HABER

Denktaş: Suçlu değil mağdurum

LEFKOŞA (İHA) - KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye'deki Ergenekon soruşturması çerçevesinde açıklanan 2. iddianamede "Kıbrıs faaliyetleri" başlığı altında yazılanların hiçbir kıymeti ve hukuki değeri olmadığını, kendisinin de suçlu değil mağdur olduğunu söyledi.

Seçim öncesi Ergenekon konusunda Başbakan Ferdi Sabit Soyer tarafından Başsavcılık'a yapılan başvurunun maksatlı olduğunu savunan Denktaş, Soyer'le görüştüğünü, açıklama ve müracaatta yanlışlık yapıldığını, bunun düzeltileceğini, suçlananın kendisi değil UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu olduğunu belirtti.
1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Ergenekon iddianamesi ve Kıbrıs bağlantıları konusundaki basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'la dün bu konuyu görüştüğünü bu sabah da Talat'ın kendisini ziyarete geldiğini belirterek, "Cumhurbaşkanı Talat'ın 'senin aleyhine bir şey yok, mağdursun' diyerek gönlünü aldığını" bildirdi.

1.Cumhurbaşkanı Denktaş, raporda yer alan Ergenekon örgütünün başına getirilmesi düşüncesiyle ilgili olarak "Kim düşünmüşse bunu düşünmüştür. Benim haberim yok. Beni İngiltere'ye kral yapmak isteyenler de olabilir, bunda kimsenin suçu olmaz" dedi. Denktaş, 1998 seçimleri öncesinde DP'li bir ailenin sınırdışı edilmesinin altındaki gerçekleri şimdi Ergenekon belgesinden anladıklarını, kendisinin yerine Eroğlu'nun Cumhurbaşkanı yapılması için de paralar gönderildiğinin belgede yer aldığını belirtti.

"BASIN YOLUYLA İNFAZ"

Denktaş basın toplantısına, "Türkiye'de basın yoluyla insanları suçlama, infaz yoluna gitme, prestijlerini bin paralık ettikten sonra bütün ithamların doğru olmadığı meydana çıksa da insanlar üzerinde büyük ağırlık, yük kalmakta, aileler perişan olmaktadır" ifadeleriyle başladı. Ergenekon denilen davada, bildiği ve temas ettiği, laiklikten, cumhuriyetten, Atatürk ilkelerinden yana kaç milliyetperver arkadaşı varsa hepsinin içerde olduğunu gördüğünü kaydeden Denktaş, aylarca tutuklu kalan bazıları aleyhine dava getirilemediğini, bu korkuyu Kıbrıs'a yaymak için muhalifleri arasında büyük çaba harcandığını söyledi.

Rauf Denktaş, Türkiye'de Kıbrıs davasını AB'ye girişe engel görenlerin kendilerini susturmak, KKTC'yi savunan kişileri etkisiz hale getirmek için Ergenekon suçlamasını Kıbrıs'a da yayma yolunda hareketlendiğini, 'seçimlere on kala Türkiye'den malum basın yoluyla 22 sayfalık belge gönderildiğini' kaydetti.

"SORUŞTURMA İÇİN HÜKÜMETLER RESMİ BELGE GÖNDERMELİ"

Denktaş, Kıbrıs faaliyetleri denilen belgenin KKTC'de dava konusu olabilmesi için KKTC-TC arasında 25 Aralık 1987'de imzaladığı "KKTC-TC Hukuki, Ticari, Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi, Hükümlüklerin Nakli Sözleşmesi"ne uygun hareket edilmesi gerektiğini, yani TC hükümetinin, KKTC hükümetine resmi belge göndermesi ve bunun Savcılık'a intikal ettirilmesi gerektiğini anlattı.

"BENİM HABERİM YOK"

Denktaş, kendisinin örgütün başına getirilmesi düşüncesiyle ilgili ifadeler konusunda ise, "Kim düşünmüşse bunu düşünmüştür. Benim haberim yok! Beni İngiltere'ye kral yapmak isteyenler de olabilir, bunda kimsenin suçu olmaz" dedi.

Ergenekon soruşturması kapsamındaki Kıbrıs faaliyetleri belgesine, Soyer ve Eroğlu'nun katıldığı televizyon programında Soyer'in sözleri üzerine ulaştığını kaydeden Rauf Denktaş, Soyer'in Eroğlu'na yönelik olarak "Sen 1998 seçimlerinde Türkiye'den el altından para aldın, seçimleri kazanmak için, Serdar Denktaş'ı ekarte etmek, 2 yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Denktaş'ın yerine geçmek için Türkiye'den gelen insanlarla işbirliği yaptın. Bu suçtur, bunu ben seçimlerden sonra Savcılık'a vereceğim" dediğini kaydetti.

"YANLIŞ TAKDİM"

Denktaş, Soyer'in dayanamayıp seçimlerden önce Savcılık'a verdiğini, ancak yanlış takdimle açıkladığını belirterek, "Ergenekon olayına bağlayarak açıkladı ve sanki bu belgede ben de suçlanıyormuşum gibi adımı da kullanarak açıklamış oldu" diye konuştu. Soyer'le bu sabah telefonda görüştüğünü bildiren Denktaş, Soyer'in "açıklamalarda ve müracaatta yanlışlık var. Sen mağdursun, suçlanan Eroğlu'dur. Benim söylediğim Eroğlu aleyhine Denktaş'ın ekarte edilmesi için ciddi suçlamalar var. Soruşturmayı bunun için istedim" dediğini bildirdi.

