İSTANBUL (İHA) - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, TÜSİAD'ın 1996 yılı Ocak ayında yayınladığı "Türkiye'de Demokratikleşme Perspektifleri" raporu ile 10 yıllık bir perspektifte bu alanda yapılması gereken temel reformları, Türkiye'nin gündemine taşıdığını söyledi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, TÜSİAD-Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırma Forumu'nun "Türkiye Ekonomisi İçin Sürdürülebilir Büyüme Stratejisi" başlıklı konferansın açılışında yaptığı konuşmada, geçen 10 yıllık süre içinde Kopenhag Kriterlerini büyük ölçüde hayata geçirmiş bir ülke olarak, 3 Ekim'de AB ile tam üyelik müzakerelerine başlayabilecek bir noktaya gelindiğini ifade etti ve "Bugün kamuoyuna sunacağımız büyüme dizisinin temel raporunun adı da 'Türkiye'de Büyüme Perspektifleri' ismini taşıyor ve bu rastlantısal bir benzerlik değil" dedi.
Ömer Sabancı, TÜSİAD olarak, hep liberal ekonomiyle beraber demokrasiyi savunduklarını vurgulayarak, şu şekilde konuştu:
"Demokrasi olmadan liberal ekonomi tüm kural ve kurumlarıyla işletilemiyor. Demokrasinin gelişmesi ise, ekonomik büyüme sürecini desteklediği gibi refah artışının toplumun tüm kesimlerine çok daha adil dağıtılmasını olanaklı kılıyor. Bu çerçevede, Türkiye'nin demokrasi alanında yapmış olduğu atılımın, artık ekonomi alanına
taşınmasının zamanı geldiğini düşünüyoruz. Türkiye, önümüzdeki 10 yılda hissedilir bir şekilde refah düzeyini ve hayat kalitesini artıracak bir sürece girmelidir. Türk insanı, AB standartlarında eğitim, sağlık, çevre ve istihdam imkanlarına kavuşmalı, işsizlik ve kayıtdışı ekonomi ihmal edilebilir noktalara çekilmelidir. Bu başarı, katılımcı demokrasi yoluyla, karar süreçlerine ağırlığını koyacak olan Türk insanı ile mümkün olacaktır. TÜSİAD olarak, bu atılımı gerçekleştirmek için gerekli ve yeterli şartların oluştuğu kanısındayız. Bu nedenle, geçen sene kapsamlı bir büyüme projesi başlattık. Bu projemiz çerçevesinde yürüttüğümüz çalışmaları bugün sizlerle paylaşacağız. Konferans dahilinde bu çalışmaların bulgularını değerli uzmanlar sizlere aktaracak. Ben, TÜSİAD'ı böyle bir proje yapmaya götüren nedenleri ve Türkiye için öngördüğümüz büyüme perspektiflerini sizlerle paylaşmak istiyorum."
Sabancı yaptığı değerlendirmelere ilişkin olarak, dünya ekonomik sisteminde, giderek artan küreselleşme ve uluslararası rekabetin, ekonomi politikalarının oluştuğu çerçevede büyük değişikliklere yol açtığının altını çizerek, mevcut teknolojilerin yaygın kullanımı, ölçek avantajı sağlayan kitlesel üretim, büyük şirketler, istikrarlı piyasalar ve uzun dönemli istihdamın egemen olduğu piyasa yapıları günümüz dünyasında yerini, çok daha esnek yapılara bıraktığını, şirket içi ve şirketler arası hareketliliğin arttığını belirtti ve "Daha esnek işgücü piyasaları, artan yeniden eğitim, artan dış finansman imkanlarına erişim, daha çok Ar-Ge harcaması ve daha fazla yüksek öğrenim harcamaları önem kazanmaktadır. Değişimin en yoğun yaşandığı sektörler ise, katma değer oranı yüksek ileri teknoloji sektörleri olmuştur. Büyüme hızlarını artırmak isteyen ülkeler de bu yüksek katma değer içeren ürünlerin üretiminden pay almak istemektedirler. Türkiye de bu değişime ayak uydurmak zorundadır. Makroekonomik istikrar, bu değişim için başlangıç koşuludur" diye konuştu.
Türkiye'de büyüme sürecini sürekli kılmak için, öncelikle, büyüme teorilerinden uygulama derslerini çıkartmak ve ülke tecrübelerinden yola çıkarak büyümenin gerçek belirleyicilerini daha iyi anlamak gerektiğine işaret eden Ömer Sabancı, "OECD tarafından hazırlanan Ekonomik Büyümeyi Anlamak isimli çalışma, bu konuda bize çok ışık tuttu. Çalışmada, son on yılda OECD ülkelerinde büyüme süreçleri detaylı olarak incelenmiş ve büyümenin temel dinamikleri ortaya konmuştur. Bu temel dinamiklere, ülkelerin neden ve nasıl farklı tepkiler verdiğine bakılmıştır. Aynı zamanda çalışmada büyüme, makro ekonomik düzeyde, sektör düzeyinde ve firma düzeyinde incelenmekte ve ayrıca bilişim teknolojisinin (BT) bu düzeylerin her birine yaptığı katkı da incelenmektedir. TÜSİAD olarak Türkçe yayınını hazırladığımız bu çalışmayı da bugün sizlere sunuyoruz. Ayrıca öğle yemeğinde konuk konuşmacımız olan OECD'nin Baş Ekonomisti Sayın Jean-Philippe Cotis'den bu çok kıymetli çalışmanın sonuçları üzerine değerlendirmelerini alma şansımız olacak" dedi.
Sabancı, bölgesel gelişme konusunda Devlet Planlama Teşkilatı, büyümenin finansmanı konusunda ise Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ile bugün verilen tebliğlerin daha kapsamlı bir rapora dönüşmesi için kurumsal zemini de sağladıklarını ifade ederek, "Bunun için, bugün burada bulunan Sayın DPT Müsteşarı Ahmet Tıktık ve Merkez Bankası Başkanı Sayın Süreyya Serdengeçti'ye teşekkürlerimi sunuyorum. Büyüme yolunda, devlet kuruluşlarıyla özel sektörün yakın işbirliğinin ne kadar olumlu sonuçlar vereceğini hep birlikte göreceğiz. TÜSİAD olarak başlatmak istediğimiz büyüme seferberliğinin topyekün bir nitelik kazanmasını diliyor, Türkiye'nin, kişi başına gelir açısından büyük bir sıçrama yaparak AB ülkeleriyle aramızdaki farkın gelecek 10 yıl içerisinde hissedilir derecede azalacağına inanıyorum."