Cumhuriyet gazetesinden Aykut Küçükkaya'nın haberine göre Almanya’nın Deniz Feneri zanlılarını Türkiye’de sorgulama talebinin Ankara’da Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma yürüten savcılar tarafından reddedilmediği ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı aracılığıyla Frankfurt Savcılığı’na gönderilen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ret yazısında Türkiye’deki soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Savcısı Nadi Türkaslan ve ekibinde yer alan iki savcının isimleri yer almıyor. Almanya sorgulama talebinin reddedilmesinden sonra Türkaslan’ın Deniz Feneri zanlılarını Almanya’da sorgulamak istemesine bugüne kadar olumlu yanıt vermedi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Alman makamlarının Türkiye’ye gelerek, Deniz Feneri davasıyla ilgili eski RTÜK Başkanı Zahid Akman ve Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ı sorgulama talebine izin verilmemesinden bakanlık olarak kendilerinin değil, Ankara Başsavcılığı’nın sorumlu olduğunu açıklayarak gözlerin Ankara’daki Adalet Sarayı’na çevrilmesine yol açtı. Bu süreçte “Deniz Feneri savcısını teğet geçen” bir gelişmenin yaşandığı ortaya çıktı. Frankfurt Savcısı Kertsin Lotz, Başkomiser Alexander Böhm ve Adliye Müfettişi Tanja Jakob’un, “Türkiye’de yapılacak hukuki işlemlere dahil edilmesi, hazırlanan soru kataloğundan, zanlılara ve şahitlere soru sormalarına izin verilmesi talebi” Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmayı yürüten ekip tarafından değil de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görevlendirdiği iki isim tarafından kabul görmedi. Adalet Bakanlığı aracılığıyla Almanya’ya iletilen yanıtta yer alan isimler Frankfurt Savcılığı’nın da dikkatini çekti.
Almanya’nın talebinin reddedilmesinden sonra Deniz Feneri e.V.’nin Türkiye bağlantılarına ilişkin soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Türkaslan da Almanya’da halen tutuklu bulunan Euro 7 Genel Müdürü Mehmet Gürhan ve diğer zanlıları Frankfurt’a giderek bizzat sorgulamak için adli yardım talebinde bulundu. Türkaslan’ın bu talebine Alman adli makamlarınca bugüne kadar olumlu bir yanıt verilmedi.
SORUŞTURMA SÜRECİ
Hem Türkiye’deki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmayı hem de Almanya’da sürdürülen ikinci Deniz Feneri soruşturmasını kilitleyen en önemli gelişmelerden biri olan süreç özetle şöyle gelişti:
* 20 Ocak 2009: Frankfurt Main Bölgesel Mahkemesi Savcılığı “6350J2L01 07/08 sayılı yazısıyla adli yardım talebinde bulundu.
* 24 Nisan 2009: Evrak Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği tarafından Adalet Bakanlığı’na ulaştırıldı.
* 30 Nisan 2009: Adalet Bakanlığı adli yardım talebini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı‘na iletti.
* 6 Mayıs 2009: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle Adalet Bakanlığı Almanya’dan istediği ek bilgi talebini ülkenin Ankara Büyükelçiliği’ne iletti.
* 4 Ağustos 2009: Almanya ek taleple ilgili yanıtı Ankara’ya ulaştırdı.
* 6 Ağustos 2009: Frankfurt Main Bölgesel Mahkemesi Savcılığı’nın Adalet Bakanlığı’ndan adli yardım talebiyle ilgili evrakı ikinci kez Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildi.
* 20 Ekim 2009: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Almanya’da görevli bazı yetkililerin Türkiye’de yapılacak hukuki işlemlere dahil edilmesi, hazırlanan soru kataloğundan, zanlılara ve şahitlere soru sormalarına izin verilmesi talebini uygun bulmayarak reddetti.
* 23 Ekim 2009: Bakanlık bu kararı Alman makamlarına iletti.