Denktaş'a "Devlet Şeref Madalyası"

ANKARA (İHA) - KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a Kıbrıs davasına verdiği hizmetten dolayı Bakanlar Kurulu kararı ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayıyla "Devlet Şeref Madalyası" verilmesi nedeniyle Çankaya Köşkü'nde bir tören düzenlendi.

Törene Denktaş ailesi tam kadro hazır bulundu. Denktaş'ın eşi Aydın Denktaş, kızları Değer ve Ender Denktaş, oğlu Serdar Denktaş ve torunu Rauf Denktaş törene katıldı. Törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit, Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya, DYP Genel Başkanı ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ve çok sayıda davetli katıldı.

Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Törende "Devlet Şeref Madalyası"nın verilmesinin gerekçesi okunarak, "Ömrünü Kıbrıs Türkü'nün bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine adamış olan Denktaş'a milli Kıbrıs davasına üstün ve özverili hizmetlerinden dolayı 2933 sayılı Madalya ve Nişan Kanunu'nun 2. maddesi gereğince Bakanlar Kurulu tarafından 3 Mayıs 2005 tarihinde Devlet Şeref Madalyası verilmesi kararlaştırılmıştır" denildi. Gerekçenin okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Sezer, Denktaş'a "Devlet Şeref Madalyası" takdim edildi.

Törenin açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Sezer, Kıbrıs Türk halkının uzun yıllardan bu yana sürdürdüğü özgürlük, hukuk ve barış mücadelesinin önderi Denktaş'a Devlet Şeref Madalyası'nı vermekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Denktaş'ın, tüm ömrünü milli Kıbrıs davasına adayan seçkin bir devlet adamı olduğunu vurgulayan Sezer, "Kıbrıs Türk halkı, sayın Denktaş'ın dirayetli önderliğinde her türlü güçlüğü aşmasını bilmiş, barış yolunda, eşitlik temelinde özgür ve onurlu bir yaşamı seçmiştir" diye konuştu.

"SAYIN DENKTAŞ ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISIDIR" Denktaş'ın bugüne kadar gösterdiği olağanüstü çaba ve devlet adamlığıyla Türk ulusunun tarihinde yerini aldığını ve seçkin kişiliğini ortaya koyduğunu dile getiren Sezer, "Bir önder ve fikir adamı olarak güçlü istenci, bilgisi, zekası, kalemi ve söyleviyle Kıbrıs Türk halkına en güç koşullarda umut ve cesaret aşılayan sayın Denktaş, Türk Ulusu'nun da beğeni, sevgi ve saygısını kazanmıştır. Bir yandan Türk ulusunun ilke ve değerlerine, Atatürkçü düşünceye, diğer yandan da demokratik ve çoğulcu parlamenter sistem içinde Kıbrıs Türk halkına hizmet ederek, tarihsel bir görevi yerine getirmiştir. Sayın Denktaş, kendisini barış ve özgürlüğe adamış bir savaşçıdır. Bunun için seçtiği yol ise, diplomasi ve hukuk yoludur" şeklinde konuştu.

Bugün Kuzey Kıbrıs'ta insan haklarına ve çağdaş değerlere dayanan, çoğulcu, siyasal ve hukuksal kurumsallaşmasını çoktan tamamlamış demokratik bir devlet bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer, KKTC'nin özverili bir halka, yerleşik bir demokrasiye, bağımsız yargıya ve çağdaş eğitim kurumlarına sahip olarak ilerlemesini sürdürdüğünü söyledi. Kıbrıs'ta her yönden eşit 2 ayrı halk, 2 ayrı demokratik düzen ve 2 ayrı devlet olduğunu hatırlatan Sezer, adada çözüme yönelik çabalarda da bu gerçeklerin göz önünde tutulmasını istedi. "Türkiye, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin çabaları doğrultusunda adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılmasını desteklemeyi sürdürecektir" diyen Sezer, Kıbrıs Türk halkına 40 yılı aşkın bir süredir uygulanan haksız ambargoların kaldırılmasının zamanının çoktan geldiğini ifade etti. Kıbrıs'ta çözülmesi gereken en öncelikli sorunun bu olduğunu dile getiren Sezer, şunları söyledi: "Kıbrıs Türk halkı yıllardır hak etmediği engellerle karşı karşıya bırakılmıştır. Türkiye, Kıbrıslı Türk kardeşlerinin ekonomik ve toplumsal kalkınmasına desteğini sürdürecektir. Sayın Denktaş, böylesine yoğun savaşım ve siyasal uğraşılarla dolu bir yaşamı aynı zamanda kültür ve sanatla zenginleştirebilmiş seçkin bir kişiliktir. Hiçbir zaman yanından ayırmadığı makinesiyle çektiği sayısız fotoğraf, birikim ve deneyimlerini gelecek kuşaklara yansıtmak amacıyla kaleme aldığı onca eser, yaratıcı ve sanatçı kişiliğinin değerli ürünleridir. Türk Ulusu, yapmış olduğunuz üstün hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaktır. Savaşımınız ve eserleriniz her zaman saygıyla anılacaktır. Size, Kıbrıs'taki Türk varlığının korunması ve ulusal davamızın dünya kamuoyunda savunulması yolunda, tüm ömrünüz boyunca her türlü sıkıntı ve güçlüğü göğüsleyerek, inançla ve yorulmadan verdiğiniz hizmetler için teşekkür ediyorum."

