ANKARA (İHA) - Kuzey Kıbrıs Rum Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rumlarla yeni bir anlaşmayı müzakere etmeye hazır olduklarını ama yapılacak anlaşmanın Türkiye'nin AB'ye girinceye kadar askıya alınması şeklinde bir öneri getirdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, hastaneden taburcu oldu. Çıkışta bir açıklama yapan Denktaş, basın mensuplarının sorularını da cevapladı. Dün geldiği hastaneden bugün kendisini güler yüzlü uğurlamaları nedeniyle teşekkür eden Denktaş, "Birlikte konsültasyon yaptıkları bütün hastane yetkililerine teşekkür ediyorum. Son tedavinin önümüzdeki birkaç gün içinde yapılmasını bekliyorum. Hiç olmazsa hafta sonunda Kıbrıs'a dönebileceğimi ümit ediyorum" dedi.
Zirveden Kıbrıs'la ilgili çıkan kararla ilgili olarak KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, "Bunun değerlendirmesini Türk hükümeti kendi çerçevesinde yapacaktır. Ben Türk hükümetinin ne temaslarda bulunduğunu bilmiyorum, kendi yorumumu yapmak Türkiye'nin iç meselelerine karışmak anlamını taşır" dedi.
Denktaş, Türkiye'ye bu muameleyi yapmış tarafların, sanki silah tehdidi altındaymış gibi Dışişleri Bakanı'nı toplantıya çağırdıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Yeniden, kendi taslaklarında yaptıkları ikinci tadilata ilaveten bazı tadilatlar yaparak 'bunu imzalayın' diyorlar. Bizim konumumuz şudur, ta baştan beri bunun birçok kısmının kabul edilmez olduğunu ve birçok hususta da kendilerinden bilgi istediğimizi belirttik. Bunu uzun süre kabul etmediğimiz için baskı yaptılar. Rum tarafının da itirazları olduğu için itirazlarımızı sordular. Klerides açıkça 'ben milli konseyin kararlarına bağlıyım' dediği halde Klerides kabul etmiş gibi bir hava oluşturuldu. Ben görüşmek istiyorum müzakere etmek istiyorum dediğim halde Denktaş, reddetti'. denildi. Bize ilk belgeyi verip de 'imzalayın' çağrısının haksız olduğunu ikinci çağrıdan sonra Rumlar'la müzakere etmesinden sonra AB'nin 12 Aralık tarihine bağlıymış gibi baskı yapmalarını insanlık açısından ayıp görüyorum".
21. yüzyılda müzakeresiz belge imzalatmanın değerlendirmesini hür insanların yapacağını vurgulayan Denktaş, "Kimse tehditle bize müzakeresi yapılmamış bir belgeyi imzalatmak için baskı yapamaz, yapmamalıdır. Rum lideri Klerides'e 'imzalarsan Denktaş zor durumda kalır, o da imzalar' diyor, ancak Klerides, 'Denktaş imzalasın sonra ben imzalarım' diyor. Klerides'in imzalamaya niyeti yok. Kıbrıs'ın imzalasa da imzalamasa da AB'ye alınacağı söyleniyor. Belgeyi Klerides neden imzalasın ki?" diye konuştu.
Türkiye'nin garantörlük hakkının sulandırıldığını ifade eden Denktaş, "Lefkoşa'dan Magosa'ya geçmek için 3 polis gerekmektedir. Su kaynaklarımız onlara verilmiştir. 50-60 bin Türk göçmen olacaktır. Biz müzakere etmeye hazırız, fırsat veriniz. Muhakkak Kıbrıs hakkında karar almanız gerekmez. Kıbırs'ta insan haklarını yok farz eden, anayasayı yok farz ederek 'ben hükümetim' diyen bir idare, Avrupa'nın standartlarına yakışan bir aday olamaz" dedi.
Türkiye'ye 'Kıbrıs meselesini halledin' diyeceğine Rumlara ve Yunanistan'a meseleyi halledin demeleri gerektiğine dikkat çeken Denktaş, Türk tarafına haksızlık yapıldığını, Kıbrıs Türkleri'nin niçin çalıştığını bilmedikleri gibi Rumlar'ın mücadelesinin bir işgal mücadelesi olduğunu ortadan kaldırarak bir Rum Cumhuriyeti olduğunun kimse farkında değilmiş gibi davrandıklarını açıkladı.
"Bize 06.30'a kadar fırsat veriyorlar. Bizim cevabımız şudur, Kıbrıs müracaatını gelecek toplantınıza erteleyebilirsiniz. Belgenin kabul edilmeyen kısımlarını müzakere edelim" diyen Denktaş, ambargoların da barışa ve insanlığa aykırı olduğunu söyledi. Türkiye'nin Kıbrıs'ın yanında olması gerektiğine işaret eden Denktaş, "Türkiye'miz yanımızda olsun. Aksi takdirde Kıbrıs Türkiye'siz bir yere giremez, kaidesi bozulmuş olur. Türkiye, AB'deymiş gibi Kıbrıs üzerinden hakkını sürdürebilmeli. Yeni bir anlaşmada, biz diyoruz ki Rumlarla anlaşalım, müzakere edelim, hazırız ama yapacağınız anlaşma Türkiye AB'ye girinceye kadar askıda durmalı. Ambargolar kaldırılmalı" ifadelerini kullandı.
Kıbrıs konusundaki kararların daima Türkiye ile verildiğini vurgulayan Denktaş, çünkü Kıbrıs'ın milli bir dava olduğunu, Türkiye'nin bu milli dava için şehit verdiğini belirterek, bu milli davayı hem Kıbrıs lehine hem de Türkiye lehine yürütmek gerektiğini kaydetti.
"Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin AB'Ye kabulü Kıbrıs konusunda bir çözümsüzlüğü getirir mi?" şeklindeki bir soruya Denktaş, "AB, Türkiye'ye muhtaçsa, hiçbir zaman bu kesin ve daimi bir çözümsüzlüğe götürmez, Görüşmeler devam eder. Bu bir yerde noktalanır. Uluslararası diplomaside kesin karalar yoktur. Bir duraklama olur, ancak bir süre sonra devam eder. AB'nin tavrı Kıbrıs'ı Türkiye'nin etrafında bir nevi Hıristiyan kalesi haline getirmektir. Çünkü bu kadar haksızlığı nereye sığdırarak yaptıklarını bilmiyorum. Bu Kıbrıs'ın tümünü istiyor demektir. Kıbrıs'a ilişkin karar, hem uluslararası haklara aykırıdır hem de insanlığa aykırıdır" yanıtını verdi.