ERZİNCAN (AA) - KEMAL ÖZDEMİR - 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından idam edilen dönemin başbakanı Adnan Menderes'in duruşmalarını vatani görevini yaparken izleyen ve Menderes'in cezaevi sürecinde görev alan 80 yaşındaki Halit Selvi, o dönem Yassıada'da yaşadıklarını anlattı.
Giresun'un Çamoluk ilçesinden Erzincan'a tedavi için gelen Halit Selvi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1960 askeri darbesinde İstanbul Yeşiltepe'deki birlikte asker olduğunu, Menderes'in tutuklanarak Yassıada'daki cezaevine konulmasından sonra kendisinin de Yassıada'ya getirilerek görevlendirildiğini belirtti.
Selvi, yargılama süresince, bütün duruşmalara Adnan Menderes ile dönemin hükümet yetkililerini götürüp getirdiklerini belirterek, "Merasim bölüğünde askerlik yapıyordum. Yassıada'da Adnan Menderes'i, cezaevinden alarak duruşmalara götürme ve tekrar cezaevine geri getirme görevi bölüğümüzdeki askerlere verildi. Ben de o askerlerden biriydim. Duruşmalarda benim görevim onun arkasında durmaktı." diye konuştu.
- "Sözünü tamamlamasına izin verilmezdi"
Emekli olduktan sonra eşi ile yaşamını Çamoluk'ta sürdürdüğünü söyleyen 6 çocuk babası Selvi, evinde bulundurduğu Menderes'in tam arkasında durduğu fotoğrafı göstererek, şu ifadeleri kullandı:
"Menderes çok iyi bir insandı ama Menderes'i 'niye yaptın, niye ettin' diyerek boşuna idam ettiler. Onun başbakanlık yaptığı dönemde kıtlık, hırsızlık yoktu. Hükümeti döneminde yaptığı önemli ve başarılı işler dava konusu yapılarak savunması istendi ancak rahmetliğin sözünü tamamlamadan mahkeme başkanı tarafından azarlanarak yerine oturtulmasına çok tanık oldum."
Mahkeme tarafından verilen idam kararlarının ardından İmralı'ya gitmek için hazırlık yaptıklarını aktaran Selvi, "Celal Bayar, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, İbrahim Kirazoğlu gibi birçok sanık idam cezasına çarptırıldı. Menderes, hasta olduğu için hakkındaki idam kararı bir gün sonra infaz edildi." ifadesini kullandı.
- "Vatan için çalıştık, kanımız helal olsun"
Halit Selvi, tanık olduğu Celal Bayar ile Fatin Rüştü Zorlu arasında geçen diyaloğu şöyle anlattı:
"İmralı Adası'na hücumbotlarla giderken dönemin Çanakkale milletvekili Fatin Rüştü Zorlu, Celal Bayar'ı biraz konuşturmak için kendisine dönerek 'Celal Bey, bir anda senin 1950'de Çanakkale'ye geldiğini hatırladım.' dedi. Celal Bey bunun üzerine gülümseyerek 'Biz Atatürk'ün bir zamanlar biricik dostuyduk. Benim babam büyük bir din alimiydi. Şimdi ise vatan haini olduk' dedi. Bunun üzerine Zorlu 'Vatan için çalıştık, kanımız helal olsun' dedi. Dönemin Maliye Bakanı da yine aynı şekilde ölüm fermanları yakalarında takılı bir şekilde 'Biz vatan için çalıştık, kanımız helal olsun' diyerek destek verdi."
Selvi, İmralı Adası'na geldikten sonra mahkumları gardiyanlara teslim ettiklerini söyleyerek, "Sabah kalktığımda Fatin Rüştü Zorlu'yu astıklarını söylediler. Bunun üzerine nerede astıklarını sorarak oraya koştum. Gittiğimde onu idam sehpasından indirmişlerdi, Hasan Polatkan'ı asmışlardı." dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) o günkü zihniyetten bir farkı olmadığını anlatan Selvi, "FETÖ ile o günkü zihniyetin her ikisinin de amacı ülkenin feraha kavuşmasını engellemek. Allah Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a daima güç kuvvet versin." değerlendirmesinde bulundu.