Antalya'da bölgesel yayın yerel bir televizyon kanalının ana haber spikeri Hazal Bozkurt, mimar arkadaşı Bircan Birincioğlu ve Sibel Bülbül ile 7 Ekim Cuma günü hafta sonu tatilini geçirmek için Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Adrasan Mahallesi'ne gitti. Kara ulaşımı olmayan Porto Ceneviz Koyu'nda kamp yapmaya karar veren Bozkurt ve arkadaşları, fiber motorlu tekne ile denize açılıp bölgeye ulaştı. Bozkurt ve arkadaşları, adada yaşayan Emrah Yıldız ve Celalettin Korkmaz ile buluştu. Hafta sonu tatili sonrası koydan ayrılmalarının ardından fırtınaya yakalanıp tekneleri alabora olan Bozkurt ve arkadaşları, yardıma gelen tur teknesi çalışanları tarafından mahsur kaldıkları kayalıklardan kurtarıldı.
Koya gelmeden önce Meteoroloji’nin yağmur uyarısını bildiklerini anlatan Bozkurt, "Cumartesi gününü geçirdik, gece fırtına koptu. Çadırlar uçtu ve eşyalarımız ıslandı, bir şekilde atlattık. Pazar günü ateş başında eşyalarımızı kuruttuk. 2 günlük erzak ile gitmiştik. Bizim getirdiğimiz erzak da adada yaşayan arkadaşlarımızın erzakı da tükendi" dedi.
Pazar gecesini yine yağmur altında geçirdiklerini anlatan Bozkurt, şiddetli fırtına ve yağmur yüzünden uyuyamadıklarını söyledi. Denizin dalgalı olması yüzünden 10 Ekim sabahı yola çıkamadıklarını anlatan Hazal Bozkurt, erzak ve sularının tükendiğini, havanın da sakinlemesiyle yola çıkmaya karar verdiklerini kaydetti.
Yaşadıklarını anlatan Hazal Bozkurt, şunları söyledi:
"Pazartesi günü saat 17.00 sıralarında motorlu fiber tekneye 5 kişi binip denize açıldık. Dalga boyu 40- 50 santimi buluyordu. Eşyalarımız ile 5 kişi teknede ağırdık. Koydan 1 kilometre kadar açığa çıktık ki hava tekrar bozdu. Dalgalar 1 metre 40 santimi buldu ve tekne su almaya başladı. Suyu boşaltmaya çalıştık. Emrah; 'batıyoruz' dedi ve tekne denize gömüldü. Herkes denize düştü. Tekneyi çeviremedik. En yakın kayalıklara yüzmeye karar verdik. 3 kişi deniz yatağına tutunup hiç durmadan yüzmeye başladık. Dalgalar da bizi karaya itti, 40 dakikada yüzüp çıkabildik. Denizdeki 2 arkadaşımıza el sallayıp, 'iyiyiz' dedik. Bircan'ın telefonunun çalışması mucizeydi. O telefonla 112'yi aradık, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ulaştık. Bize bölgeye en yakın tur teknesini gönderdiler. Yarım saatte bize ulaştılar. Önce açık denizde kalan arkadaşımızı kurtardılar."
Yaşadıklarının şokunu atlatmaya çalıştığını belirten Hazal Bozkurt, Ceneviz Koyu'nda suları bitince, yiyecekleri son makarnayı deniz suyu ile pişirdiklerini anlattı. Ceneviz Koyu kayalıklarına çıktıklarında derin bir 'oh' çektiğini söyleyen Bozkurt, "Hem koyda hem denizde ölüm ile burun buruna geldikten sonra çıktığımız kayalıklarda herkes birbirini sakinleştirdi. Ölümle burun burunaydık ve sorunu küçümsedik. Eşyalarımız alabora olan tekneden denize düştü, Bircan'ın telefonunu düşürmemesi ve çalışması bir mucizeydi. Bizi kurtarmaya gelen tekneye yüzerek gidip çıktığımda dizlerim tutmuyordu" dedi.
Yaz aylarında aynı ekip ile Ceneviz Koyu'nda kamp yaptıklarını anlatan Hazal Bozkurt, denizdeki dalga boyunu hesap edemediklerini söyledi. Meslekte 12 yılı geride bıraktığını, ilk kez ölüm tehlikesi yaşadığını anlatan Bozkurt, "Bu tarz haberleri çok sunmuştum ama o çaresizliğin tarifi yok. Kayalıklara sağ salim yüzerek ulaşmaya kitlendim, sonrasını hiç düşünmedim. Çaresizliği tarif etmem mümkün değil. Bizi iyi yüzücü olmamız ve paniklemememiz kurtardı" ifadelerini kullandı.
Bozkurt ve arkadaşları, yüzerek çıktıkları Ceneviz Koyu'nda hem 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aradı, hem de bulundukları kayalıkları, denizde kalan 2 arkadaşlarının bulunduğu noktayı görüntüleyip Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ulaştırmaya çalıştı. Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın bölgeye gönderdiği tur teknesinin kaptanı ve arkadaşları, denizdeki 2 kişi ile kayalıklarda bekleyen Hazal Bozkurt ve 2 arkadaşının kurtarılma anını cep telefonu ile anbean kaydetti. Tur teknesindeki görevlinin moral veren sözleri de kamera kayıtlarına yansıdı. (DHA)