Demokratikleşme Paketi

LALE KÖKLÜ / ABDULGAFUR KILIÇ / EMİN SANSAR - Medeniyetlerin beşiği ve hoşgörü kenti olarak bilinen Hatay'da, kadrosunda imamdan rahibe, öğrenciden esnafa kadar farklı din ve kültürlerden insanların yer aldığı Antakya Medeniyetler Korosu, Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi'nden umutlu. Üç semavi din ile 6 medeniyetin üyelerinden oluşan koro üyeleri, paketin demokratikleşme yolunda atılan ilk ve önemli adımı olduğunu düşünüyor. Antakya Medeniyetler Korosu Derneği Başkanı Yılmaz Özfırat, Medeniyetlerevi'nde AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm süreci başladığı günden itibaren koro olarak çok büyük destek verdiklerini hatırlattı. Demokratikleşme Paketi'yle de Türkiye'de bir şeylerin degişeceği inancında olduklarını belirten Özfırat, "Bu başlangıç bir süreçtir. Akabinde yenileri gelecektir. Bir şeyleri başlatmadığınız sürece hiçbir şey elde edemezsiniz. Türkiye'de bir süreç başlamıştır ve bence ülkemiz açısından çok büyük bir kazançtır" dedi. Özfırat, paketin Türkiye'nin Avrupa'yı yakalamasında ve hatta geçmesinde çok büyük bir etken olacağını kaydetti. İnsanların artık birbirini ötekileştirmediği, bir arada olduğu ülkede yaşamak istediklerini ifade eden Özfırat, ülkede iç huzur sağlandıktan sonra dünyaya örnek olunacağını düşündüğünü söyledi. Paketin bazı kişileri memnun etmediğinin de farkında olduklarına işaret eden Özfırat, şöyle devam etti: "Bugün milliyetçi kesim 'Andımız' kaldırıldığı için tepki gösterebilir, Aleviler için sadece bir Hacı Bektaş Üniversitesi yeterli midir? Bazı kesimler hoşnutsuz olabilir ama acaba önemli olan bu mudur, önemli olan bir şeylerin başlaması mıdır? Buradan ben Başbakan'a teşekkür ediyorum çünkü ciddi anlamda bir şeyler başlatılmıştır. Bizler için, azınlıklar için bu bir kazançtır. Ülkedeki farklı etnik kökenler için bir kazançtır. Sonra gelecek olan siyasiler belki bunlardan örnek alıp bu ülkeyi çok daha çağdaş, modern yerlere götürecektir." Koro üyesi Ermeni asıllı Reni Tavaros da Demokratikleşme Paketi ile ilgili, "Bunu yeni bir fidan olarak görebiliriz. Türkiye'de yaşayan bütün halklar mutlu olduğu zaman bu paket işe yarayacaktır" diye konuştu. - Azınlıkların sorunları Koronun üyelerinden Filiz Aksöz ise paketi olumlu bulduğunu, ülkenin sorunlarının çözümü noktasında bir başlangıç olmasını umut ettiğini dile getirdi. Alevi olduğunu ve azınlıkların sorunları konusunda da çözüm üretilmesi istediklerini ifade eden Aksöz, "Gönül isterdi ki tüm sorunlarımızı içine alan bir paket olsun ama yine de bunun bir başlangıç olduğunu düşünüyor, azınlıkların sorunları konusunda da daha sonra sorunların giderilmesini umuyorum" dedi. Atilla Arman da paketin uzun yıllardan beri varolan bir beklentiyi karşılayacağını ümit ettiklerini aktardı. İnsanların düşüncelerini, siyasi tercihlerini yansıtabilmesi açısından özellikle seçim düzenlemesinin olumlu olduğunu düşündüğünü anlatan Arman, şunları kaydetti: "Azınlık hakları ve onların inançlarını serbestçe sürdürebilmesi açısından olumlu katkılar verdiğini görüyoruz. Bunun dışında insanların kendi ana dillerinde eğitim yapmalarını olanak sağlaması açısından özel okullarda bu hakkın verilmesi de gayet olumlu. Ayrıca kültürel zenginlikleri de berbarerinde yaşatacak bir paket olacak diye umut ediyorum." - Musevi Cemaati Başkanı Cenudioğlu Musevi Cemaati Başkanı Şaul Cenudioğlu ise hükümetin geçen yıl da Türkiye'deki gayri müslümlerin mal varlıklarının iadesi için girişim yaptığını ve bunu takdirle karşıladığını belirtti. Demokratikleşme Paketi ile ileriye dönük demokratikleşme alanında daha da güzel günler beklendiğini vurgulayan Cenudioğlu, içeriğini tam olarak bilemeseler de paketin olumlu olduğunu düşündüklerini söyledi. Antakya'nın Türkiye'ye ve dünyaya örnek bir şehir olarak lanse edildiğine, son zamanlarda kentte hoş olmayan girişimlerde bulunulduğuna dikkati çeken Cenudioğlu şöyle devam etti: "Geçmiş hükümetlerin hiç birisi cesaret edip böyle bir açılım yapmadı. İnşallah paketle ülkemizin her alanda Avrupa standartlarını aşmasını diliyorum. Paketin ülkemize hayırlı olmasını dilerim. Bundan 50 yıl önce değişik dinlerden insanlara farklı gözle bakılırdı. Bugün ise inancımızı her ibadetimizi biz ve diğer gayrı müslümler ibadet yerlerinde rahatça yapabiliyor. Şehrimizde hiç kimse ötekileştirme gözüyle bakmıyor. Hükümetin almış olduğu kararlar takdire şayandır. Türkiye Cumhuriyeti kimliğini taşıyan herkes bu ülkenin asil vatandaşıdır. Bunun başka türlü izahı olmaz. Burada doğma büyüme Antakyalıyım ve bu kimliği taşımaktan gurur duyuyorum. Antakya'da mevcut diğer dinlere mensup cemaatlerin inancı ayrı da olsa taşıdığı Türk kimliğiyle bu topraklarda ve bu bayrak altında yaşamaktan gurur duyduğunu tahmin ediyorum." Cenudioğlu, Mor Gabriel Manastırı arazisinin Manastır Vakfı'na iade edilmesiyle ilgili olarak da "Bu hoş bir şey, cesaretle atılmış bir adım" dedi.