Denizaltında Kurtarma Tatbikatı

Mersin’de, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca kaza sonrası 10 mil açıkta 55 personeli ile birlikte 250 metre derinlikte dibe oturan bir denizaltıda, nefes kesen kurtarma tatbikatı gerçekleştirildi.Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Kuzey Deniz Saha Komutanlığı personelince deniz altında gerçekleştirilen kurtarma tatbikatı, Türk ordusunun imkan ve kabiliyetlerini bir kez daha ortaya koydu. Dünyada Türkiye ile birlikte sadece 6 ülke donanmasının sahip olduğu ’Atmosferik Dalış Sistemi’nin tanıtımını amaçlayan tatbikat, senaryo gereği; Mersin Limanı’nın 10 mil açığında seyreden ’TCG Dolunay’ denizaltısının bir ticari gemi ile çarpışarak dibe oturması ile başladı. Denizaltının kayıp olduğu bilgisinin hemen ardından harekete geçen ve asli görevi yüzeye çıkma kabiliyetini yitirmiş denizaltı personelini kurtarmak olan Kurtarma Komutanlığı Derin Dalış Sistemleri Görev Birim Komutanlığı ekipleri, görev hazırlıklarını yaparak İstanbul’dan uçakla yola çıktı. Denizaltıdan personel kurtarmak maksadıyla su altında kullanılan ve 365 metre derinliğe inebilen insanlı robot ’Atmosferik Dalış Sistemi’ni de Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ait C-130 uçağına yükleyen ekipler, önce Adana İncirlik Askeri Havaalanı’na oradan da Mersin Limanı’na kısa sürede ulaştı.Mersin Limanı’nda görev için bekleyen ’TCG İnebolu’ kurtarma gemisi ile dibe oturan denizaltından son sinyalin aldığı bölgeye giden ekipler, kısa sürede ’TCG Dolunay’ denizaltısına ait ’denizaltı battı’ şamandırasını tespit etti. Ardından denizaltı komutanı ile su altı telefonu aracılığı ile irtibat kuran kurtarma ekipleri, denizaltının, 10 mil açıkta hazırlıklarını yapıp dalışa geçtiğisırada bölgeden geçen bir yük gemisi ile çarpışarak 250 metre derinlikte dibe oturduğu bilgisini aldı.Denizaltı ve içerisindeki personelin durumunun belirlenmesinin ardından kurtarma operasyonu başlatıldı. Operasyon kapsamında ’Atmosferik Dalış Sistemi’nin içerisine giren ’ADS Pilotu’, 365 metre derinliğe ulaşabilen havalandırma hortumu ile birlikte denize indirilerek 250 metre derinlikte dibe oturan denizaltıya ulaştı. Pilot, dipteki denizaltıya temiz hava transferi yapan hortumu monte ederek görevi başarıyla tamamladı. Denizaltındaki pis hava ise aynı hortum vasıtası ile yüzeye aktarıldı."TÜRK DENİZ KUVVETLERİ, TEKNOLOJİK OLARAK İLERİ DONANMALAR ARASINDADIR"Tatbikat ile ilgili bilgi veren Kurtarma Grup Komutanı Albay Kaan Erkaya, ’Atmosferik Dalış Sistemi’nin 365 metre derinliğe dalma özelliğine sahip bir dalış elbisesi olduğunu söyledi. Bu aracın uzman personel tarafından kullanıldığını ifade eden Erkaya, "Bu personel ’ADS Pilotu’ olarak adlandırılmakta ve 48 saat bu sistemin içerisinde kendi havası ile kurtarma faaliyetini icra edebilmektedir. Ayrıca, en önemlisi ise dünyanın sadece 6 ülkesinin donanmasında mevcut olmasıdır. Dolayısıyla, Türk Deniz Kuvvetleri de dünyanın ileri seviyedeki Deniz Kuvvetleri arasındaki yerini almış bulunmaktadır. Teknolojik olarak ileri donanmalarla aramızda hiçbir fark yoktur" dedi.Bu sistemle dibe oturmuş durumdaki denizaltıya ’Atmosferik Dalış Sistemi’ kullanılarak hava iştiraki yapılıp kazazedelerin hayatta kalmasının sağlandığı bilgisini veren Erkaya, "Hem temiz hava hem de hava çıkışı işlemleri sağlanarak denizaltındaki insanlar havasız kalmayacaklar. Daha sonra ’acil yaşam destek paketi’ adını verdiğimiz botları yine bu sistemle denizaltıya indirerek, kazazedelere ilaç, su gibi neye ihtiyaçları varsa onları ulaştırıp oradan kurtarılıncaya kadar sağlıklı bir şekilde hayatta kalmalarını sağlıyoruz" diye konuştu.Tatbikatın, 3-4 metre dalga boyu arasında zorlu hava şartlarında gerçekleştirildiğini kaydeden Erkaya, "Bu şartlar altında bu eğitimi başarı ile icra eden personelimizle gurur duyuyorum. Onlarla ne kadar övünsek azdır" şeklinde konuştu.ADS Pilotu Astsubay Başçavuş Serhat Aslan ise, 1200 fite kadar dalış yapabildiğini, 6 saat normal çalışma süresinin bulunduğunu, 48 saat boyunca bu robotun içinde kalabildiğini söyledi. Bu sistem gelmeden önce denizaltılara sınır derinliklerde kurtarma faaliyetleri yürüttüklerini vurgulayan Aslan, bu sistemle birlikte kurtarma kabiliyetlerinin de arttığını belirtti.