Rauf Denktaş, belgenin Ergenekon soruşturmasıyla ilgisi olmadığını, geçerli de olmadığını ifade ederek, tahkikat için neden ihtiva etmediğini, kendisiyle ilgili bir suçlama da bulunmadığını söyledi. Eroğlu'nun, 1998'de kardeş parti algıladığı o zamanlar başkanı Mesut Yılmaz olan ANAP tarafından desteklendiğini, o zamandan bildiklerini kaydeden Denktaş, "Serdar'ı saf dışı bırakmak için herhalde Sayın Mesut Yılmaz'a verilen yalan yanlış bilgiler neticesinde büyük gayret gösterildi" dedi.

1. Cumhurbaşkanı Denktaş, Kıbrıs'a Türkiye'den gelip yerleşen vatandaşlar arasında hiçbir zaman ayrım yapmadıklarını, tümünü bağırlarına bastıklarını belirterek, şöyle konuştu: "O seçimlerde Serdar'ın partisinde güçlü, güneyden gelen aileler vardı ve seçimlere üç kala birden bire bunlardan bir tanesini alıp adadan ihraç ettiler. Haksız, kanunsuz bir ihraçtır diye ne kadar uğraştıysam, bu kararı o günlerde değiştiremedim. Şimdi bu belgeden anlıyoruz ki böyle bir dolap dönmekteydi ve bütün maksat Serdar'a seçim kazandırmamaktı. Niçin? Çünkü Mesut Yılmaz ve ilgililer, Sayın Derviş Eroğlu tarafından herhalde yalan yanlış bilgilerle donanmıştı. Benim yerime geçmesi planlanıyordu herhalde, var bunun içerisinde, 2000 seçimlerinde 'artık Denktaş ihtiyarlamıştır, yerine Eroğlu gelmelidir' ve gönderilen paralar falan var bunun içerisinde."

"MAKSATLIDIR. SEÇİMLER DE OYUNDUR"

Rauf Denktaş, "Seçimlere 10 gün kala böyle bir belgeyle Denktaş Ergenekon'la ilgili olarak Başsavcılık'a verilmiştir diye yaymak maksatlıdır. Yine seçimlerde oyun oynanmaktadır. Neden? Çünkü KKTC'yi sonuna kadar savunmak, savunulmadığı taktirde tek egemenlik, tek devlet, tek halk üzerinde herhangi bir anlaşma yapılırsa, bunun kısa sürede Kıbrıs Türklüğünü adadan yok edeceğini bilen kişiler olarak savunmak, Türkiye'de ve burada bazılarının işine gelmiyor. Bu milli savunmayı yapanları susturmak için oyun oynanmaktadır. Bu oyuna gelmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE KIBRIS MESELESİNDE İKİLEMLİ"

Türk hükümetinin, Kıbrıslı Türkleri Annan Planı'na evet dedirtmek suretiyle aldatıldığını ilan ettiğini ve geçen yıldan itibaren "Kıbrıs meselesinin halli için Kıbrıs'ın gerçekleri kabul edilmelidir" gerçeğine döndüğünü, bunların iki eşit halk, egemenlik, devlet, demokrasi ve Türkiye'nin garantörlüğünün devamı olarak açıkladığını savunan Denktaş, aynı zamanda tek devlet, halk, egemenlik esası üzerinden yürütülen görüşmeleri desteklemesinin ikilem olduğunu ileri sürdü.

"MANTIK VE TÜRKÇE'DEN YOKSUN RAPORU BİR KENARA KOYUYORUM"

Denktaş, kendilerinin Türk milletine söylenen formüle ölesiye sadık olduklarını ifade etti. Rauf Denktaş, "Kimin yazdığı belli olmayan ama yazanların da mantıktan ve Türkçe'den yoksun oldukları anlaşılan raporu ben bir kenara koyuyorum" dedi.

"TALAT GÖNLÜMÜ ALMAYA GELDİ"

1. Cumhurbaşkanı Denktaş, soruları yanıtlarken, dün Cumhurbaşkanı Talat'ın kendisini aradığında ona, üzüntülerini ve bugün basın toplantısı yapacağını söylediğini, Talat'ın bu sabah da ziyarete geldiğini ve "Dün seni çok üzüntülü gördüm, onun için geldim. Bu raporu ben de okudum. Senin aleyhine bir şey yoktur, sen bu raporda mağdursun, niye bu kadar üzülüyorsun" diye gönlünü aldığını belirtti ve Talat'a teşekkür etti.

Şahsı için değil insan hakları için, insanların siyasi nedenlerle basın yoluyla suçlanıp infaz edilebildiği için üzüldüğünü dile getiren Denktaş, "Hukukçu olarak, insan olarak üzülüyorum. Bu devletin doğmasında halkım ve Türkiye'yle 60 yılını feda etmiş bir insan olarak üzülüyorum. Bu ne Türk halkına, ne bizim halkımıza, ne de bana yakışır. Ayıptır, günahtır" diye konuştu. 1.Cumhurbaşkanı Denktaş, soruları yanıtlarken, Başbakan Soyer'in Başsavcılık'tan istediği soruşturmayla ilgili açıklamasını düzelteceğini ve soruşturulması gereken kişinin Eroğlu olduğunu belirttiğini söyledi.

Denktaş, konunun aydınlanması için yargıya götürülmesini isteyip istemediği sorusuna karşılık "Neyi aydınlatacağız? Aydınlatacak ne var? Kıymeti yoktur. Hiçbir hukukçu bunu alıp da mahkemeye götüremez. Bunu savcıya veren kişinin beyanatını söylüyorum. Daha nesiyle uğraşacağım? Ama bu beyanatı yapmamış olsaydı ve 'hayır ben neticesini isterim' deseydi, o zaman benim yargıya gitme hakkım vardı" diye konuştu.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler