HABER

Demirtaş: Keşke gönül rahatlığıyla geçtik diyebilseydik

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, iki farklı yayın grubuna çarpıcı açıklamalar yaptı.

Fox TV'de İsmail Küçükkaya'nın konuğu oldu. Demirtaş canlı yayında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İşte o açıklamalar:

Elimize gelen verilere göre HDP şu anda bıçak sırtında. Keşke gönül rahatlığıyla geçtik diyebilseydik. Bir oy çok şey değiştirir. Ben tüm Türkiye'den rica ediyorum. Seçim sonucunda 'iyi olma hali' kazansın istiyoruz. HDP'nin yükselişi Türkiye'ye umut olacak. HDP bütün inançların eşitliğinden yanadır.

OLAYLARDAN BİR GÜN ÖNCE BAŞBAKAN'LA GÖRÜŞTÜM

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları sırasında Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın kendisini sorumlu gösterdiği Kobani olaylarından bir gece önce Başbakan ile telefonla görüştüğünü açıkladı. Parti olarak çağrı yapmadan önce Başbakan Ahmet Davutoğlu ile 10 dakika süren bir telefon görüşmesi yaptığını belirten Demirtaş, "Sayın Başbakan bütün ricalarıma, ısrarlarıma rağmen durumu anlamaktan uzak, oyalamacı, ciddiyetsiz bir tavır, durum sergiledi" iddiasında bulundu.

Seçim çalışmaları kapsamında Diyarbakır'da bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun seçim sürecinde kendisini sorumlu tutukları Kobani olayları ile ilgili bir soru üzerine ilk kez bir bilgiyi açıkladı.

"BAŞBAKAN DURUMU OKUYAMADI"

Selahattin Demirtaş, Kobani olayları konusunda büyük bir haksızlık, yalan, iftira kampanyası yürütüldüğünü, yaşananları kendilerinin de bildiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Ben 5 Ekim akşamı sayın Başbakan ile kapalı bir telefon görüşmesi yaptım. 10 dakika kadar. Aslında kamuoyu bu görüşmeyi bilmiyor. Fakat, ben o görüşmede 10 dakika boyunca sayın Başbakan'a şunu anlatmaya çalıştım. Biz Başbakan ile konuştuğumuzda çağrı falan da yapmamıştık. 'Şu anda insanlar sokağa çıktı' dedim, 'Her tarafta sokağa çıkıyor insanlar, durum çok kritik ve lütfen bu gece müdahale edelim, ne olur bu gece ne yapılacaksa birbirimize yardım edelim ve sınır kapısı IŞİD'in eline geçmeden gerekli desteği sunalım' dedim. Çünkü, 'Söz vermiştiniz. Üzerinden bir hafta geçti görüşmemizden söz vermiştiniz, destek olunacaktı ama olmadınız ve insanlar çok öfkeli ve şu anda sokaktalar haberiniz var mı' dedim. Çağrı da yapmamıştık. Sayın Başbakan bunu inkar edemez her halde bütün ricalarıma, ısrarlarıma rağmen durumu anlamakta uzak, oyalamacı, ciddiyetsiz bir tavır sergiledi. Bir Başbakana yakışmayan, bir Başbakan sorumluluğu ile hareket etmediğini anlamıştım ve durumu okuyamadığını arkadaşlarıma belirttim ve 'Başbakan durumu okuyamıyor, durumun ciddiyetinin farkında değil' demiştim. Şimdi çıkmış beni suçluyorlar, ama kusura bakmasınlar konuşacak çok şey var ama inşallah geniş zaman bütün bunları kısmet olur Başbakan ile bir canlı yayına çıkarsak beraber tartışırız. Biz Amerika'nın, onun bunun uşaklığını asla yapmadık. Asla hiç bir yerden kirli ilişki içerisine emir talimat ilişkisi içerisine girmedik. Bir halk çocuğuyuz, bir halk hareketiyiz, bir Türkiye partisiyiz,. Ülkemizin zararına toplumun, halkın zararına olacak hiç bir iş içerisinde olmadık, olmayız."

