YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Denizli Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gemici: "Türkiye Pamuk Üretiminde Azalan Bir Çizgide Seyrederek, Her Geçen Yıl Daha Da Dışa Bağımlı Hale Geliyor"

Denizli Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Gemici, Türkiye'nin pamuk üretiminde azalan bir çizgide seyrederek, her geçen yıl daha da

Denizli Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Gemici, Türkiye'nin pamuk üretiminde azalan bir çizgide seyrederek, her geçen yıl daha da dışa bağımlı hale geldiğini söyledi.

Gemici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle Ege Ovası'nda yetişen pamuğun lif uzunluğu ve iplik özelliğiyle kalite açısından Mısır pamuğundan sonra dünyada 2. sırada yer almasına karşılık Ege Ovası'nda yoğun bir şekilde pamuk üretim alanlarının azaldığını belirtti.

Pamuk ihtiyacının dışarıdan ithalatla karşılanır olmasının, acımasız bir rekabetin olduğu günümüzde pamuk üreticisini zor durumda bıraktığını ifade eden Gemici, "Türkiye pamuk üretiminde azalan bir çizgide seyrederek, her geçen yıl daha da dışa bağımlı hale geliyor. 2000'li yılların başında 165 bin dekar alanda pamuk üretiliyordu. 68 bin tonlarda rekolte gerçekleşiyordu. Geldiğimiz noktada bu rakam 35 bin dekar alanlara doğru hızla geriliyor. Bunun anlamı pamuk, artık bizim ovamızdan elini eteğini çekip farklı noktalara doğru gidecek" dedi.

Menderes Nehri'nin uzandığı 550 kilometrelik vadide bulunan ovadaki suyun azalması, ovanın toprağının pH derecesinin yükselmesi gibi tüm olumsuzluklara rağmen ovadan en kaliteli ve en verimli alınan ürünün pamuk olduğunu dile getiren Gemici, şöyle konuştu:

"Tekstile birçok teşvik ve yatırım yapılırken pamuk göz ardı edildi. Yıllardır pamuğun stratejik bir ürün ilan edilmesini talep ettik. Tekstile sanayi olarak bakıp onun hammaddesini üvey evlat gibi görmek yanlıştır. Böyle bir açmazın içerisindeyiz. Bu sebeple ovalarımızdaki ürün deseni hızla değişiyor. Aslında pamuk, ovalarımızın bir sigortasıydı. Türkiye'de yaklaşık 6 milyon insana sağladığı istihdam, yarattığı katma değerle büyük önemi vardı. Ancak yaklaşık 2,5-3 milyar dolara yakın Türkiye ithalata para ödüyor. Bunun anlamı pamukta bizim dışarıya ödediğimiz her kuruş, bizim rekabet ettiğimiz ülkenin çiftçisini desteklemektir. İthal edilen pamuğun yarısı kadar bir prim desteği ile pamuk desteklense biz kendi ülkemizde en kaliteli olan pamukla bu işi yaparız."

-"Yerli pamuk kullanıldığında prim desteği vermek lazım"-

Pamuğun şu anki serbest piyasa fiyatlarının 11 yıl öncekinin gerisinde olduğunu savunan Gemici, maliyet fiyatlarının dışında yüzde 25 bir kar payı olması halinde çiftçinin rahat bir nefes alacağını, bunun için de bu sene 46 kuruş olan birim destekleme fiyatlarının artırılması gerektiğini vurguladı.

Gemici, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Pamukta dışa bağımlık birçok sorun doğuruyor. Her zaman dış ülkelerde para da geçerli olmayabilir. Dünyada pamuk üreten ülkeler pamuk üst düzeylere çıktığında gerektiğinde para ile bile pamuk vermiyor. Önce kendi piyasalarını düşünüyorlar. Bunları göz ardı etmemek, iyi kurgulamak lazım. İmkan varken kendi üretimimizi kendimiz yapmalıyız. İç piyasada pamuğu kullanan çırçırcıya, iplik fabrikalarına, tekstilciye yerli pamuk kullandığında prim desteği vermek lazım. Zaten o zaman serbest piyasada oluşacak rakam biraz daha üst noktaya çıkacaktır."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler