Denize Giren Kadını Caretta Caretta Isırdı

Antalya'nın Kaş ilçesinde bir kadın, caretta caretta türü deniz kaplumbağası tarafından kalçasından ısırıldı.

İnsan eliyle beslenmeye alıştığı için göç etmediği belirtilen 50-55 yaşlarındaki caretta, üç ayrı noktada insanlara saldırınca Dalyan’daki rehabilitasyon merkezine götürülerek kontrol altına alınırken, uzmanlar carettaların yaşam alanlarına müdahale edilmemesi uyarısında bulundu. Saldırgan caretta carettanın bazı yerli ve yabancı turistler tarafından üzerine çıkılarak fotoğraf çektirilmeye çalışıldığı iddia edildi.

"BİR KADININ SU YATAĞINI ÇEKİP ALDI, BENİ DE KALÇAMDAN ISIRDI"

Küçük Çakıl bölgesinde denize girdiği sırada kaplumbağanın saldırısına uğrayan bir vatandaş, "Kıyıda güneşlenirken kaplumbağanın insanların yüzdüğü alana doğru yaklaştığını gördüm. Daha önce de bu kıyılarda deniz kaplumbağası görmüştüm, sevindim. Ancak kaplumbağanın su yatağının üzerinde güneşlenen bir kadına yöneldiğini görünce şaşırdım. Kaplumbağa önce su yatağını ağzıyla çekip aldı, bir süre bu şekilde dolandı. Sonra eşime saldırıp bacağından yaraladı. Eşimi kurtarmaya çalışırken benim de kalçamdan ısırdı. Yaklaşık 50 kilo civarında bir kaplumbağaydı." dedi.

"KAPLUMBAĞALARA ZARAR GELMESİN"

Kaplumbağa saldırısında kurtulunca hastaneye gidip gerekli tedavileri yaptırdıklarını kaydeden caretta mağduru vatandaş, yakın zamanda kaplumbağa saldırıları yüzünden Kaş Devlet Hastanesi'ne çok sayıda başvuru olduğunu öğrendiklerini dile getirerek, "Deniz kaplumbağalarının bu tür olaylardan dolayı insanlardan zarar görmesini, yaşam alanlarının kısıtlanmasını asla istemiyoruz. Bu konuda neler yapılması gerekiyorsa yetkililerin yerine getirmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

"ŞU ANDA TEHLİKE YOK"

Kaş'ta yaşanan kaplumbağa saldırılarının artması üzerine harekete geçtiklerini anlatan Su Altı Araştırmaları Derneği (SAD) üyesi Güzden Varinlioğlu, Dalyan'da bulunan Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER)'e başvurduklarını söyledi. Saldırgan kaplumbağanın yakalanarak Dalyan'a götürüldüğünü belirten Varinlioğlu, Kaş kıyılarındaki saldırının aynı kaplumbağa tarafından gerçekleştiğini ancak şu an için sıkıntının ortadan kalktığını dile getirdi.

"İNSANLAR BESLEYİNCE GÖÇ ETMİYORLAR"

Saldırgan deniz kaplumbağasının götürüldüğü DEKAMER Müdürü ve Pamukkale Üniversitesi Zooloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Kaska, Kaş'ta korkuya neden olan türün caretta caretta olduğunu doğruladı. 50-55 yaşlarında olan erkek caretta caretta'nın insanlara saldırma nedenine ilişkin sorularımızı yanıtlayan Kaska, belirli bir bölgede insanlar tarafından beslenen kaplumbağanın göç zamanı geldiği halde besin bulabileceği güdüsüyle göç etmediğini, besin bulamayınca da insanlara saldırabileceğini dile getirdi. İnsan eliyle beslenen kaplumbağaların göç etmemesinin çiftleşme sorunlarını da ortaya çıkardığını vurgulayan Kaska, bu durumun canlının hormonal seviyelerinde dengesizlikler yarattığına dikkat çekti.

"İYİLEŞİNCE DENİZE BIRAKILACAK"

Saldırgan kaplumbağayı bir süre balıkla besleyeceklerini ve durumu iyileşince doğal yaşam alanı olan açık denize bırakacaklarını anlatan Kaska, "daha önce denize bırakılan bazı kaplumbağaların tekrar insan eliyle beslendikleri alanlara geri döndüklerini biliyoruz. Bu nedenle olabildiğince uzak bir bölgeye bırakacağız" dedi.

"DOĞAL YAŞAMLARINA MÜDAHALE EDİLMEMELİ"

İnsanlara zarar vermemesiyle bilinen carettaların turistik cazibe oluşturmak ya da başka amaçlarla beslenmesinin tehlikeli sonuçlar ortaya çıkarabileceğine dikkat çeken Kaska, "daha önce Yunanistan ve İsrail gibi ülkelerde de benzer vakaların olduğunu biliyoruz. Sonuçta bu canlıların doğal ortamlarına ve yaşamlarına müdahale edilmemeli. Turistik bir cazibe yaratacağız derken davranışları bozulan kaplumbağaların saldırıları sonucu bu geri tepen bir silaha dönüşebilir. Turist çekeceğiz derken, turisti kaçırırsınız" uyarısında bulundu.

İnsan kaynaklı baskılar nedeniyle Akdeniz’deki yaşam alanları giderek daralan nesli tehlike altında olan carettaların popülasyonunda son dönemde artış olduğu; ancak devam eden baskıların bu olumlu gelişmeyi gölgelediği belirtiliyor.