Demirtaş’tan Muğlalı İş Adamı Hemşerilerine Tavsiyeler

Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nın meclis toplantısına katılan İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Muğla’da sanayi bacasının tütmesinin değil bacasız sanayi turizmin gelişmesi gerektiğini belirterek, Muğlalı işadamlarına “Muğla’nın kıymetini bilin, güzelliklerini, değerlerini, her taşını koruyun” dedi.İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, yönetim kurulu üyesi Ali Yılmaz ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oğuz Esen, Muğla Ticaret Sanayi ve Odası aylık meclis toplantısına katıldı. Muğla Ticaret ve Sanayi Odası üyelerinin yakınlarına İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) tarafından öğrenim ücretlerinde yüzde 15 indirim yapılmasına imkan sağlayacak protokolün imzalanmasının ardından, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Muğlalı iş adamlarına hitap etti. Kendisinin de Muğla’nın Gevenes köyünde doğup, Milas’ta okuduğunu hatırlatan Demirtaş, “Bu nedenle bugün Muğla’da, sizlerle, hemşehrilerimle birlikte olmaktan son derece mutluyum. Hayatımın yarısından fazlasını İzmir’de geçirdim, İzmir’in gelişmesi için çalıştım. Ama diğer yandan her zaman Milaslı olmaktan, Muğlalı olmaktan büyük mutluluk ve onur duydum. Kalbimin yarısı İzmir için çarpıyorsa yarısı da ata toprağım Milas ve Muğla için çarpıyor” diye konuştu.“DÜNYANIN EN GÜZEL KENTİ”Muğla’yı dünyanın en güzel kenti olarak nitelendiren Demirtaş, doğal güzellikleri, binlerce yıllık tarihi, kültürü, kendine özgü mutfağı, mimarisi ile Muğla’nın eşsiz bir kent olduğunu söyledi. Muğla’nın 1484 kilometrelik hem Ege hem de Akdeniz’de kıyısı olduğunu belirten Demirtaş, “Bodrum’un kendisi bir turizm markası. Yaşadığım ilçe Milas, Karyalıların Menteşelilerin başkenti, verimli topraklara sahip. Yatağan, Güzel Eskihisar, Gevenes, Bozüyük termik santrale kurban giden güzelliklerimiz. Gökova’da yapılan santral de tam bir cinayetti. Marmaris, bozulmayan doğası, gelişen turizmi, kruvaziyer açılan limanı ile bir turizm markası. Fethiye, dünyada yaşayan herkesin görmesi gereken bir ilçemiz. Köyceğiz Gölü’nden, Dalyan’dan denize yapılan bir turdan daha keyifli hiçbir şey olamaz. Datça’da tatil her zaman bir başkadır. Bu nedenle birinci göreviniz ve görevimiz, Muğla’nın doğasını, tarihini, havasını, dağını, taşını, kültürünü korumak olmalı” ifadelerini kullandı.“SANAYİ BACASI DEĞİL, BACASIZ SANAYİ TURİZM OLMALI”Muğla’nın bugün yaklaşık 3.5 milyon turist ile Türkiye’nin en fazla turist çeken 3. ili olduğunu kaydeden Demirtaş şöyle konuştu: “Ben karşı değilim ama Muğla il sınırları içinde her şey dahil turizm yapmamalıyız. Kaliteli, para harcayan, turistlerin destinasyonu olmalıyız. Butik turizm yapmalıyızSanayi elbette önemli ama Muğla il sınırları içinde kirleten fabrika bacası tütmemeli. Bizim sanayimiz, turizm, yani bacasız sanayi olmalı.” Muğla’nın ilçelerinin büyük turizm potansiyeline karşın il merkezinin aynı oranda turist almadığına dikkat çeken Demirtaş, bunun için çalışma yapılması gerektiğini belirtirken, Muğla’nın da İzmir gibi ‘Yıl 12 Ay Turizm’ sloganı ile ‘Şehir Turizmi’ne yönelmesi gerektiğini söyledi.KRUVAZİYER TURİZMİzmir’in son yıllarda yükselen bir trend olan kruvaziyer turizmde çok büyük ilerleme kaydettiğini hatırlatan Demirtaş, aynı şekilde Marmaris ve Bodrum’un da kruvaziyer turizmde yükselişte olduğunu söyledi. Demirtaş, “Geçtiğimiz yıl Marmaris’e kruvaziyer ile 107 bin 724 turist, Bodrum’a 32 bin 879 yolcu geldi. Fethiye de kruvaziyer turizmi istiyor. Turizm’de tanıtım çok önemli, kaliteli pazara ulaşmak için seçkin fuarlara katılmakta fayda var. Bizim her ilçemiz marka ama neden daha fazla güç birliği yapmıyorsunuz? Örneğin, Mart ayında Miami’de kruvaziyer fuarı var. Marmaris stant açıyor, Bodrum (Global) açıyor ama Fethiye tanıtılmıyor. Biz, Cruise Türkiye ile tüm Türkiye’yi tanıtıyoruz. Yani önerim, güç birliği yapın” dedi.“DENİZİ FOSEPTİK GİBİ KULLANMAYALIM”İlkokulu ve ortaokulu Milas’ta okuduğunu, liseyi ise İstanbul’da üniversiteyi İzmir’de okuduğunu belirten Demirtaş, bunun nedeninin de o dönemde Milas’ta lise olmaması olduğunu söyledi. Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi Muğla’da üniversitemiz dahi var. Eğitimde de marka olunabilir. Özellikle belli konularda. Turizm ve otelcilik eğitiminin en iyisinin Muğla’da verilmesi Muğla gençlerine bir vizyon katar. Tarım, seracılık, çiçekçilik, yine potansiyel alanlar. Muğla’nın bu değerleri üzerinde yükselebilmesi için çevre koruması büyük önem taşyor. Pırıl pırıl akvaryum gibi denizi, foseptik olarak kullanırsak kaybederiz. Teknelerin sintinelerini alacak, tekne ve istasyonlar yapılmalı. Aksi halde Göcek biter, Bodrum Marina’ya sığmayan gezi teknelerini de Adriyatik Denizi’ne çalışmaya göndeririz. Turizm’de çeşitlemeye gitmek gerekiyor. Muğla’nın doğasını, tarihini, havasını, dağını, taşını, kültürünü korumak hepimizin görevi olmalı. Muğlalı hemşehrilerime en büyük tavsiyem, yaşadığınız şehrin güzel Muğla’nın kıymetini bilin, koruyun.”Demirtaş daha sonra Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ü de ziyaret etti. Demirtaş, Gürün’ün Muğla’nın değerlerini yaşatmak için yaptığı çalışmaları takdirle izlediklerini belirtirken, Gürün de Muğlalı olan Demirtaş’ın tecrübelerinden tüm Muğlalı iş adamlarının yararlanması gerektiğini söyledi.