Demokrat Yargı: TBMM devlet dairesi gibi değil, halkın meclisi gibi çalışmalı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda pantolon giyilmesine ilişkin düzenleme ile başlayan tartışmalar devam ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Demokrat Yargı Yönetim Kurulu, TBMM'nin devlet dairesi gibi çalıştığına dikkat çekerek, Meclis'te kılık kıyafet serbestisi olması gerektiğini ifade etti.

Demokrat Yargı Yönetim Kurulu, yaptığı yazılı açıklamada, kuruluşunda Türkiye'nin bütün toplumsal ve kültürel farklılıklarının özgür irade ve eylemi bulunan TBMM'nin bugün bu kutlu geçmişini çok gerilerde bırakarak bir 'devlet dairesi' gibi çalışmaya devam ettiğine dikkat çekti. Açıklamada, "Kadın milletvekilleri üzerindeki henüz kaldırılan pantolon giyme yasağından türbanlı kadınlara uygulanan siyasi temsil yasağına, oradan da erkek vekillerin kravat takma zorunluluğuna kadar üretilen birçok engel halkın kültürel varlık hallerinin meclise yansımasını kısıtlamakta, meclisimizin gerçek bir halk meclisi olması imkanları kültürel anlamda da daraltılmaktadır. Bu durum halkın siyasi temsiline son derece dar ve ideolojik bir kılık-kıyafet 'kılıfı' ile engeller getirilmesi anlamına da gelmektedir. Başka bir deyişle, gerçekte kılık-kıyafet serbestisinin kısıtlanması ile siyasi ifade hürriyetinin kısıtlanması arasında doğrudan bir bağ bulunmakta, halkın 'kültürel tek tipleştirilmesi' ile 'siyasi tek tipleştirilmesi' arasında bir siyasi bağ bulunmaktadır." denildi.

Siyasi tek tipleştirme geleneğinin en başta kaldırılması gereken yerin halkın meclisi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Halkın bütün kültürel varlık hallerinin herhangi bir kısıtlamaya uğramadan ve o kültürel halleriyle kendilerini mecliste temsil ettirme haklarının tanınması bir zorunluluktur. Tüm bunlardan dolayı, yeni bir anayasa yapmaya hazırlanan TBMM'nin gerçek bir halk meclisi olarak çalışmaya başlamasının ilk basamağı olarak bugüne kadar anti-demokratik biçimde uygulana gelmiş kılık-kıyafet dayatmasının kaldırılması ileriye doğru atılacak tarihi bir adım olacaktır. Halk meclisi, halkın temsilcilerinin hizaya sokulacağı bir mekan olamaz. Bu bağlamda, Demokrat Yargı olarak, Meclis'teki tüm partileri bu sorumluluğu üstlenmek üzere acilen göreve çağırıyoruz.