10 milyon insanı temsil ediyorum. Gelip Diyarbakır’da bana terbiyesiz diyebiliyor. Gidip bana satılmış diyebiliyor. Bunu söyleyebiliyor. Allah onu ıslah etsin ama siz de ona bir ders verin. Ders verin ki en azından üslubunu düzeltsin. Bu kibri bıraksın kibri. Kibir iyi bir şey değil, kibir insanı yer bitirir. Para hırsı, güç insanı yer bitirir. Allah’tan korkmak lazım, başka kimseden korkmamak lazım. Allah’tan büyüğü yoktur demek lazım.”Yapılan konuşmanın ardından mitingi sonlandıran Demirtaş, Elazığ’ın Karakoçan ilçesine gitmek üzere karayoluyla Bingöl’den ayrıldı.