Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündemdeki pek çok konu hakkında Ankara'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın izleme heyetini olumlu bulmadığını söylemesi üzerine Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Erdoğan'ı eleştiren açıklamalar yapmıştı. Gazetecilerin izleme heyetinin HDP için bir kırmızı çizgi olup olmadığı ve heyetin kurulup kurulmayacağını sorması üzerine, Demirtaş şunları söyledi:
"Biz bu ülkede barış olsun istiyoruz. Belki çatışmalar durdu ama barışı kalıcı hale getirmenin yolu barışı topluma mal etmektir. Bunun için de belli yöntemler var. İzleme kurulu da katkı sunar diye düşünüyoruz. Bir kırmızı çizgiden öte dünyada bu işler böyle olmuş. Küs olan, kavgalı olan taraflar oturup bir masada konuşurken birileri hakemlik yapar, yardımcı olur, ön açar. Olmazsa olmazdan bizim kırmızı çizgimizden öte barış mevzularının olmazsa olmazıdır. Yoksa HDP'nin kırmızı çizgisi değildir. Biz yine de her halûkarda sürece katkı sunarız. Ülkemizin barışı için, önemsediğimiz için şu kırmızı çizgimizdir gibi dayatmalarda bulunmayız. İnşallah önümüzdeki günlerde bunlar rahatlıkla çözülür ve hayata geçer diye temenni ediyoruz. Hükümetin vereceği bir karar. Biz bu konuda HDP olarak karar versek dahi hayata geçmesi hükümetin onayına bağlı adaya gidiş konusu."
"Milliyetçiler de aptal değil"
Demirtaş, Cumhurbaşkanı'nın izleme heyetiyle ilgili açıklamalarının milliyetçi oylara yönelik mesajlar olup olamayacağı sorulduğunda ise, "Belki olabilir fakat ülkenin milliyetçileri de afedersiniz aptal değil herhalde. Bir iki atraksiyon yaptı diye milliyetçiler peşinden koşacak değil. Milliyetçilerin de bir aklı var, iradesi var. Herkes olup biteni görüyor zannedersem. Onun için mi yapıyor, bilemiyorum" dedi.
Arınç-Gökçek kavgasına değerlendirme
Demirtaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Arınç arasında yaşanan kavgaya da bir yorum yaptı.
"Kendi aralarında birbirlerine girmiş durumdalar. İnşallah daha fazla birbirlerine girerler de ne kadar pislik olmuş hep birlikte öğreniriz. Kim hangi parseli kime satmış, nasıl peşkeşler çekilmiş bunları hep birlikte öğreniriz. Çözüm sürecinden kaynaklı bir şey olduğunu ben düşünmüyorum. Asıl AK Parti içerisindeki cumhurbaşkanı ile hükümet arasındaki derin kırılmayı ve yarılmayı örtmeye çalışan bir ağız dalaşıyla Belediye Başkanı ile Başbakan Yardımcısı arasındaki seviyesiz tartışmayı izliyor Türkiye. Biz bunu izlemek zorunda değiliz. Bir araya gelsinler, birbirilerine ne söylüyorlarsa söylesinler. Bu seviyesizliği toplum izlemek zorunda mı? Devlet adına bu tür açıklamalar yapılırken şahsi, kişisel hırslarını dinlemek zorunda mı Türkiye? Biz buna mecbur değiliz. Türkiye bu seviyesizliği hak etmiyor. Cumhurbaşkanı ayrı bir seviyesiz üslûpla küfürler, hakaretler yağdırıyor neslimize kadar. Seviye yerlerde. Bunun çözüm süreciyle alakası yok, onların seviyesizliği ile alakalı bir mevzu."
Kaynak: DHA