BİZE O DÖNEM ZENCİ MUAMELESİ YAPTILAR

Demirtaş, Başbakan Davutoğlu'nun o görüşmeden sonra çıkıp bir açıklama yapması durumunda toplumun teskin olacağını, toplumun öfkesini durdurabileceğini de belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü, ok yaydan çıkmıştı ve Başbakana bunu anlatmaya çalışıyorduk. Kendisi bunu anlamak yerine toplumla alay etmeyi, bizimle alay etmeyi hafife almayı tercih ediyordu. 'Kobani düştü düşecek' havaları ile 'işte bakın bize muhtaç oldunuz.' Biz dediğimiz de bu ülkenin evlatlarıyız, kendi devletimizden hükümetimizden yardım istemeyeceğiz de kimden isteyeceğiz. Bize resmen o dönemde zenci muamelesi yaptılar. Başbakan iyi biliyor bunu ortaya çıkan tablonun sorumlusu HDP falan değil, Demirtaş değil. Benim şahsen yaptığım bir çağrı falan yok, halen çıkmış yalan konuşuyor kendisi, 'bir Tweet attı ortalığı karıştırdı' diyor. Kendisi diyor da çıkarsın baksın var mı yok mu? Üzücü olaylardı hepsinden büyük üzüntü duyduk. Olmaması içinde çaba sarf ettik."

"BAŞBAKAN BAZEN KARIŞTIRIYOR"

Demirtaş, Hükümetin ve Başbakan'ın Kobani olaylarının sorumlusu kendileriymiş gibi davranmak yerine hesap vermesi gerekenlerin kendileri olduğunu söyledi. Demirtaş, şöyle dedi:

"Zannedersin ki yıllardır ben başbakanım, kendisi muhalefet lideridir. Kalkmış bize hesap soruyor. Başbakan sensin, İçişleri Bakanlığı sizde, emniyet size bağlı, kolluk güçleri size bağlı, istihbarat size bağlı. Bütün bu olup bitenlerin sorumlusu sizsiniz önce sen Ahmet Davutoğlu olarak sen çıkıp hesabını ver. Başbakan ben değilim, unutuyor bazen karıştırıyor. Beni Başbakan sanıyor kendisini muhalefet lideri zannediyor."

"ELİ GÜÇLENMİŞ HDP, ÖCALALAN VE KANDİL ÜZERİNDE ETKİ GÜCÜ ARTAR"

Hükümet üyelerinin, HDP ve Kandil'in Abdullah Öcalan'ı etkisiz kılmaya çalıştıkları ile ilgili değerlendirmeleri üzerine Demirtaş, "Valla ben kendini esprili biri zannederdim ama onların esprisi, şakası daha komik bence bu gülünebilecek bir şey ancak" dedi. Meclis'e güçlü giren HDP'nin silahların bırakılmasına katkı yapacağını söyleyen Demirtaş, "Parlamentoda güçlü bir HDP, birlikte ve barış içerisinde yaşama inancının her şeyden önce artmasına vesile olur. Müzakere sürecinde ikna gücü daha kuvvetlenmiş olur. Eli güçlenmiş olur, demokratik siyasete olan inanç artar ve bu çerçevede HDP yeniden müzakerelere dahil olursa ben inanıyorum ki hem sayın Öcalan, hem Kandil üzerinde etki gücümüz artar ve yeni anayasanın yapılması, müzakerelerin yapılması, silahsızlanma gibi konular çok hızlı bir şekilde gündeme girer ve hayat bulur" diye konuştu.

"KENDİ TEDBİRİMİZİ ALARAK ÇALIŞMALARIMIZI YÜRÜTÜYORUZ"

Evine yapılan polis baskınıyla ilgili soruşturmanın sonucunun kendisine iletilmediğini anlatan Selahattin Demirtaş, kendi güvenlik önlemlerini kendilerinin aldığını söyledi. Demirtaş, şöyle dedi:

"Hep, şunu hep söyledik, Türkiye'de siyaset yapmak hele bizim gibi bir partide siyaset yapmak risktir. Bu riski göze almayan zaten bizim partimizde siyaset yapmaz. Allah'tan başka hiç kimseden korkumuz yoktur, olmadı da. Yani bir canımız varsa Allah evet dediği zaman emanetini geri alır. Onun dışında bizim kimseden korkacak halimiz yok. Bize yönelik bazı girişimler, hareketler istihbari bilgilerde geliyor, kendi tedbirimizi alarak çalışmamızı moralle sürdürüyoruz."

En Çok Aranan Haberler