"ŞEHİTLERİMİZ BOŞUNA ŞEHİT OLMAMALI"
KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın konuşması sırasında eşi Aydın Denktaş ve kızları Değer ile Ender'in gözyaşlarına hakim olamadığı gözlendi. Eşi Aydın Denktaş, bir yandan ağlarken, diğer taraftan eşinin kürsüde konuşma yaptığı sırada fotoğraflarını çekmeyi de ihmal etmedi. Konuşmasında üstü kapalı bir şekilde hükümeti eleştiren ve Rum tarafıyla uzlaşma yoluna gidilmemesi çağrısında bulunan Denktaş, uzlaşmanın "cinayet" olacağını söyledi. Sözlerine "Yürekleri Kıbrıs'ta çarpan arkadaşlar" diyerek başlayan Rauf Denktaş, madalyayı kendisini yıllarda başında tutan Kıbrıs halkı ve bu uğurda canlarını veren şehitler uğruna kabul ettiğini söyledi. Törende çocuklarının da bulunmasını özellikle istediğini belirten Denktaş, "Denktaş soyadının acısını onlar da benimle birlikte yaşadılar, yaşamaya devam ediyorlar" dedi. Kıbrıs davası için mücadele ederken çok hırpalandıklarını belirten Denktaş, Türkiye'nin bugüne kadar yapmış olduğu fedakarlıkların hep sonuç verdiğini vurguladı. Artık barış için değil uzlaşma için mücadele verildiğini hatırlatan Denktaş, "Savaş yok. Niye uzlaşma için mücadele veriliyor" açıklamasında bulundu.
Kıbrıs Rumları'nın uzlaşmadan yana olmadığını her zaman gösterdiğinin altını çizen Denktaş, Rumlar'ın "Adadan 5 bin asker çekilmelidir. Göç eden Rumlar eski yerlerine dönsün" diyerek uzlaşmaz tavırlarını ortaya koyduklarını kaydetti. KKTC'nin varlığını Anayasa'dan alan bir devlet olduğunu belirten Denktaş, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin azınlık olmadığını söyledi. "Bunu tanımamak haksızlıktır, tanınmamız ise haktır" diyen Rauf Denktaş, konfederal bir çatı altındaki çalışmalara her zaman hazır olduklarını bildirdi. Kıbrıs Rumları'nın uzlaşmaya hazır olduğu düşüncesinin doğru olmadığını, kimsenin vaktini zayi etmemesi gerektiğini ifade eden Denktaş, "Kimse ne dünyayı ne kendini kandırsın. AB üyesi olduktan sonra da uzlaşma ihtiyacı içinde olmadıkları iyice pekişmiştir. Rum hükümetini resmen tanımadığımızı dünyaya duyurmalıyız. Bir cumhuriyeti yok farz ederek bir anlaşma yapılamaz. Rumlar uzlaşmazdır. Uzlaşırız demek hayaldir. Kanımca büyük bir cinayet olacaktır" şeklinde sözlerini sürdürdü.

Bazı yazarların KKKTC yönetimini suçladığını, Rum tarafının barış ve uzlaşma istediğini yazdığını belirten Denktaş, Türk tarafının birçok fedakarlık yaptığını, son olarak Annan Planı'nı kabul ettiğini ancak fedakarlık yaptığı için Türk tarafının üzerine gelindiğini vurguladı. Rum tarafının AB üyesi olduktan sonra Türk tarafının üzerine geldiğine işaret eden Denktaş, korunmaya hazır azınlığı yamalamak için çalışma yapıldığını söyledi. Denktaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kıbrıs bu milletin vicdanında Girit gibi bir yara olmamalı. Şehitlerimiz boşuna şehit olmamalı. Biz Türkiye ile etle tırnak gibiyiz. Türkiye'nin büyüklüğünü büyük bir hızla yaşatma arzusundayız. Türkiye Cumhuriyeti ağırlığını koyduğu her işi kazanmıştır. Bu işi kazanacaktır. Ben resmi görevimim bitmesine rağmen dışardan bildiklerimi söyleyeceğim. Çünkü Türkiye'yi ve Kıbrıs'ı seviyorum. Allah anayurdumuza da zeval vermesin."

Denktaş'ın konuşması sırasında gözlerinin dolduğu da dikkat çekti.
Törende daha sonra Cumhurbaşkanı Sezer ve eşi Semra Sezer ile Rauf Denktaş ile Aydın Denktaş, tebrikleri kabul etti. Tebrikleri kabul sırasında ilginç bir diyalog da yaşandı. Denktaş'ın "Birlikte fotoğraf çektirelim" teklifini duymayan DSP eski Genel Başkanı Bülent Ecevit'i Sezer uyardı. Sezer'in devreye girmesi üzerine Denktaş, Sezer ve Ecevit üçlü fotoğraf çektirdi.